|

Amerikalıları ayağa kaldırdım

Amerika'da yaşayan Türk gitarist Celil Refik Kaya, kazandığı yarışmalarla göğsümüzü kabartıyor. Gitar dışında ud ve rebab da çalan Kaya, bestelediği Türk müziği eserlerini Amerikalılara sunuyor. Kaya, “Çalışmalarım insanların müziğimize aşina olabilmesi için çok önemli” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/02/2018 Pazar
Güncelleme: 05:03 - 17/02/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Amerika'da yaşayan Türk gitarist Celil Refik Kaya
Amerika'da yaşayan Türk gitarist Celil Refik Kaya

6 yaşında gitar çalmaya başladı. İlk hocası babası sayesinde kısa zamanda çok yol aldı. Hayatında daha başka hocaları da oldu. İlk bestesini 13 yaşındayken yaptı. 2012’de JoAnn Falletta Uluslararası gitar yarışmasında en genç birinci oldu. "Ben yarışmayı kazanınca İstiklal Marşı çalındı. İstiklal Marşı çalınınca salondaki 3000 Amerikalı saygı duruşuna kalktı. Yani buradan şunu anlayabiliriz. Sanatla böylesine elde edilen bir başarı ile 3000 Amerikalıyı İstiklal Marşında ayağa kaldırabilirsiniz" diyen Celil Refik Kaya aynı yıl Guitar Foundation of America’da ödül olan ilk Türk oldu. Kaya şu an Harvard’ın Dumbarton Oaks isimli araştırma merkezinden verilen kompozisyon bursu ile başkent Washington’da akademik çalışmasını devam ettiriyor. Gitar dışında ud ve rebap çalan ve Türk müziği besteleri de yapan Kaya, Amerika’daki konserlerinde bu eserleri icra ediyor. Kaya ile müzikal yolculuğunu ve projelerini konuştuk.

 Gitar çalmaya ne zaman başladınız? Sizi gitara yönlendiren ne oldu? İlk bestenizi ne zaman yaptınız?

Gitar çalmaya 6 yaşında başladım ve ilk hocam babam Dr. Mehmet Refik Kaya’dır. Babam kendisi de gitar çaldığı için gitara olan ilgilimi ve sevgimi görünce beni kariyerimde hep yönlendirmiştir ve desteklemiştir. İlk bestemi 13 yaşında babamla gittiğim ve 20 yaş kategorisinde ikinci olduğum Viyana’daki Forum Gitarre Vien isimli yarışmadan dönünce yapmıştım. Johann Strauss’un valslerini andıran bir havası var.

  • ÜLKEME DÖNMEK İSTİYORUM
  • * University of Texas at Austin’de Adam Holzman’ın sınıfında doktoraya devam ediyorsunuz. Eğitiminizin ardından neler yapacaksınız? Türkiye’ye dönecek misiniz?
  • Bu sene University of Texas at Austin’deki doktoramın yanında Harvard’ın Dumbarton Oaks isimli araştırma merkezinden verilen bir kompozisyon bursu ile başkent Washington’a geldim ve bu bursu alan üçüncü kişi oldum. Bu bursun amacı genç besteci ve enstrümantalistlerin eserlerinin çalınması ve onlara eser yazmaları için zaman verilmesi. Yetiştiğim ve eğitimimi aldığım vatanıma tabi ki dönmeyi çok arzu ederim. Bu kararı konser yoğunluğuma göre ve ailemin şartlarına göre karar vereceğim.
* Türkiye için hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?

Bestelenilen eserler, yapılan CD’ler, kazanılan yarışmalar, verilen konserler, bir Türk gitaristinin tarihe bıraktığı imzalardır. Dolayısıyla bunlar aynı zamanda Türkiye için yapılmış projelerdir. Bunun dışında Türkiye’de yetişen yeni nesilin istifade etmesi adına, Türkiye’de bir gitar festivali yapmayı çok isterdim.

* David Russell’dan eğitim aldınız? Müzik kariyerinizde eğitmenlerinizin nasıl bir yeri var?

David Russell’ın sadece ustalık dersine katıldım. Müzik kariyerimde Türkiye’deki ve Amerika’daki bütün eğitmenlerimin çok büyük yeri olmuştur. Benim hocalarım cana yakın, insan gibi insanlardı.

* Amerika’da yaşayan Türk bir müzisyenin bu kadar başarılı olması orada nasıl karşılanıyor? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Kendi yaşadıklarımdan bir örnek verecek olursam, 2012 yılında dünyanın en büyük gitar konçerto yarışmalarından biri olan New York’taki JoAnn Falletta Uluslararası Gitar Yarışmasında 20 yaşımda birinci olduğumda konser salonunda dünyanın çeştili yerlerinden katılan katılımcıların bayrağı ile birlikte Türk bayrağı da vardı ve ben yarışmayı kazanınca İstiklal Marşı çalındı. İstiklal Marşı çalınınca salondaki 3000 Amerikalı saygı duruşuna kalktı. Yani buradan şunu anlayabiliriz. Sanatla böylesine elde edilen bir başarı ile 3000 Amerikalıyı İstiklal Marşında ayağa kaldırabilirsiniz.

