|

Anaların zaferi

Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999’da, Kenya’da tarihe geçen bir operasyonla yakalandı. Türk siyaseti üzerinde önemli etkiler bırakan olayı dönemin Başbakanı Bülent Ecevit açıkladı. Türkiye’nin terörle mücadelesinde bir dönüm noktasına işaret eden haberi Yeni Şafak ‘Anaların zaferi’ başlığıyla duyurdu.

17:43 - 3/05/2019 Cuma
Güncelleme: 17:50 - 3/05/2019 Cuma
Yeni Şafak
Anaların Zaferi - Yeni Şafak
Anaların Zaferi - Yeni Şafak

Terör örgütü PKK’nın elebaşı ve bebek katili Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Öcalan’ın nefes kesen bir operasyonla yakalanmasına giden süreç, bugün Türkiye’nin teröristlere yönelik operasyon yaptığı Suriye sınırında başlamıştı.

ÖNCE SURİYE’DEN ÇIKARILDI

1990’lı yılların sonunda “Hafız Esad”ın başında bulunduğu Şam yönetiminin, “Süleyman Şah Türbesi”, “Hatay” ve “PKK” konularında Türkiye’ye yönelik eylem ve söylemleri, iki ülke arasındaki krizi iyice derinleştirmişti. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş 16 Eylül 1998’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Hudut Bölük Komutanlığı’nı ziyareti sırasında, “Bazı komşularımız bizim iyi niyetimizi, gösterdiğimiz yakınlığı yanlış değerlendirmişlerdir. Apo denilen eşkıyayı kendi ülkelerinde barındırıp, onu destekleyerek Türkiye’yi terör belasına bulaştırmışlardır. Türk milleti artık bu konuda göstereceği iyi niyetin sonuna gelmiştir. Sabrımız tükenmek üzeredir. Sabrımızı taşırmasınlar” sözleriyle Ankara’nın mesajını açıkça verdi.


DEMİREL’DEN ULTİMATOM

Ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Meclis kürsüsünden: “Esasen Suriye, Türkiye’ye karşı açık bir husumet politikası izlemektedir. PKK terör örgütüne aktif destek sağlamayı sürdürmektedir. Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye’ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum” dedi. Art arda gelen bu açıklamaların ardından Hafız Esad, Suriye teröristbaşı Öcalan’ı apar topar sınırdışı etti.

SIĞINACAK YER ARADI

Teröristbaşı, Abdullah Sarıkurt adına düzenlenen sahte bir pasaportla, Rozalin kod adlı Ayfer Kaya’yla birlikte Yunanistan’a gitti, ancak alanda “Yunanistan’da 17.00’ye kadar kalabilirsiniz” yanıtını aldı. İltica talebi kabul edilmeyen Öcalan, kendisine tahsis edilen jetle Rusya’ya geçti. 4 Kasım’da iltica talebinde bulunan Öcalan’ın talebi Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’da kabul edildi. Ancak nihai karar çıkmadı.

Öcalan, bunun üzerine 12 Kasım’da gittiği İtalya’da daha havaalanında polisten iltica talebinde bulundu. Roma’da sahte pasaport kullandığı iddiasıyla tutuklanan ancak daha sonra serbest bırakılan Öcalan, bir villaya yerleştirildi. Öcalan’ın iade edilmemesi nedeniyle Türkiye’de İtalya’ya karşı boykot kampanyaları başlatıldı.

ATİNA’DAN KENYA’YA

16 Ocak 1999’da Öcalan gizlice yeniden Rusya’ya gitti. Ancak yeniden Yunanistan’a dönmek zorunda kalan teröristbaşına gitmek istediği Belarus veya Hollanda’dan izin çıkmadı. Avrupa ülkelerinin kapılarını kapatması üzerine Öcalan Kenya’da Yunanistan Büyükelçiliği rezidansına götürüldü. Öcalan, buradan ayrılması yönündeki baskılara karşı, elçiliği terk etmemek için 15 Şubat’a kadar direndi. Bu tarihte Hollanda’ya gidebileceği söylenen Öcalan için Türkiye incelikle planlanmış büyük çaplı bir operasyon düzenledi. 60 saniyede kıskıvrak yakalanan teröristbaşı uçakla Türkiye’ye getirildi. Yeni Faka bu tarihi olayı “Anaların Zaferi” manşetiyle okuyucularına duyurdu.

ÇÖKÜŞÜN RESMİ

Üzerinden Kıbrıs Rum Kesimi tarafından verilmiş kırmızı pasaport çıkan Öcalan’ın, İmralı’da sorgusuna başlandı. MİT’in dağıttığı görüntülerde ‘Memlekete hoş geldin’ diyen yetkili, ‘Bir isteğin var mı’ diye sordu. Tam anlamıyla çöktüğü gözlenen terörist elebaşının ‘Türkiye’yi seviyorum’ demesi dikkati çekti.

SIRA DAĞDAKİLERDE

Tüm ayrıntıları okuyucuya aktaran Yeni Şafak, Öcalan’ın Türk bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafını kullanarak, ‘Sıra dağdakilerde’ başlığıyla verdiği haberinde, “30 bini aşkın insanımızın katili Abdullah Öcalan şimdi artık Türk bayrağı altında... 15 yıl boyunca lüks villasından militanlarına ‘yakın, yıkın, öldürün, bebeklere bile acımayın’ emri veren Apo, çaresiz Avrupa turlarından sonra elleri kelepçeli olarak Türk adaletine teslim edildi. Bundan sonra sıra, dağdaki PKK militanlarında” denildi.Öcalan, 1999’dan bu yana İmralı Adası’ndaki cezaevinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çekiyor.

Ecevit fırsatı değerlendirdi

Terör örgütü elebaşının yakalanmasının birçok önemli etkileri oldu. O dönem azınlık hükümeti vardı ve Başbakan Bülent Ecevit idi. Öcalan’ın yakalanmasının hemen ardından 18 Nisan 1999 tarihinde seçime gidildi. Öcalan’ın yakalanması rüzgarını arkasına alan Ecevit’in partisi DSP yüzde 21 ile ilk sırada yer aldı. Bu seçimin diğer kazananı ise yüzde 18 oy ile MHP oldu. CHP ise barajı geçemedi. 1999 genel seçiminde DSP 136, MHP 129, FP 111, ANAP 86, DYP 85 ve bağımsızlar 3 sandalyeye sahip oldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümeti kurma görevini seçimden partisi 1. çıkan Bülent Ecevit’e vermiş, MHP-DSP-ANAP koalisyonu kurulmuştu.


DSP ve ANAP ile 2002’de iktidar ortağıyken erken seçim çağrısı yapan Bahçeli’nin MHP’si 3 Kasım 2002’de yapılan erken seçimde yüzde 8,36 oy alarak barajın altında kalmıştı.


İdam tartışması ortaklığı bozdu

Öcalan’ın yakalanmasının ardından idam tartışması kamuoyunda uzun süre tartışıldı. AB’ye uyum paketi kapsamında TBMM’de DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde 3 Ağustos 2002’de “Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç” idam cezası kaldırıldı. Hükümet ortakları arasında da sert tartışmalara neden olan AB paketi çıkarılıp idam cezası kaldırıldı. Bu nedenle ortaklık bozuldu.

#Yeni Şafak
#25.yıl
5 yıl önce