|

Batı’nın İslam’a yönelik kara propagandası

11 Eylül 2001 tarihinde ABD’ye yapılan terörist saldırılardan sonra meydana gelen en önemli sorun, İslam dini ile terör arasında bir bağ kurulmaya çalışılıyor olmasıdır.

Yeni Şafak
04:00 - 14/04/2017 Cuma
Güncelleme: 00:00 - 14/04/2017 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Mehmet Nesip Öğün- Columbia Üniversitesi Güvenlik Çalışmaları

Terörizmi bir dini suçlamak şeklinde kınamak, dünyayı Samuel Huntington’ın Medeniyetler Çatışması tezinde olduğu gibi, ikiye bölmekten öteye gitmemektedir. Bu tür söylemler dünya üzerinde yaşayan Müslümanları gücendirdiği ve ötekileştirdiği gibi aynı zamanda terör örgütlerinin propaganda ve eleman temini amaçlarına da hizmet etmektedir.

EN FAZLA
MÜSLÜMANLAR
ZARAR GÖRÜYOR

ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgali sonrasında, Irak’ta meydana gelen etnik ve mezhepsel ayrımcılık ile 2011 yılından bu zamana kadar süren Suriye iç savaşının sonuçları, bölgede Deaş gibi terör örgütlerinin doğmasına yol açmış, bu terör örgütlerinin yaptıkları terör eylemleri Batı dünyasında zaten ikircikli olan tutumlarının pekişmesine neden olmuş ve her fırsatta İslam dini ile terörü bir arada kullanmalarına sebebiyet vermiştir. Deaş’ın sözde hilafet ilanıyla beraber, Dünya’nın çeşitli bölgelerinden çok sayıda, yabancı terörist savaşçı olarak adlandırılan radikal grupların bölgeye gitmelerine yol açmış ve Deaş’ın yapmış olduğu terör eylemleri en fazla İslam’a, Müslümanlara ve Müslümanların imajlarına zarar vermiştir.

Batı’daki yaygın kanının tam aksine terör, fesat, bozgunculuk ve insan öldürmek İslam’da suç olarak sayılmış ve bununla ilgili Kuranı Kerim’de birçok Ayet bulunmaktadır. Araf suresi 74’ncü Ayet, “Artık Allah’ın nimetlerini anın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın”, Bakara Suresi 205’nci Ayet, “O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez”, Şura Suresi 42’nci Ayet, “Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır”, gibi örneklerde de İslam’ın şiddeti, saldırganlığı ve terörü yasakladığı görülmektedir.

PKK’NIN TERÖR
EYLEMLERİ BATI’DA
YER ALMIYOR

Terör eylemleri konuşulduğu zaman, sıkça karşılaştığımız eylemlerden birisi de şüphesiz intihar saldırılarıdır. İslam üzerine hatalı bilgilere sahip olan veya kasıtlı olarak bu tür saldırıları ilişkilendirmeye çalışan kişi ve gruplar İslam’ın intihar eylemlerine icazet verdiği yönünde çok hatalı açıklamalarda bulunmaktadırlar. Haddizatında insanın kendini öldürmesi İslam dininde yasaklanmış, ve Allah’ın verdiği canı almak çok büyük bir günah olarak kabul edilmektedir. Bununla ilgili en net Ayet olan, Nisa Suresi 29’ncu Ayet,“...Kendinizi (ve birbirinizi) helâk etmeyin (öldürmeyin, intihar etmeyin).” şeklinde bildirilerek bir insanın, her ne sebepten olursa olsun, kendisini öldürmesini yasaklamıştır. Buna ek olarak, çok sayıda Hadisi Şerif’te de intihar etmenin haram olduğu bildirilmiştir. Burada bir konunun önemle altının çizilmesi gerekmektedir. Her ne kadar intihar eylemleri El Kaide veya Deaş gibi İslam dinini kendi terör eylemlerini meşru kılmak üzere yanlış yorumlayan terör grupları tarafından sıklıkla kullanılsa ve Batı’da intihar eylemlerinin genel olarak sadece bu tür terör örgütleri tarafından kullanıldığı algısı yayılsa da, bu terör taktiği dinle hiç ilgisi olmayan PKK terör örgütü tarafından da çok sıklıkla kullanılmaktadır. Lakin, ne yazık ki, PKK’nın yaptığı intihar saldırıları Batı medyasında yer almamakta, hatta bazı ülkelerde PKK’ya sivil toplum kuruluşu muamelesi yapılmaktadır.

Uluslararası basında ne manaya geldiği bilinmeden kullanılan ve terör örgütleri tarafından suistimal edilen diğer bir kavram da cihat kavramıdır. Batı’da genellikle kutsal savaş ile eşitlenmeye ve anlatılmaya çalışılan cihat kavramı, fanatizm, gaddarlık, hoşgörüsüzlük çağrışımları yaratmak üzere kasıtlı olarak kullanılmaktadır. Allah yolunda gayret etmek, çaba göstermek ve çalışmak cihattır. Cihat’ın, hem içerik ve anlamı, hem de sebep, amaç, sonuç ve hükmü bakımından ne terörle ne de Batı’daki anlamıyla kutsal savaşla ilişkisi ve benzerliği yoktur. Kuranı Kerim’de savaş ile ilgili ayetler bulunmaktadır. Ancak, bu ayetler halen günümüzde uluslararası hukuk sistemi içerisinde bulunan Birleşmiş Milletler 51nci maddesinde anlatılan meşru müdafaa halinde kuvvet kullanımına benzer şekildedir. Bakara Suresi 190’ncı Ayet “Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez” bildirildiği üzere meşru müdafaa anlatılmaktadır.

CUMHURBAŞKANI
ERDOĞAN’IN
HASSASİYETİ

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın da çeşitli zamanlarda ve farklı platformlarda, “Terörün dini olmaz. Terör ve şiddet sorunu bugün İslam dünyasının en büyük meselelerinden biridir. Bu terör örgütlerinin tüm zulümleri Müslümanlaradır. Geçmişte El-Kaide, şimdi ise Deaş bu kirli gayeye hizmet ediyor”, gibi açıklamaları konunun ülkemiz ve İslam dini için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Son olarak, Almanya Başbakanı Merkel’in resmi ziyarette kullandığı kavramları düzeltmiş, bu iki kavramın birlikte kullanılmaması gerektiği yönünde tüm Dünya’ya açık bir mesaj iletmiştir. Terör’ün her çeşidiyle başarılı bir şekilde mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle mücadele kapsamında gösterdiği faaliyetler, bu işe ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Özellikle, Deaş’a karşı yurt içi ve yurt dışında yürütülen güvenlik operasyonları, yabancı terörist savaşçılarla mücadele, finans kaynaklarının kurutulması ve uluslararası koalisyona destek başlıkları altında en etkili mücadeleyi yapan Türkiye Cumhuriyeti İslam dinine en çok zarar veren bu tür terör örgütleriyle mücadelesine devam edecektir.

Yukarıda açıklanan ve verilen örneklere bakarak, bu konuda çalışma yapan akademisyenlere, gazetecilere, fikir adamlarına ve sivil toplum önderlerine büyük işler düşmektedir. Çevremizden başlayarak insanların eğitilmesi, yayın, konferans, seminer ve açıklamalar ile bu konunun çok önemli bir konu olduğu her fırsatta vurgulanarak, ulusal ve uluslararası ortamda İslam’ın temelinde asla teröre dayanak olacak bir hususun olmadığı ve İslam’ın barış dini olduğu anlatılmalıdır.

#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#ABD
#Batı
#DEAŞ
7 yıl önce