Afyon’un Dinar ilçesinin Suçıkan mevki’inden doğarak, 584 kilometre sonra döküldüğü yer olan Söke’den Ege Denizi’ne ulaşan ve geçmiş olduğu yerlere bereket getiren Büyük Menderes Nehri, fabrikaların pis sularını ve insan kaynaklı her türlü atığı taşımaya devam ediyor. Salgın sürecinde kısıtlamaların olduğu hafta sonlarını fırsat bilen bazı işletmeler, zeytinyağı kara atık sularını dinlendirme havuzlarında tutmaları gerekirken, nehre boşaltıyor. Bunun sonucunda simsiyah bir şekle bürünen nehir hem kirleniyor, hem de nehirdeki balıklar yaşam savaşı vermek zorunda kalıyor.
Son günlerde yağan yağmurla birlikte büyük ağaç kütükler Sarıkemer’deki taş köprüden geçemediği için, bir yandan menfezleri tıkayarak, doğaya atılan ve içinde plastikler, ev kullanım malzemeleri gibi birçok çöpü de tutarak arkasında çöp adacıkları oluşturuyor. Tarihi köprüyü geçebilen çöpler, ise büyük bir hızla Bafa Gölü’ne ve Büyük Menderes Deltası’ndan Ege Denizi’ne ulaşıyor.
Büyük Menderes Nehri’nde yaşanan olumsuzlar üzerine Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından hem nehir yatağında hem de taş köprü çevresinde inceleme yapıldı. Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Köprüde biriken çöpler ve ağaç kütükler suyun itmesiyle birlikte, sürekli olarak taş köprüye baskı yapmaktadır. Tarihi köprünün bu baskılar karşısında bir gün yıkılması muhtemeldir. Birçok yaşanmışlıkların ve hikayelerinin olduğu bu tarihi köprü günümüze kadar ulaşabilmiştir. İlgili kurumlar tarafından korunması için önlem alınmalıdır. Bugün tespit ettiğimiz çok önemli bir husus daha vardır. Menderese maalesef telef olmuş hayvanlar da atılmaktadır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Mutlaka bu sorunların üstüne gidilmelidir“ dedi.