|

Milliyetçiliği yeniden okumak

Türk milliyetçiliğini kapsamlı bir sorgulamaya tabi tutan Baran Dural, son kitabında kuramsal açıdan milliyetçiliği anlatıyor. Bilge Kültür Sanat Yayınları arasında çıkan kitap “milliyetçilik” üzerine kafa yoranlara farklı pencereler açıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 10/11/2018 Cumartesi
Güncelleme: 17:19 - 9/11/2018 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
FATMA GÜL ERDEM

Baran Dural, “Batı’da ve Türkiye’de Kuramsal Milliyetçilik” isimli kitabında, Türklerde milliyetçiliğin kökenini Ortaasya’dan günümüze dek incelerken, batıda ve Türkiye’de her milliyetçilik kuramının dönemsel şartlarıyla birlikte incelenmesi gerektiğini vurguluyor. “Küreselleşen dünyada sadece liberalizm, Marxizm, fundamentalizmin değil, muhafazakar ideolojilerin hatta milliyetçi kuramların da evrensel kabul görmüş düşünsel liderlere ihtiyaç duyduğu gerçeği açıklama gerektirmeyecek kadar açıktır” diyor. Yazar Dural, kitabını milliyetçiliğin toparlayıcı, evrensel bir ideoloji olarak ele alınması gerektiği tezinden yola çıkarak hazırladığını belirtiyor.

Ana çatışma noktaları ve yeni dünyada milliyetçiliği bekleyen temel sorunları irdeleyen Dural’a göre milliyetçilik çalışmalarının ortaya koyduğu en önemli bulgulardan birisi milliyetçiliğin ayrı ayrı kaynaklardan çıkıp, belli bir tarihe ismini verdiği değil, her ulusal hareketin diğer ulusal hareketlerin bir ya da daha fazla niteliği, tarihsel varlık alanından yararlanarak kendini ifade şansı bulmuş olmasıdır.


MUHAFAZAKARLAŞAN MİLLİYETÇİLİK

1990’lı yıllarda sosyalizmin çözülmesiyle üçüncü kuşak milliyetçi aydınlarının önünün açıldığını dile getiren Dural, şu görüşleri savunuyor: Artık milliyetçilik gibi “kentli-laik” bir akımı anlatırken, “milliyetçi- muhafazakar” kavramına itibar gösterilmiyor, görece laik politika güdülüyor ve devlet gözetilmesi gerektiği oranda düşünülüyordu. Hatta milliyetçi kadrolar zaman zaman devletin temel zihniyetini kıyasıya eleştirmekte sakınca da görmüyorlardı. 1960’lı yıllarda hayli revaçta olan, ancak; pratiğin birinci elden belirleyici olmasından ötürü kitlelere yeterince anlatılamayan eski masalsı fantastik anlatılar bilimsel ayraçlarla zenginleştirilip, referans kaynakları geliştiriliyordu. Çalışma geneli incelendiğinde, hem tümevarım hem de tümdengelim yöntemlerine rastlanılacaktır. Eserin kimi kısımlarında 20. yüzyıldan 21. yüzyıla dünya siyasetinde yaşanan kırılmalar; hem evrensel hem Türkiye odaklı olarak irdelenecek, milliyetçiliğin daha önce sosyalizme karşı olduğu gibi, bugün de, küreselleşmeye karşı bir reaksiyon hareketi olarak mı kullanılmak istendiği sorunsalı tartışılmaktadır. Milliyetçiliğin giderek muhafazakarlaşıp muhafazakarlaşamayacağı ya da muhafazakar bir milliyetçiliğin şansı Türkiye ölçeğinde irdelenen konular arasındadır.”

Milliyetçilik sorununun Fransız İhtilali ve Aydınlanma bağlamında tanımlamaya meyilli hakim görüşlerin yanısıra tarihin Çifte Devrimler Çağı öncesi dönemlerinde farklı milliyetçilik tanım ve kalıplarına rastlandığının altını çizen Dural, her milliyetçilik kuramının dönemsel şartlarıyla birlikte ele aldığında anlamlı olacağını ileri sürüyor.

#baran dural
5 yıl önce