TÜRK MÜZİĞİ ÇALIYORUM
* Genç yaşta virtüöz olarak anılmanın sizi hiç gerdiği oluyor mu? Kendinizi baskı altında hissediyor musunuz?

Açıkcası yaptığım iş bana hep normal ve doğal geldi. Dolayısıyla insanların söyledikleri üzerimde olumlu veya olumsuz bir etki yaratmadı. Tabii ki belli bir seviyeye geldikten sonra, o seviyeyi korumak için verilen çabanın yarattığı bir gerginlik oluyor. Bu işini ciddeye alan her insanın hayatta kalma mücadelesinin bir parçasıdır.

* Gitarın yanında ud ve rebab da çalıyorsunuz. Ud ve rebab ile de beste yapıyor musunuz?

Evet ud veya rebab için yazdığım eserlerim var. Washington’da ayrıca bir ud konserim olacak ve bu ud konserinde bu sene yazmış olduğum ud için konser etüdlerini seslendireceğim. Seneye rebab, piyano ve viyolonsel için yazdığım bir eser yine Dumbarton Oaks’ta çalınacak. Rebabı ve udu babam Mehmet Refik Kaya’dan meşk etmiş olduğumdan dolayı bu sazlara olan hakimiyetim mevcut.

SEVE SEVE DİNLİYORLAR
* Türk klasik müziği alanında da çalışmalar yapıyor musunuz? Ya da gelecekte yapmayı düşünüyor musunuz?

Evet. 15 yaşlarımdan beri Klasik Türk Müzigi ile ilgili besteler yapıyorum. Saz Semailerim var ve bunlardan mikrotonal gitara düzenlediğim Kürdilihicazkar Saz Semaisi Amerika’da bu sene yayınlandı. Seneye Washington’da yapılacak konser programımdaki eserler, Türk müziği makamları ve usülleri içeriyor. Bu da insanların Türk müziğine uluslararası anlamda aşina olabilmesi için çok önemli.

* Amerika'da Türk müziği icraları yaptığınızda nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İnsanların çok ilgisini çekiyor ve bazen konserde en sevdikleri parçaların bu düzenlemeler olduğunu söylüyorlar. Aslında Türkiye’deki konserlerimle benzer tepkiler alıyorum. Çünkü müzik dünyadaki insanlara verilmiş bir hediyedir.

* Repertuvarınızda ne kadar eser var? Kimlerin besteleri?

Repertuvarımda rönesans döneminden günümüze kadar yüzlerce eser var. Özellikle en sevdiğim ve repertuvarımda en fazla olan bestecilerden bazıları John Dowland, Mauro Guiliani, Jorge Morel, Agustin Barrios Mangore ve Carlo Domeniconi.

  • Şehitlerimize ağıt yazdım
  • * Klasik besteler yapıyorsunuz. Besteleriniz bu topraklardan, Türkiye’den izler taşıyor mu?
  • Eserlerimde birçok farklı stilden ama özellikle Türkiye’den çok izler var. Mesela en son gitar için yazdığım eserlerden biri olan “Ağıt” içinde halk müziğinden motifler, makamlar ve ritimler taşıyor. Bu eser ülkemiz için canını feda etmiş olan şehitlerimize adadığım bir eser.
  • * Bugüne kadar kaç albümde yer aldınız. Yeni bir albüm hazırlığınız var mı?
  • Bugüne kadar kendi albümlerimde dahil olmak üzere 6 albümde yer aldım. Mart ayında dünyaca meşhur Naxos firması için 20. yüzyılın efsane bestecilerinden Agustin Barrios Mangore’nin son volümünü kayıt ediyorum. Seneye de yine Naxos için İspanyol besteci Joaquin Rodrigo’dan oluşan bir album kayıt edeceğim.
* 2012’de JoAnn Falletta Uluslararası gitar yarışmasında en genç birinci oldunuz. Kazandığınız çok ödül var. Bütün bunlar sizin ve müzik kariyeriniz için ne ifade ediyor?

Her yarışma tarihe atılmış bir imzadır. Her ne kadar sanatın yarışmasının olmayacağını düşünsem de bu devirde bir gitaristin kariyer yapabilmesi için en önemli yollardan biri yarışmalardır. Bu yarışmaları kazanmam benim ismimin daha çok duyulması ve daha önemli yerlerde calmam için vesile oldu. Bugün elde ettiğim konserlerin çoğunda yarışmaların cok büyük etkisi var.

* Bugüne kadar kaç eser bestelediniz?

Yüzlerce eser besteledim, onlarcası Kanada’da ve Amerika’da yayınlandı.

#ABD
#Gitarist
#Celil Refik Kaya
6 yıl önce