“Dışarıda, sokakta kamuflajlı polisler, gece yaşanan şiddettin acısını hafifletmeye çalıyor... Bu arada ameliyat odasında bir sessizlik hakim. Neşter, göz çevresini, sanki orası yumuşak bir meyveymiş gibi kesiyor. Hastanın göz kapakları metal bir aletle ile gerilmiş ve uçuk pembe rengini almış bir mendil göz çevresinin etrafında duruyor. Cerrah dik bir şekilde sırtı koltuğa yaslanmış bir şekilde oturuyor ve küçük parmak hareketleriyle kesiyor.Hastanın göz çukurundan kanlı bir iplik ara sıra sarkıyor. Hasta 8 yaşında.”
New York Times (1) 8 yaşındaki Keşmirli çocuk Asif Sheikh'in Srinagar hastanesinde göz ameliyatı sırasında çektiği ızdırabı böyle anlatıyor.
8 Temmuz 2016'da yargısız infazı gerçekleştirilen Keşmirli genç lider Burhan Muzaffar Wani'nin ölümünden sonra yaşanan en son isyanı bastırmak üzere, Hindistan işgali altındaki Cammu ve Keşmir'de bulunan askeri güçlerin,peletli silahları gelişi güzel kullanması sonucu vurulan yüzlerce kurbandan sadece bir tanesi Asif...İşgalci güçlerin soğukkanlı yöntemleri karşısında öfkesini tutamayan yüzlerce Keşmirli, Wani'nin cenaze töreni için sokaklara döküldü.
Gerçek ve peletli silahlar ve göz yaşartıcı bombalar rastgele bir şekilde protestoculara, etrafta bekleyen insanlara, ve Asif gibi olayları seyredenlerin üzerine atıldı. Ellerinde sopaları sokaklardan geçiyorlardı.... Yaralıları taşıyan ambulanslar durduruldu ve saldırıya uğradı. Tıbbi hizmet veren hastane ve kliniklere saldırıldı, tıbbi personel taciz edildi.
Hindistan'ın 8 Temmuz 2016'dan beri Keşmir halkının iradesini bastırmak için acımasızca yaptıkları sonucunda 150'den fazla Keşmirli ölmüş ve 15.000'den fazla Keşmirli ise yaralanmıştı. Tüm manevi, ahlaki, insanlık değerlerine ve insan hakları ilkelerine aykırı olarak, peletli silahlar doğrudan protestocuların yüzlerini hedef almıştı. Sadece peletli silahların kullanılması sonucu 700'den fazla kişi gözünden yaralanmıştı ve birçoğu Asif Sheikh kadar küçüktü.
Bu kurbanların birçoğu bir daha gün ışığını kalıcı olarak göremeyecek. Diğerleri ise hayatının geri kalan kısmını kısmi görememenin ve psikolojik travma yaşamanın gölgesinde geçirecek.
Kurbanların kıpkırmızı, kan oturmuş gözlerinin resmi bile insanı dehşete düşürmeye yetiyor. Ancak bu resim Keşmir halkının işgal altında yaklaşık 70 yıldır katlandığı zulümden sadece bir kesit. Bu insanlar sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ve Hindistan'ın kendilerine vermiş olduğu söz olan özerklik hakkı için mücadele ediyorlardı.
1990'dan beri 94.000 Keşmirili sadece mücadeleleri uğruna hayatını kaybetti, birçoğu işgalci güçler tarafından gözaltına alındı. Binlerce toplu mezar bulundu. 10.000'den fazla kadın tacize maruz kaldı ve tecavüze uğradı. Cammu ve Keşmir ağır silahlara sahip yaklaşık 700.000 Hintli askerin ve güvenlik güçlerinin konumlandığı itilaflı toprak durumundadır.
Uluslararası Af Örgütü'ne göre Cammu ve Keşmir'de küçük bir grup güvenlik gücünün 25 yıldır konuşlanığı bir bölge değil, aynı
zamanda sivil mahkemede insan hakları ihlalinin yapılmaya çalışıldığı bir bölgedir.(2)İşgalci güçler tarafından faillere tamamen acımasız kanunlar uygulandı.
27 Ekim, işgal altındaki Cammu ve Keşmir'de yaşayan ve ezici çoğunluğa sahip Keşmir halkı ve dünyadaki milyonlarca insan tarafından, Müslüman Cammu ve Keşmir'in Keşmirlilerin irade ve beklientilerine karşı zorla ve yasadışı bir şekilde Hindistan tarafından işgal edildiği 1947 yılına dikkat çekmek için “Kara Gün” olarak belirlenmiştir.
Bugün, dünya üzerinde bulunan Keşmirliler, bir kez daha uluslararası topluluğa manevi sorumluluklarını yerine getirmek üzere, Hindistan'a Cammu ve Keşmir'de yaptıkları insan hakları ihlaline son vermesi için çağrıda bulunacak. Ayrıca, Cammu ve Keşmir bölgesinde nihai düzenlemenin yapılması için, Keşmir halkının iradesi doğrultusunda, demokratik yöntemler kullanılarak, Birleşmiş Milletler himayesinde, serbest ve kısmi bir plesibit yapılması konusunda ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması için çağrıda bulunacaklar.
21 Eylül 2016'da BM Genel Konseyi'ndeki konuşmasında; Pakistan Başbakanı Muhammad Nawaz Sharif, Keşmir halkı adına, öldürülen, kör edilen ve yaralanan masum Keşmirli çocukların, erkeklerin ve kadınların; anneleri, eşleri, kız kardeşleri ve babaları ve Pakistan halkı adına yargısızca Cammu ve Keşmir'de öldürülenler için bağımsız bir soruşturma yapılmasını ve Hintli işgal güçleri tarafından yapılan zulümlerin araştırılması için bir BM gerçekleri tespit ekibi oluşturmasını talep etti.
Pakistan Başbakanı aynı zamanda, Keşmirli siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmasını ve sokağa çıkma yasağına son verilmesini, Keşmirlilere barışçıl protesto özgürlüğü, yaralananlar için acil tıbbi yardım, Hindistan'ın acımasız kanunlarının ve Keşmir liderlerinin seyahat yasağının kaldırılmasını da talep etti. Başbakan Nawaz Sharif, BM Güvenlik Konseyi kararları uygulanarak, BM himayesinde serbest ve adil bir plesibit yapılması yoluyla Cammu ve Keşmir halkının özerklik haklarının uygulanmasını da özellikle istedi.
Hindistan işgali altındaki Keşmir'de yaşanan vahşet hemen durdurulmadığı ve Keşmir itilafına adil ve uzun süreli bir çözüm getirilemediği sürece, Keşmir insanlığın vicdanını sızlatmaya devam edecektir.
Umarız ki, uluslararası topluluk Keşmir halkına tekrar hayal kırıklığı yaşatmaz ve onlar için birşeyler yapar . Ve yine umarız ki, küçük Asif Sheikh'in gözündeki bandaj açıldığında sadece Asif sevdiklerinin yüzünü görmez, aynı zamanda onun neslinden olan her çocuk özgürlüğün renklerini görür.
1 "Hindistan, Protestoculara karşı Peletli silahlar kullandığı için Keşmir'de 'Ölü Gözler' Salgını” Ellen Barry 28 Ağustos 2016
2 Hindistan: Cammu ve Keşmir'de insan hakları ihlali için hala bir sorumluluk boşluğu var "Uluslararası Af Örgütü Raporu, Temmuz 2016"
