|

Ölümle görünür hayatlar mevsimlik işçiler

Türkiye’de her yıl ortalama 1 milyon insan yapılan araştırmalara göre 50 farklı şehirden mevsimlik çalışmak üzere yolculuklar yapmaktadır. Bu göç yollarında başta trafik kazaları olmak üzere çeşitli sorunlar yaşarlar. Mevsimlik tarım işçileri son günlerde yaşanan trafik kazaları sebebiyle yeniden gündeme gelmektedir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/08/2017 Salı
Güncelleme: 03:59 - 22/08/2017 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Sakarya’da bir traktörün römorkunu sığdırılan 17 mevsimlik tarım işçisinden 7’sini kaybettik, 10’u ise yaralı. Ülkemizde önemli bir kesim yılın belli dönemlerinde farklı şehirlerde aileleriyle beraber ekmek mücadelesi için seyahat ederler. Bu yolculuklarda bazen bir minibüsün içine sığdırılan birkaç ev ve onlarca hayatı görürsünüz. Çocuklar aileleriyle beraber bazen 2 ay bazen ise neredeyse 10 ay tarım işlerinde çalışmak için evlerinden ayrılırlar. Adı geçici olsa da bu ekmek yolculuğu bazen 10 ay sürer. Aslında gerçek evleri onlar için geçici olmuştur bile. Kadınlar ve çocuklar için ise durum daha zordur. Sabahları tarlalarda çalışan kadınları akşam kaldıkları çadırlarda ikinci bir iş beklemektedir. Hane halkının yemek ve çamaşır gibi ihtiyaçlarını karşılamak kadınların üzerindeki bir başka yüktür. Çocuklar ise oyun ve eğitim yaşında çaresizce aileleriyle birlikte tarlalarda zaman geçirirler. Mevsimlik tarım işçileri için hasta olmak ücret kaybı anlamına geldiği için hastalıklarını çalışarak geçirirler. Büyük bölümünün sosyal güvenceleri olmadığı için emeklilik ve izin gibi sosyal hakları hiçbir zaman kullanamazlar. Aldıkları ücretler yetersiz olduğu gibi bazen çalışmalarına rağmen ücret alamazlar. Aldıkları üç kuruş ücretin yüzde 10’unu “dayıbaşı” ya da “elçi” denen iş aracısını verirler. Onlar için asgari ücretli ve kayıtlı bir işçi olmak çok yüksek standarttır. Onlar çok zor olan çalışma şartlarına rağmen ekmek için emeklerini ortaya koyan emekçilerdir. Yıl içinde göç yollarında sayıları aileleriyle birlikte 1 milyonu bulan bu insanlardan çoğumuz habersiz yaşarız. Ekmek için yola çıkan tarım işçilerinin hayatları bir trafik kazasıyla sona erdiğinde varlıklarından haberdar oluruz.

