Geçen yıl yaklaşık bin 100 başvuru aldıklarını ve 50 civarında kurumu ziyaret ettiklerini kaydeden Arslan, en çok cezaevlerinden başvuru geldiğini bildirdi. İç savaş mağduru Suriyeli sığınmacıların dramlarına işaret eden Arslan, insan haklarını “Çifte standartları, algı operasyonları ile ilerleyen bir alan” olarak tarif etti. Arslan, “İnsan haklarında hiç kimse samimi değil” dedi.
ÖLÜMLE KARŞI KARŞIYA BIRAKIYORLAR
Suriyelilerin sığınma taleplerini geri çeviren Avrupa’ya tepki gösteren Arslan, “Siz orada kapıyı açmadığınız zaman aslında onları ölümle karşı karşıya bırakarak başta yaşam haklarını ihlal ediyorsunuz. Avrupalılar, ‘Suriyeliler aman sınırıma gelmesin, sorumluluk üstlenmeyim’ diyor. İnsan haklarını ihlal ediyor. Bu insanlar denizde boğulacaksa boğulmasına bile bile göz yumuyorsunuz hatta bir de kurşunla botunu batırıyorsanız. Zaten açık bir insan hakları ihlali yapıyor. Ölen insanların yaşam hakkının sonlandırılmasında hak ihlalinde Avrupa birinci derece sorumludur” dedi. Türkiye ise Suriyelilere kapılarını açtığını hatırlatan Arslan, “Bu durumda aslında Türkiye birçok sorumluluğu üstlenmiştir. Avrupalılar, Türkiye’ye yardımcı olalım demesi gerekirken bir de üstüne eleştiriyor. Avrupa, Türkiye’yi yalnız bırakınca o eleştiriyi aslında kendine yapıyor” şeklinde konuştu.
5 yılda 238 bin göçmen yakalandı
- İç karışıklık, ekonomik ve siyasi belirsizlikler nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye sığınan ya da kaçak yollarla giren ve buradan da Avrupa’ya daha iyi bir yaşam ümidiyle geçmeye çalışan göçmenlerin “umuda yolculuğu” sürüyor. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, son 5 yılda Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz’i kullanarak Avrupa’ya geçmeye çalışan 238 bin 158 göçmeni yakaladı. Son 5 yılda denizlerde 654 göçmen boğularak ya da hipotermi nedeniyle hayatını kaybetti. 2019 yılında yakalanan göçmen sayısı 60 bin 802 olurken, bu rakam 2015’ten sonraki en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti.
