Savaşın ve gözyaşının ortasında açan bir çiçek gibidir çocukların tebessümü. Kötü günlerde yapılan iyiliklerin unutulmaz olduğunu gösteren bir buluşma yaşandı geçtiğmiz günlerde. Sosyal medyanın en çok konuşulan olaylarından biri olan çeyrek asırlık bu iyilik öyküsünü sizin için derledik.
BİR FOTOĞRAFLA YOLA ÇIKTI
Iraklı Mevan Babakar 90’lı yıllarda ülkesinde baş gösteren savaştan kaçarak Azerbaycan, Türkiye ve Rusya üzerinden Hollanda Zwolle Mülteci Kampı’na geldi. Henüz 5 yaşında küçük bir kız çocuğu iken tanıştığı mülteci kampında zor günler geçiren Mevan’ın hayatı aynı günlerde Zwolle’deki mülteciler için çalışan Hollandalı Egbert’in hediyesiyle değişir. Egbert, aldığı bisikletle hem Mevan’ın küçük kalbini kazanır hem de yıllar sonra okuyacağınız bu hikayenin tohumunu atar.
Hayatına İngiltere’de devam eden Mevan, aradan yıllar geçmesine rağmen Egbert’in bu iyiliğini unutmadı. 29 yaşındaki genç, Egbert’e geç kalmış bir teşekkür etmek ve onu tekrar görmek için harekete geçti. Ancak elinde sadece yıllar öncesine ait bir fotoğraf karesi vardı. Önce Irak’a giden Mevan, ailesinin izini sürmeye başladı. Daha sonra Hollanda’ya gelen ve sosyal medyadan paylaştığı çeyrek asırlık fotoğrafla Egbert’i aramaya başladı.
BİNLERCE KİŞİ PAYLAŞTI AYNI GÜN ULAŞTI
Yerel bir radyo programına katılan Mevan’ın mesajı hızla yayıldı ve binlerce kez paylaşıldı: “Merhaba internet. Bu çok uzun bir hikaye ama 90’lı yıllarda ben 5 yaşındayken, Hollanda Zwolle’de bir mülteciydim. Bu fotoğraftaki güzel kalpli adam bana bir bisiklet almıştı. 5 yaşındaki kalbim sevinçten adeta patlayacak gibi olmuştu. Onun adını öğrenmek istiyorum. Yardım edin!” Sosyal medyanın gücü, güvenini boşa çıkartmadı ve Mevan Babakar aynı gün kahramanına ulaştı. Eski aile üyesini ziyaret eder gibi gittiği Egbert, ona “Yıllar sonra bizi bu bisikletin bir araya getirmesinden dolayı çok mutluyum. O bisiklet sanki biraz küçüktü ama seni mutlu etti. Yirmi küsür sene sonra senin güçlü ve cesur bir kadın olduğunu görmek gurur verici” der ve kendi ailesiyle tanıştırır. Bahçesinde yetiştirdiği orkideleri gösterir, Mevan’ın ailesiyle konuşur. Bu öykü yılların, zorlukların küçücük bir iyilik karşısında nasıl eridiğini bize gösteriyor.
Microangelo dünya turuna çıkıyor
Mikro sanatın dünyadaki en önemli temsilcilerinden biri olan mikro art sanatçısı Hasan Kale, kabak çekirdeğinden gazoz kapağına, kahve fincanından deniz kabuğuna kadar çeşitli objeleri kullanarak ürettiği eserlerine genellikle İstanbul ve Anadolu’daki yaşanmış kültür izlerini işliyor. Sanatçı, Türk kahvesini tanıtmak ve ne kadar önemli bir ritüel olduğunu anlatmak üzere kültür ve sanatı da yanına alarak dünya turuna çıkıyor. Kale, dünyada yeni bir konuşma dili oluşturmak için 25 yıl önce mikro art sanatına başladı. Objelerini mikro objeler ya da yiyecekler üzerine yapıyor. Sanatçının, İstanbul manzarasını resmetmesi için bir kabak çekirdeği, incir tohumu, şişe kapağı ya da deniz kabuğu yetiyor. Sanatıyla insanları kendine hayran bırakan Kale, eserlerinde genellikle İstanbul ve Anadolu’daki yaşanmış kültür izlerini işliyor.
