Artan sezaryen
doğum
ların sebebinin korku ve önceden olumsuz deneyimler olduğunu belirten Atış, bu konuda hamile kadınının psikolojik ve fiziksel bakım açısından desteklenmesinin büyük öneme sahip olduğunu kaydetti. Atış, "Her kadın doğurmayı bilmektedir. Bedeni bu bebeği nasıl yaptıysa, 9 ay nasıl büyüttüyse, onu doğurmayı da kesinlikle bilmektedir.
Gebelik
, doğum sürecinde doğanın enerjisi de kadının içindedir ve kadına başarılı ve huzurlu bir doğum süreci geçirmede rehberlik yapmaktadır. Aslında her bir doğum saflığın, sevginin ve beraberinde insanlığın doğumudur" dedi.
Doğumun hamile kadın ve ailesi için çok önemli bir deneyim olduğunu belirten Atış şöyle devam etti:
"Doğum yaşam mucizesinde önemli, kadın ve ailesi için çok özel bir deneyimdir. Çiftlerin doğumu fizyolojik bir süreç olarak kabul etmesi, kadının bedenine ve bebeğine güven duyması doğal doğum eylemini yaşamasını kolaylaştırır.
Hamilelik
ve doğum eylemi bir hastalık değildir, aksine bedenin doğal, normal ve
sağlık
lı bir fonksiyonudur. Gereksiz yere yapılan her türlü müdahalenin doğumun işleyişi ve hormonların salınımı üzerine olumsuz etkileri vardır. Zaten doğal doğumu üstün kılan bu hormonların salgılanmasıdır. Bu hormonlar içinde en etkili olan iki hormon oksitsin ve endorfindir. Bilgi, özgüven, gevşeyebilme, nefes alma teknikleri, enerjisini koruyabilme sanatı ile gebe kadına doğum eylemi sırasında bilinçli ve aktif rol oynama şansı verilerek, kadının kendisini ekibin bir parçası gibi hissetmesinin sağlanması doğal doğumda önemlidir."
Epidural anestezi ile yapılan doğumun ağrısız olacağı algısının yanlış olduğunu belirten Atış, bu yöntemin bir çok yan etkisinin bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yöntem, ani tansiyon düşüklüğüne sebep olabilir. Bu durumda bebek kalp atımları düşebilir. Yaklaşık her beş kadından birinde epidural ateşe neden olur. Her zaman işe yaramayabilir. Epiduralların yaklaşık yüzde 2'sinde anestezi uzmanı omuriliği çevreleyen zarı delebilir. Bu da günlerce hatta haftalarca süren baş ağrısına sebep olur. Bazı kadınlarda epidural kaşıntıya sebep olabilir. Epidural doğumun erken evresinde verilirse genellikle eylemin ilerlemesini ve doğum sürecini yavaşlatır. Epiduralla doğumların sezaryenle sonuçlanması doğal doğumlardan daha fazladır. Epiduralla doğumlarda forseps, vakum gibi müdahaleler daha sık uygulanır. Cilt delindiği için epidural bölgesi enfekte olabilir. Anneleri epidural alan bebeklerin solunum güçlüğü, emmede problem gibi sıkıntılar yaşama oranı daha fazladır. Çok nadiren de olsa, epidural kullanımı anne ölümüyle ya da kalıcı felçle sonuçlanabilir. Yan etkileri bu kadar çok olan bir uygulamayı gerekmedikçe kadınlara uygulamaktansa, sağlık profesyonellerinin doğal doğum uygulamalarını bilmesi ve bu doğrultuda gebeye bilgi vermesi normal doğum eylemini daha keyifli ve uygulanabilir kılacaktır."
