|

Çocuklar için üretmek mesuliyet gerektiriyor

Yazar Figen Yaman Coşar’a çocuk edebiyatı ile ilgili sorularımızı yönelttik. Coşar “Biz, ifade güzelliği ile övündüğümüz bir kerim kitabın ümmetiyiz. Edebi zevk vermeyen, dili doğru kullanmayan işleri çocukların önüne koyamayız.” diyor.

04:00 - 15/04/2022 Cuma
Güncelleme: 00:35 - 15/04/2022 Cuma
Yeni Şafak
Figen Yaman Coşar
Figen Yaman Coşar
ZEYNEP TUBA KESİMLİ
Çocuk yazınını “çocuk ruhlarına kelimelerden tohumlar ekilen bir saray olarak” tanımlıyorsunuz. Çocuklar için yazmak sizce bir mesuliyet mi?

Çocuklar için üretmek, hangi alanda olursa olsun mesuliyet gerektiriyor. Gıda da kıyafet de oyuncak da üretseniz sağlıklı ve toksik olmayanı sunma ahlakına sahip olmalısınız. Çocuklukta işittiğimiz cümleler karakterimizi, hayata bakışımızı, ahlakımızı, yönelimlerimizi şekillendiriyor. Kitaplarda karşılaşılan ifadelerin tesiri, anne babamızın, öğretmenimizin, yakın çevremizin ifadelerinden önemsiz değil. Kitap çocukla birebir muhatap oluyor. Yazar, cümlelerini kimsenin olmadığı bir ortamda onun kulağına fısıldıyor. Yetişkin okuyucu kendisine sunulan içeriği değerlendirme iradesine sahip. Çocuk ise okuduğu şeyi seviyor yahut sevmiyor. Seviyorsa kitapta yazılanları doğru kabul ediyor. Dolayısıyla kıyamet gününde “Oku kitabını!” hitabında çocuklar için yazan bizlerin önüne, amel defterimiz dışında yazdığımız kadar daha kitap konacak. O zor günde okurken, yeterince güzel olmamış diyeceğimiz işleri nasıl bir cüretle yazdığımızı ben de bilmiyorum. Bu güzellik yalnızca kitabın konusundan ibaret de olmamalı. Biz, ifade güzelliği ile övündüğümüz bir kerim kitabın ümmetiyiz. Edebi zevk vermeyen, dili doğru kullanmayan işleri çocukların önüne koyamayız. Tabi bunun için önce zevk sahibi ebeveynler ve öğretmenler olmalıyız. Zira çocuğu kitapla ilk tanıştıran bizleriz.

Çocukluğunuzda çokça masal, hikâye dinlediğinizi biliyoruz. Çocuklara masal anlatan büyüklerin neredeyse kalmadığını düşünecek olursak sizce şimdiki çocuklar bunun eksikliğini hissedecek mi yahut bu açığı kitaplar kapatabilir mi?

Anlatmak, aslında işitme adabını da öğreten bir pratik aynı zamanda. Bugün en büyük sorunlarımızdan biri iletişim sorunları. Dinlemekle ilgili derdimiz büyük. Hazreti Mevlânâ boşuna Mesnevî’sine “Dinle!” diye başlamıyor. Bu çok büyük bir mesele. Büyüklerin anlatmayı bıraktığı yerde, hiç tanımadığınız bir muhatap kitabı ile sosyal medya hesabı ile çocuğun dünyasına girip ona istediği hikâyeyi anlatabiliyor. Çocuk oradaki anlatımı neyle kıyaslayıp kabul yahut reddedecek? Büyükler anlatmayı bırakmasın. Çocuklarını ne anlattığını bilmediği masal anlatıcılarını dinlemeye de terk etmesin ayrıca. Bu konu üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir mesele. Kitaplar olmasa da olur. Büyükler olmazsa, büyüklerle iletişim doğru kurulmazsa, olmaz.

Çocuk edebiyatı alanında basılan kitap sayısında ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Sizce bu nitelikli bir gelişim mi?

Niteliğin azlık ve çoklukla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bir kitabın iyi olmasını sağlayan şey çoğu defa iyi bir yazarı olmasından ziyade iyi bir yayınevinden çıkması. Zira orada kitap bir iki kişinin elinden değil, tastamam bir ekibin bakışından, eleklerden elenerek çıkıyor. Ticari amaçla hareket eden bazı yayıncılar ise bastıkları işi kaç kişiye satacaklarını önceliyorlar ve kriterleri, yazarın sosyal medyada kaç takipçiye ulaştığı oluyor. Nitelikli gelişimi, çocuğa kitap alan yetişkinin bilinçli seçimler yaparak popüler yaklaşımlardan uzak durması, kaliteli üretimi desteklemesi sağlayacaktır.

Sizin severek okuduğunuz çocuk kitapları neler?

Bu soru benim en korktuğum soru açıkçası. Zira kitap sevmek birine âşık olmak, restoranda bamyayı yahut kuru fasulyeyi sipariş etmek kadar bireysel bir mesele diye düşünüyorum. Bu sebepten şunlar şunlar dediğimde, unutup adını söylemediklerime haksızlık etmiş gibi hissediyorum kendimi. Ama ille bir cevap vermem gerekiyorsa, içindeki kahramanlardan biri olmak gibi benzersiz bir hediye aldığım, Meryem Uçar’ın Özgürlük ve Adalet Savaşçısı Aliya kitabını zikredebilirim. Yakın zamanda yaşamış, örnekliği güzel, gerçek bir kahramanın hikayesi.

#Figen Yaman Coşar
#Mevlânâ
#Meryem Uçar
2 yıl önce