Kitapta anlatlılan Maraşlı’nın bizzat kendisi tarafından kurgulanıp modelleştirilmiş bir eğitim düşüncesidir. Ancak bu tasarım sadece düşünce aşamasında kalmayıp uygulamada kültürümüzün temel unsurlarına dayandırılarak, sürece katılanların hem ilgilerinin yoğunlaşması, hem de öğrenmelerindeki istekliliği en üst düzeye çıkarmıştır. Çalışmanın hedefini bir tür ‘zekâ geliştirme’ olarak açıklamak çok yanıltıcı olur. Maraşlı’nın çabası, çocuğun kalıtımla getirdiği kişisel özelliklerin tümünü, uygun çevre çarpanları ile tetiklemeye yöneliktir. Uygulamalar dikkatle izlenirse Ahmet Maraşlı’nın metodunda amaç, zekâyı, zihni, aklı, bedeni, ruhu, inancı, duyguları birlikte ve bütünde geliştirmektir. Ortaya konulan yöntem orijinaldir, samimidir, kültüreldir, kolay ulaşılabilir malzemeleri (materyalleri) kullanmakta, hem çocuğun hem çevrenin “varolan”larını sonuna kadar sabırla işe koşmaktadır.
Zekâdan Dehaya programı denenerek üretilmiş, doğaçlama nitelikli bir çalışma. Çocuğun var olan zihinsel araçlarını bütünleştirerek dehaya yönelten bir içerik ve yönteme sahip. Programın tüm öğretmenlerin yaratıcılığına eklenmesi gerekir. Ülkemizin uluslararası başarılarına daha anlamlı katkı ve katılımların sağlanması için Maraşlı’nın başardığının okullarımızın tümünde başarılması gerekir. Ahmet Maraşlı’nın uygulamaları bütün çocukları kendi dehalarının sınırına sürüklemektedir. Bir uygulamacı olarak kitapta anlattıklanla yazar bir tür, ‘Fareli Köyün Kavalcısı’na benzemektedir. Kendi öz emeği ile ürettiği öğrenim çevrelerinde çocukları şarkılar, oyunlar, çizgiler, masallar, türküler eşliğinde Zekâdan Dehaya serüveninin içine almaktadır. İçeride, dışarıda, şurada burada eğitime yol yöntem arayanların bir kez Zekâdan Dehaya serüvenini okumalılar.