|

Aşık Veysel'in sazından hala ezgiler yükseliyor

Sivaslı bağlama ustası Şentürk İyidoğan, dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in asırlık sazıyla konserler vererek hem ozanın eserlerini yaşatıyor hem de sazını susturmuyor.

Yeni Şafak
12:58 - 20/03/2016 Pazar
Güncelleme: 10:58 - 20/03/2016 Pazar
AA

Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde el yapımı bağlama üreten 46 yaşındaki Şentürk İyidoğan, ilkokul 2. sınıfta tanıştığı bağlamayı o günden beri elinden bırakmıyor. Atölyesindeki Aşık Veysel, Aşık Davut Sulari ve Müslüm Ağbaba gibi ozanların sazlarına "gözü gibi" bakan İyidoğan, bunlarla konserler veriyor.



İstanbul ve Sivas'ta, ünlü halk ozanlarına ait bağlamalarla onların eserlerinden oluşan "4 Saz, Bir Usta" adlı konserler veren İyidoğan, yaptığı açıklamada, Aşık Veysel'in hem ülke hem de dünya için büyük bir değer olduğunu söyledi.



Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde 21 Mart 1973'te vefat eden Aşık Veysel'i doğru bir şekilde gelecek nesillere aktarmaya çalıştığını vurgulayan İyidoğan, "Aşık Veysel, bütünleştirici, birleştirici, hoşgörü çağrısıyla döneme damgasını vurmuş, benim için 72 millet arasında ayrım yapmayan dünyanın gelmiş geçmiş tek ozanıdır." dedi.



Aşık Veysel'in bağlamasını açmaya cesaret edemedim


Hayatı boyunca Aşık Veysel'i dinlediğini ifade eden İyidoğan, "Atölyemde de sık sık Aşık Veysel'in eserlerini okurum. Buraya gelenlere doğru bir şekilde okumaya çalışıyorum ve en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum." diye konuştu.



İyidoğan, Aşık Veysel'in bağlamasının geliş hikayesini şöyle anlattı:



"Aşık Veysel'in sazını 1999 yılında bir amca getirmişti. 'Bu Aşık Veysel'in sazıdır, Aşık Veysel bu sazı uzun yıllar çaldı, daha sonra babama hediye etti' dedi. Torunu, Veysel'in bağlamasını çalamadığı için dut oyması bir bağlama istedi, ben de istediği bağlamayı verdim. Bana verilen Aşık Veysel'in bağlamasını uzun bir süre kılıfından çıkarmaya cesaret edemedim. Yaklaşık 2 yıl sonra açtım. Sazın bağırsak telleri vardı, sesi çok güzeldi."



Veysel'in sazının kendisi için çok değerli olduğunu aktaran İyidoğan, şöyle devam etti:



"Bu saz ile sohbet ediyorum, zaman zaman onunla ağlarım, bazen gülerim, dertlerimi paylaşırım. Bazen akşamları oturuyorum, sabaha kadar Aşık Veysel'in eserlerini çalıp söylüyorum. Aşık Veysel boşuna dememiş 'ben gidersem sazım sen kal dünyada' diye. Ben bu sazın içinde Aşık Veysel'in sesinin gizli olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamanın her teline vurduğumda Aşık Veysel'in sesini duyuyorum ve onu da duyurmaya çalışıyorum."



"Ülkemizde Aşık Veysel'in değeri bilinmiyor"


Aşık Veysel'in yeteri kadar anlatılmadığını ve kıymetinin fazla bilinmediğini söyleyen İyidoğan, "Aşık Veysel bence aşıklık geleneğinin son kapısıdır. Aşık Veysel gibi bir ulu ozanın heykelinin Sivas'ta bulunmaması büyük bir eksiklik. Etkinliklerle, konserlerle, anma programlarıyla Aşık Veysel'in anlatılması lazım." ifadelerini kullandı.



Şentürk İyidoğan, davet gelmesi halinde Aşık Veysel'in bağlamasıyla her yerde konser verebileceğini sözlerine ekledi.

#Aşık Veysel
#konser
#saz
#Şentürk İyidoğan
8 yıl önce