|

Hipertansiyon önlenebilir

Kan basıncının normal değerlerden yüksek olması olarak bilinen hipertansiyon, dünyada 1 milyardan fazla insanı doğrudan etkiliyor. Prof. Ramazan Özdemir, “Tuz kısıtlaması, kilo vermek, düzenli egzersiz ve meyve sebze ağırlıklı diyetle bu sinsi tehlikeyi önleyebiliriz” dedi.

Aybike Eroğlu
01:34 - 29/08/2021 Pazar
Güncelleme: 01:41 - 29/08/2021 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Kan basıncının normal değerlerden yüksek olması olarak bilinen hipertansiyon, Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre en önemli önlenebilir ölüm nedeni. Uzun bir süre belirti vermeden sessizce ilerleyebilen bu hastalık, bu süreçte belirti vermeden kalp ve damar sistemi, böbrek ile beyin gibi organlara hasar verebildiği için “sessiz katil” olarak adlandırılıyor. Kan basınç yüksekliğinin belirlenebilmesi için belli aralıklarla ölçüm yaptırılması gerektiğini söyleyen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Özdemir, dünya nüfusunun yüzde 30’unun tansiyon hastası olduğuna dikkat çekti. Ulusal ölçekli çalışmalara göre 18 yaş üzeri erişkinlerde her 3 kişiden birinde, 50’li yaşlardan itibaren her iki kişiden birinde hipertansiyonun görüldüğünü söyleyen Özdemir, 1 milyardan fazla insanı etkileyen hipertansiyon hastalığının detaylarını Yeni Şafak için yazdı.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Her yıl 10,5 milyon insanın ölümüne neden olan hipertansiyon hastalığının görülme sıklığı gelişmiş toplumlarda azalırken (349 milyon), düşük gelirli gelişmemiş toplumlarda (1 milyar üstü) ise daha fazla oluyor. Bu rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde kalp-damar hastalıkları, inme, böbrek yetmezliği ve demans için ana risk faktörü oluyor.

KADINLARDA ORAN DAHA YÜKSEK

Ülkemizde kentlerde yaşayan erkeklerde 50 yaşından sonra ortalama kan basıncı, kırsal kesime göre daha yüksek. Kadınlarda ise böyle bir fark yok. Tüm yaş gruplarında kan basıncı kadınlarda daha yüksek. Türk kadınında kan basıncının erkeğe göre daha yüksek oluşunda daha yüksek bir beden kitle indeksi (obezite) önemli sayılabiliyor. Hipertansiyon tüm dünyada yaşla birlikte artıyor.


HASTALIĞIN FARKINDA DEĞİLİZ

Özellikle başlangıç aşamasında hipertansiyon olduğunuzu gösterir spesifik bir bulgu yok. Bu nedenle bu hastalık ‘sesiz katil’ olarak adlandırılıyor. Ancak yine de bazı bulgular size uyarabilir; sabahları olan künt tarzda baş ağrısı, görme bulanıklığı, kulak çınlaması, halsizlik, bulantı, çarpıntı, kanlı idrar, göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi. Hipertansiyon, bazen hiç bulgu vermeden kalp krizi, inme, böbrek yetmezliği, görme kaybı, demans gibi komplikasyonlarla ortaya çıkabiliyor.

ÜLKEMİZDE DURUM NASIL?

Türkiye’de hipertansiyon farkındalığı TURDEP-II verilerine göre yüzde 58,1 olurken, bu oran kadınlarda yüzde 63,2, erkeklerde ise yüzde 48,5 olarak şekilleniyor. Diğer bir ifade ile hipertansiyon olanların ortalama yüzde 42’si durumunun farkında değil. EURIKA çalışması sonuçlarına göre, hastalığın farkında olanlar kişilerin yüzde 32,1’i kontrol altında. Hipertansiyon farkındalığı, ilaç kullanma sıklığı, tedavi-kontrol oranlarının artmış olması kayda değer olsa da yeteri düzeyde değil. Bu oranların Avrupa ülkelerine göre geride olması ve yaşlanan nüfus dikkate alındığında kaygı verici olmayı sürdürüyor. Özellikle artan obezite, hareketsizlik ve diyabet sıklığı da hesaba katılınca ülke çapında ciddi adımlara ihtiyaç duyuluyor.

HİPERTANSİYON NİÇİN TEHLİKELİ?

Kalp krizlerinin ve inmelerin yüzde 50’den fazlası hipertansiyon nedeniyle oluyor. Bundan dolayı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hipertansiyonu en büyük sağlık problemlerinden biri olarak adlandırıyor. Dinlenme sırasında kan basıncı ölçümü 140/90 mmHg üzerinde ise hipertansiyon olarak kabul görüyor ve bu değer sürekli hale gelirse, kalp-damar (kalp krizi, kalp yetmezliği, aort yırtılması), beyin (inme, demans) böbrek (böbrek yetmezliği), göz (görme kaybı) gibi organları etkileyerek komplikasyonlara neden oluyor.

RİSK NASIL AZALTILIR?

Aile hikayesi ve yaş gibi hipertansiyona yol açan risk faktörlerini ortadan kaldıramayız. Ancak sağlıklı yaşamla hastalığı önleyebilir veya kontrol altına alınmasına yardımcı olabiliriz. Bunların başında tuz kısıtlaması geliyor. Diğer önemli hususlar ise kilo verilmesi ve alkol alımının azaltılması. Düzenli egzersiz de hipertansiyonu önleyici tedbirlerin başında geliyor. Sigarayı bırakmak ve sebze meyve ağırlıklı Akdeniz diyeti uygulamak da hipertansiyon hastalarına ciddi yarar sağlıyor.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Hipertansiyon ilaç ve yaşam tarzı değişikliğiyle tedavi ediliyor. Özellikle tuz tüketiminin azaltılması, kilo kontrolü, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durulması ve stres yönetimi hipertansiyon tedavisinde kilit rol oynuyor. Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ilaca olan ihtiyacı azaltırken, doktor tavsiyesi olmadan ilaçların kesilmemesi gerekiyor. Halk arasında kabul gören, ilaçların bağımlılık yaptığı, böbrekler ve diğer organlara zarar verdiği inanışı doğru değil. Organlara en büyük hasarı tedavi edilmeyen ve kontrolsüz hipertansiyonun verdiğini unutmamak gerekiyor.

Bu belirtiler varsa hipertansiyonunuz olabilir;

-Baş ağrısı -Baş dönmesi -Nefes darlığı -Çarpıntı -Göğüs ağrısı -Görme bozuklukları -Kulaklarda çınlama -Burun kanamaları -Sık idrara çıkma -Gece uykudan uyanıp idrar yapma -Vücutta ödem

#Prof. Dr. Ramazan Özdemir
#Hipertansiyon
#Dünya Sağlık Örgütü
3 yıl önce