|

BREXIT ve yeni küresel parçalama dalgası

İngiltere, yeni bağımsızlık girişimlerini stratejik rekabet alanı olarak gördüğü bölgelerdeki İspanya, Türkiye ve İran gibi devletlerin bilindik ulusal güvenlik sınırlarının tehdit edilmesi açısından fırsat olarak değerlendirmektedir. Bu mikro sorunlarla, ilgili devletlerin karar alıcıları meşgul edilirken, İngiltere Brexit’in “örtülü” hedeflerine daha kolay ulaşılması olanağını elde edecektir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/10/2017 Pazar
Güncelleme: 02:24 - 1/10/2017 Pazar
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Kıta Avrupası ile derin anlaşmazlıklar yaşayan İngiltere, 2016 yılında Britanya’yı sürüklediği halk oylaması sonucunda Avrupa Birliğinden ayrılma kararı almıştı. İskoçya ve Kuzey İrlanda halkları Avrupa Birliğinde kalma yönünde oy kullanmasına rağmen, İngiltere’nin referandumdaki ağırlığı Britanya’yı kıta Avrupa’sının siyasal sınırları dışına çıkarmıştı.

Brexit olarak ifade edilen bu karar sonrası Britanya’nın lider ülkesi İngiltere’nin attığı politik ve iktisadi adımlarsa bu sürecin sıradan bir boşanma olmadığını, İngiltere’nin kıta Avrupa’sı “prangalarından” kurtularak küresel politikalarda bağımsız davranma fırsatı elde ettiğini açığa çıkarmıştır. Kaldı ki geçtiğimiz yıl İngiltere tarafından yönetilen Güney Çin Denizindeki askeri hareketlilik, İran konusundaki hamleler ve uluslararası enerji politikalarında oluşturulan yeni alternatifler İngiltere’nin Brexit’i Britanya adasının bütününden ziyade kendi hedeflerini gerçekleştirmek için bir fırsat olarak kullandığını kanıtlamaktadır.

İNGİLTERE’NİN İKTİDARI KAYBETME KAYGISI

Aslına bakılırsa İngiltere en başından beri Avrupa Birliği projesine hep kuşkuyla yaklaşmıştır. Parasal birliğe katılmamış, Avrupa ordusu tartışmalarının dışında yer almış, Türkiye’nin AB’ye katılımı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail gibi AB dışı ülkelerle siyaset birlikteliği yapmıştır. Kuşkusuz İngiltere’nin bu tutumunun arkasında yatan en önemli sebep; Ortadoğu, Asya, Amerika ve Afrika’nın çeşitli bölgelerinde klasik koloni döneminde elde etmiş olduğu iktidarı paylaşma ve yitirme kaygısıdır. Bugün de aynı şekilde, “ganimeti” paylaşma konusunda kıta Avrupa’sına karşı tereddütler yaşayan İngilizler, Brexit’le birlikte İngiltere merkezli dünyanın muhafaza edilmesi için yeni bir politik süreç başlatmıştır. Bir diğer ifade ile dünya saatlerinin Greenwich’e göre ayarlanmaya devam etmesi, süregelen İngiliz küresel egemenlik düzeninin ve İngiliz refahının sürekliliğinin sağlanması için yeni bir mühendislik çalışması başlatılmıştır.


KATALONYA VE KUZEY IRAK’A
MÜDAHALE

Brexit kararının arkasından, uluslararası kamuoyu “Ayrılık yumuşak mı, sert mi olacak?” tartışmalarını yürütürken, Katalonya ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimlerinden de ardı ardına ayrılık referandumu hamleleri gelmiştir. İngiltere’nin onlarca yıldır müdahil olduğu bu iki mikro-ayrılık sorununun Brexit’in ardından gündeme gelmesi ise elbette “tesadüfle” açıklanamaz. Bu bağımsızlık girişimlerini Brexit eksenli olarak değerlendirmek ve İngiltere’nin küresel yeni hedefleri doğrultusunda ele almak mümkündür.

