|

''Öğrenci Andı'' artık kaldırılmalıdır

Mevcut 1982 Anayasası''nın 42.maddesi ve 1973 yılında yürürlüğe sokulan 1739 sayılı MEB Temel Kanunu, rahat hazırol komutları eşliğinde her gün küçük çocuklara ezberlettirilen ''ant'' türü uygulamalar bugün eğitim özgürlüğünün önünde ciddi birer engel olarak varlığını devam ettirmektedir.

Ufuk Coşkun
00:00 - 20/09/2013 Cuma
Güncelleme: 22:35 - 19/09/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Gelinen noktada insan haklarına dayalı, özgürlükçü, çok kültürlü, çoğulcu yeni bir eğitim anlayışına ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Çünkü yıllardır tek parti zihniyetiyle dizayn edilen ve tek bir ideoloji çerçevesinde işlev gören eğitimin vahim neticelerini son Gezi ve ODTÜ''te yaşanılan olaylarda gözlemleme imkânımız oldu. Kuşkusuz Türkiye son yıllarda normalleşme sürecine girdi ve topluma eskiye oranla daha özgür ve demokratik bir ortam sunulmaya başlandı. Askeri vesayet kırıldı, Kürt sorununda, Alevi sorununda ciddi ilerlemeler kaydedildi. Özellikle Ömer Dinçer döneminde eğitimin yapısal sorunlarına ilk kez dokunuldu.

Kısacası son yıllarda Türkiye''de resmi ideoloji ile ciddi bir yüzleşme döneminin yaşandığını tanıklık ediyoruz. Ne var ki bu süreçte eğitimle daha henüz ciddi manada yüzleşemedik. Çünkü bugün Türkiye''de eğitime rengini veren bazı kanunların hala ulus devletçi ve tek partili sistemlerden kalma kanun ve uygulamalar olduğu görülmektedir.

EĞİTİM VE ÖZGÜRLÜK

AK Parti 2013 Siyasi Vizyonu''nda; ''Hak ve özgürlükleri ideal anlamda geliştirmeyi, geleceğin Türkiye''sinin bölgesine örnek gösterilecek bir gelişmişlik düzeyine ulaşabilmesinde de hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kültür iklimimiz içinde bulunan her türlü farklı rengi yaşatmanın ve geliştirmenin gayreti içinde olacağız'' denilmektedir. Bu anlamlı ve geleceğe dönük vizyonun hayat bulabilmesi için eğitim sisteminin köklü bir reformdan geçmesi gerekmektedir.

1924 yılında yürürlüğe sokulan Tevhidi Tedrisat Yasası, mevcut 1982 Anayasası''nın 42.maddesi ve 1973 yılında yürürlüğe sokulan 1739 sayılı MEB Temel Kanunu, rahat hazırol komutları eşliğinde her gün küçük çocuklara ezberlettirilen ''ant'' türü uygulamalar vs bugün eğitim özgürlüğünün önünde ciddi birer engel olarak varlığını devam ettirmektedir. 2023''ü hedef yapan Türkiye''nin bir yüzyıl öncesine hitap eden anlayış, kanun, yönetmelik ve uygulamalarla yoluna devam etmesi düşünülemez. Bu bakımdan eğitim alanında yeni Türkiye''nin önünü tıkayan bu yasalarda ciddi bir reforma gitmesi gerekmektedir.

ANDIMIZ KALDIRILSIN

Bugün okullarda çocuklara rahat-hazır ol komutlarıyla birlikte ezberlettirilen yemin metninin kaldırılmasıyla işe başlanabilir. Çünkü nasyonal-sosyalist/faşist ideolojinin tüm unsurlarını taşıyan yemin metinleri günümüz Almanya''sında ve İtalya''sında bile kaldırılmış olmasına rağmen, ne yazık ki Türkiye''de, ilkokullarda çocuklara, askeri esas duruşta, ''Varlığım Türk varlığına armağan olsun'' andı tekrar ettirilmektedir. Hem içerik olarak hem de militarist söyleniş biçimi ile ''Andımız'', yaratıcılığı körelttiği, özgür düşünme becerilerine ket vurduğu ve barış söylemi ile çeliştiğinden dolayı, pedagojik açıdan sorunlu ve zararlı bir uygulamadır. Andımız''ın, tek tip birey yetiştirme amacına ve eğitim hakkının sadece ayrıcalıklı belli bir sınıfa ait ideolojiye hizmet ettiği de yadsınamaz bir gerçektir.

Bu duygularla yazar-aydın, siyasetçi ve eğitimcilerden oluşan bir grup aydın, çocuklarımızı tek bir ideolojinin kıskacına kapatmak, zihinlerini ele geçirerek kontrol etmeye çalışmak yerine, onların, özgürlükçü, çok kültürlü, barışçı, yaratıcı ve üretken bireyler olmalarının önünü açmak niyetiyle ilkokullardaki çocuklarımıza, her sabah asker komutlarıyla esas duruşta, ''and'' içirmekten ve ''varlıklarını Türk varlığına armağan etmelerini'' istemekten artık vazgeçmemiz gerektiğini hatırlatarak bir kampanya imza attılar. www.andimizkaldirilsin.com sitesinden kamuoyuna açılan imza metni bir kesimin engelleme çabalarına rağmen büyük ilgi görmektedir.

11 yıl önce