|

Karınca sessizliğinde

Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları’ndan çıkan Şimdilik Havadisler Bunlar okurla buluştu. İnsana dokunan öyküler yazmayı merkeze alan Erhan Genç, on dokuz öyküyle okurunu selamlıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 15/02/2019 Cuma
Güncelleme: 09:54 - 15/02/2019 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
SÜLEYMAN KARADAĞ

Eserin ismi olan “Şimdiki Havadisler Bunlar” aslında hem yazarın başından geçen “hadise”lerin henüz bu kadarını yazabildiğini hem de bundan sonraki hadiselerin de vuku bulacağını hissettirmektedir. Biliyoruz ki, her yazılan ürünün elbette muhatabı olan bir okur vardır. Erhan Genç ise kendi okurunun ne istediğini bilir bir vaziyette. Çünkü yaşamın içinden olan bu on dokuz hikâyenin nasıl başlayacağı ve hangi rutin memnuniyetsizliklerimize yazıldığını tek seferde tahmin etmek güç hale geliyor. İşte bu yüzden aniden gelen ilhamlardan parıltılı ve beklenmedik hikâyeler ortaya çıkmış. Bu parıltılar bazen modernist kurgularla hikâyenin omurgasını daha da kuvvetlendiriyor. Böylece kendi okurunu tanıyan yazar, onların ne okumak istediğini öyküleriyle karşılarken okuyucu-telif-yazar arasındaki o güçlü bağı da sağlamlaştırıyor.

YAŞAMIN YALIN ÖZETİ

Kitapta anlatılanlar her an “tanıdık” birisinin başına gelmiş gibi sihirli anlatıma sahip bir olay örgüsüyle devam ediyor. İnsanlara tesir eden bu keyifli içgüdüler böylece öykülere yansımış ve bu kodlardan içimizi memnun eden öyküler servis edilmiş. Kitapta bazen sevdiği bir yazara atılan mektup, bazen ömrümden bir defa da olsa kişinin kendi mevlidine katılması, hatta bazen bir aracın park edilememesi üzerinde kurgulanan öyküler kendisini gösteriyor. Aslında Erhan Genç’in öykülerde anlattıklarını yaşamımızın hakiki ve yalın özetleri olarak kabul edebiliriz. Yalınlığı sayesinde öyküleri daha çekici kılıyor ve iç konuşmalarla bu sadelikleri destekleyerek okurla muhabbet ediyormuş hissiyatı veriyor.

Genel bir çerçevede bakıldığında gündelik konularda oluşan hikâyeler görmekteyiz. Son yıllarda edebiyatta oluşan gelişmeleri dikkate alırsak içerik açısından “ne anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı” daha önemli hale gelmiş durumda. Anlatış tarzı, ele alınan konuların önüne pekala geçmiş halde. Bazı eserleri sadece anlatış tarzının büyüsünden dolayı okuduğumuzu biliyoruz. Böylelikle yazarın ele aldığı konu, zihnindeki kurgularının yanında sadece küçük bir dekor olarak kalıyor.


Erhan Genç’in de ele aldığı malzemelere bakarsak sığ mevzulardan hiç beklenmedik bir gidişat hazırlayan öyküler ortaya çıkartmış. Kendi öykü alanını dibi görünmeyen okyanuslarda değil de sessiz göllerde oluşturmayı hedeflemiş gözüküyor. Öyküler, okurun hiç fark etmediği karınca sessizliğinde ilerlerken “sessiz göl”de neler olup bittiği çoğunlukla son pasajlara bırakılmış.

Bireye ve insani duygulara bağlı hikâyelerin toplamı olan Şimdilik Havadisler Bunlar gerçek insanların gündelik yaşamlarını yeniden canlandırıyor. Yapmak istediğini icra ederken zihnindekileri abartıya kaçmadan ihtiyacı kadarını kullanmış böylece bohem edebi ürünlerden kendisini kolayca sıyırmıştır.

#türk edebiyatı vakfı yayınları
5 yıl önce