|

Kilisedeki huzursuzluğu camide geçti

Araştırma yapmak için gittiği Yemen’de İslam ile tanışan World Halal Development (WHAD) Başkanı İtalyan Anna Maria Aicha Tiozzo, İslâmiyet’in gün geçtikçe kendisini etkilemesinden dolayı Müslüman olmuş. Kilisede kendisini huzursuz hissetmeye başlayan Tiozzo, “Camiye gittiğimde kendimi çok huzurlu hissetim. Müslüman oldum ve o günden beri İslâm dinine uygun yaşamak için çalışıyorum” diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 15/01/2017 Pazar
Güncelleme: 21:52 - 14/01/2017 Cumartesi
Yeni Şafak

talyan bir baba Alman bir annenin kızı olan World Halal Development (WHAD) Dünya Helal Kalkınma Ajansı Başkanı Anna Maria Aicha Tiozzo, 10 yıl önce gittiği Yemen'de yazılı olmayan kavim hukukunu araştırırken İslam'ı seçti. Aslen avukat olan Tiozzo, Pazar günleri kiliseye giderken bir huzursuzluk hissettiğini ve kiliseye her gittiğinde bu huzursuzluğun biraz daha arttığını belirtiyor. Yemen'de duyduğu ezan seslerinden dolayı camiye gitmeyi denemeye karar veren Tiozzo, içini kaplayan huzursuzluğun camide ortadan kalktığını anlatarak, ekliyor: “Filmlerdeki gibi sesin uzaktan geldiğini duyuyordum. Garip bir şeydi. İlk başta bu durumu reddettim. Yemen'in kültüründen kaynaklandığını düşündüm. 'Deli misin?' dedim kendi kendime. O anda bir kereliğine camiye gitmeye karar verdim. Kendimi çok huzurlu hissettim. Günden güne bu his artınca da Müslüman oldum. Özel bir sır yok aslında, içimden geleni yaptım.”



MÜSLÜMANLIK İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLADI


Yemen'de kanunlarının şeriatla işlemesinden dolayı İslam hakkında her şeyi bildiğini belirten Tiozzo, “Müslüman değildim ama kalbimde olan bir şeydi galiba. Müslüman olmadan önce yaşantımda etkisi vardı. Bunu herkes benden önce fark etti. Babam ve kardeşlerim 'Sen İslam'a mı döndün?' diye soruyorlardı. Hayır diyordum ama fark etmeden Müslüman gibi yaşamaya başlamışım” diyor. Hukuk kariyerini geliştirmek için gittiği Yemen'de Müslümanlığı seçtikten sonra İslami pazarlama, finans ve son olarak helal sertifikalandırmayla ilgili çalışmaya başlayan Tiozzo, İtalya'ya dönünce bu alanlarda çalışmaya devam etmiş. İtalya'da sertifikalandırma hizmeti veren bir merkez kurarak ülkesinde Müslüman yaşantısına dikkat etmeye gayret edinen Tiozzo, uluslararası alanda kurumların sertifika almaya çalıştığı bir kurum haline geldiklerini ve en çok kozmetik alanında çalıştıklarını söylüyor.



DÜNYA STANDARTLARINI OLUŞTURMALIYIZ


Avrupa'da 10 yıl önce helâlin sadece et ve et ürünlerinden ibaret olduğunu hatırlatan Tiozzo, sonraları kozmetik, ilaç gibi alanlara helâl ibaresini getirmek için markalarla konuştuklarından bahsediyor. Helâl sertifikalandırmasında dünyada geçerli belli standartların olmadığından dolayı kendilerine göre katı prosedürler uyguladıklarını anlatan Tiozzo, “Genel bir standart olmadığından, tüm ülke standartlarına uygun hale getiriyoruz. Çünkü çoğu firma farklı ülkelerde pazarlama yapıyor. Biz de her ülke standartlarına uyacak çalışmalar yapıyor” şeklinde konuşuyor.



Firmaların kullandıkları ürünlerini sertifikalandırmadan önce içerik listesini isteyerek kullandıkları ham maddeyi öğrenmeye çalıştıklarını söyleyen Tiozzo, “Üreticiler için bu çok korkunç. Uğraştırıcı bir şey ve formüllerini paylaşmak istemiyorlar. Teknisyenlerimiz her içeriği tek tek inceliyor. 'İslam'a uygun mu, Alkol var mı, Ne tür alkol var' gibi soruların cevabını buluyorlar. Firma bin içerik kullanıyorsa bundan 30'unu değiştirmesini istiyoruz. Sertifikalandırma işlemimiz bu yüzden 6 ay ile 2 yıl aralığında sürebiliyor” diye anlatıyor.



Malzeme helâl olsa da sertifika vermiyoruz


Dünya genelinde İslam ekonomisindeki en etkili 500 isim arasında ilk 50'ye giren WHAD Başkanı Anna Maria Aicha Tiozzo, dünyada birçok sertifika merkezinin teknik olarak çalıştığını belirterek kendi merkezleriyle ilgili şunları söylüyor: “Biz sadece ürünün içindekileri sertifikalandırmıyoruz. Konsepti de sertifikalıyoruz. O ürünün İslam'a uygunluğunu da ele alıyoruz.”


#Maria Aicha Tiozzo
#Helal ürün
7 yıl önce