İlk bakışta Katalonya ve Irak Kürt Yönetimlerinin bağımsızlık kararları birbirinden ve Brexit’ten bağımsız görünse de İngiltere’nin bu iki alt bölgeyle olan stratejik ve tarihsel ilişkileri, bağımsızlık girişimlerinin Brexit tabanlı olduğu yönündeki argümanı güçlendirmektedir. İngiltere diplomasisi Katalonya ve Irak Kürt Yönetimlerinin kararları konusunda “ölü taklidi” yapmakta, bağımsızlık referandumlarının kendisinin dışında meydana geldiğini düşündürecek şeklide sessizliğini korumaktadır.

DERİN ANGLO-KATALAN İTTİFAKI

Oysa ki futbolla biraz ilgili olanlar ünlü Katalan takımı FC Barcelona’nın amblemindeki kırmızı haçlı İngiliz bayrağını bilirler. Bu bayrak Roma’nın “efsane” azizi George’a aittir. Aziz George hem İngiltere’nin hem de Katalonya’nın koruyucu azizi olarak kabul edilmektedir. Derin Anglo-Katalan ilişkileri sadece efsanelere de dayanmaz. 16. Yüzyılda ortaya çıkan İspanya yayılmacılığından bu yana, İngiltere Katalan bağımsızlığını İspanya ile olan ilişkilerini yönetmek için hep bir koz olarak masada tutmuştur. Bu durum kendini en son Cebelitarık sorununda da göstermiştir. Akdeniz’in girişinde, İber yarımadasının güneyinde yer alan ve İspanya toprağı olan bu yarımada İngiltere tarafından bir ileri karakol olarak kullanılmaktadır. Ne var ki İspanya’nın tüm haklı girişimlerine rağmen ülke topraklarındaki bu yarımada’nın geri alınması konusundaki girişimleri hep başarısız kalmıştır.

Ortadoğu siyasetindeyse İngilizlerin İsrail’den sonra kurulacak bir Kürt devletini ne kadar ve neden arzuladığı konusuna bu satırlarda girmek malumun ilanı olacaktır. Son yıllarda terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği destekle Ortadoğu haritasını kendi stratejilerine uygun olarak dizayn etme arzusunda olan İngiltere hükümetinin Irak Kürt yönetiminin bağımsızlık girişiminden de hoşnut olması gayet olağandır.

ENKAZ HALİNDE AVRUPA

Sonuç olarak; İrlanda ve Kıbrıs karneleri incelendiğinde toplumları bölmek ve yönetmek konusunda ne kadar mahir olduğu bilinen İngiltere; yeni bağımsızlık girişimlerini stratejik rekabet alanı olarak gördüğü bölgelerdeki İspanya, Türkiye ve İran gibi devletlerin bilindik ulusal güvenlik sınırlarının tehdit edilmesi açısından fırsat olarak değerlendirmektedir. Bu mikro sorunlarla, ilgili devletlerin karar alıcıları meşgul edilirken, İngiltere Brexit’in “örtülü” hedeflerine daha kolay ulaşılması olanağını elde edecektir. Buna paralel olarak, AB’den ayrılık kararı alan İngiltere hükümeti kendi toplumu, Britanya adasındaki diğer uluslar ve dünya kamuoyu nezdinde Brexit’in itibarını güçlendirmek için önemli bir fırsat ele geçirecektir. Bir başka ifade ile İngiltere çatırdamakta olan bir Avrupa Birliği’nden çıkmakta olduğunu ve geride enkaza dönmüş bir Avrupa bıraktığını kanıtlayacak siyasal söylem zeminini elde etmiş olacaktır.

Brexit sonrası ortaya çıkan yeni küresel parçalama girişimi karşısında Türkiye, ortaya çıkabilecek tüm senaryoları değerlendirip, kendi ulusal çıkarları açısından en uygun stratejileri oluşturmak ve proaktif şekilde uygulamak için zorundadır.

Doç. Dr. Hilmi Erdoğan Yayla / Hasan Kalyoncu Üniversitesi
#Avrupa
#İngiltere
#Brexit
#Katalonya
6 yıl önce