1 MİLYON TARIM İŞÇİSİ 50 ŞEHRE GİDİYOR

Tarım, yapısı gereği insan emeğine en fazla ihtiyaç duyan sektörlerden biridir. Tarımsal faaliyetler ürünlerin ekim, ilaçlama, sulama, hasat vb. işlerinin belirli dönemlerde yapılması nedeniyle mevsimlik işlerdir. Farklı il ve bölgelerden tarımsal faaliyete yönelik çalışmak üzere gelenler “mevsimlik gezici tarım işçisi” olarak tanımlanırlar. Türkiye İstatistik Kurumunun 2014 Hanehalkı İşgücü İstatistiklerine göre ülkemizde tarımın toplam istihdamdaki payı %23,6, geçici veya mevsimlik çalışan tarım işçisi sayısı 485 bin (15 yaş ve üzeri) ve bunların yaklaşık %95’i kayıt dışı istihdam edilmektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin aileleriyle birlikte tarım alanlarında yaşadığı ve çalıştığı dikkate alındığında ülkemizde 1 milyona yakın insanın mevsimlik işlerde olduğu söylenebilir. Bu nedenle her yıl ortalama 1 milyon insan yapılan araştırmalara göre 50 farklı şehirden yolculuklar yapmaktadır. Bu göç yollarında başta trafik kazaları olmak üzere çeşitli sorunlar yaşarlar. Mevsimlik tarım işçileri son günlerde yaşanan trafik kazaları nedeniyle yeniden gündeme gelmektedir. Mevsimlik tarım işçileri trafik kazaları sorunu dışında ücret, çalışma şartları, sosyal güvenlik, sağlık hizmetlerine erişim, iş sağlığı ve güvenliği, eğitim ve barınma sorunları gibi çok farklı sorunlarla mücadele etmek zorundadırlar. Ülkemizin önemli bir kesimini ilgilendiren çok boyutlu bu sorun için 2015’te TBMM’de “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” kuruldu ve komisyonca hazırlanan rapor tüm partilerin ortak imzasıyla kabul edildi. Bizim de görev yaptığımız komisyonda yazım sürecine destek verdiğimiz önemli bir rapor ortaya çıktı. Bu raporda mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı tüm sorunların çözümüne ilişkin önemli öneriler yer almaktadır. Ancak biz özellikle her yıl çok sayıda ölüme neden olan ulaşım sorunlarını ve buna ilişkin çözün önerilerini ilgili rapor çerçevesinde ele alacağız.

ÖLÜMLERİN NEDENİ

Rapora göre mevsimlik geçici tarım işçilerinin çok büyük bir kısmı sosyal güvenlikten yoksun çalışmaktadır. Bu durum tarım çalışanlarının sağlık hizmetlerine ulaşmaları açısından ciddi bir eşitsizlik oluşturmaktadır. Tarımda çalışanların tamamına yakınının koruyucu iş sağlığı hizmetlerine ulaşamaması da özellikle temel iş sağlığı hizmetleri açısından en önemli eksikliklerden birine işaret etmektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin diğer bir önemli sorunu da ücretlerinin çok düşük olması fakat buna karşın çalışma saatlerinin uzun ve belirsiz olmasıdır. Ayrıca ücretlerini zamanında alamamaları da sahada karşılaşılan problemlerdendir. Mevsimlik ve gezici işçiler kalabalık olarak uygun olmayan araçlarda (kamyon kasaları vb.), uygun olmayan şekilde (yolcu kapasitesinin üstünde yolculu araçlarda) ve gerekli sürücülük niteliğinden yoksun şoförlerin kullandığı araçlarda yolculuk yapmakta bu da hayati tehlikeler doğurmaktadır. Kimi araştırmalara göre son üç yılda yaklaşık 900 tarım işçisinin hayatı kaybettiği belirtilmektedir. Cuma günü Sakarya’da fındık işçilerini taşıyan traktör devrildi. 7 işçi kardeşimizi kaybettik, 10’u ise yaralı. Bir traktörün römorkuna 17 kişiyi bindirmek büyük bir sorumsuzluk ve insanların canına kıymet vermemektir. Uygun olmayan araçlarla kapasitenin üstünde insan taşımak hangi vicdana sığar.

ÇÖZÜM YOLLARI

Mevsimlik tarım işçilerinin büyük bölümünün ikamet ettikleri şehirlerden çalışacakları yerlere kadar şehirlerarası ulaşımlarında son birkaç yılda alınan tedbirler ile 19 Nisan 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi (2017/6) ise büyük oranda sorun çözüldü.

Şimdi yaşanılan sorun mevsimlik tam işçilerinin geldikleri şehirlerde konaklama yerinden çalışma alanına ulaşımda römork ve kamyon benzeri açık kasa araçlarla taşınılmasıdır. Bu durum kazalara davetiye çıkarmaktadır. Sakarya’da son yaşadığımız kaza buna örnektir. Çözüm ise açık kasa araçlarla insanların taşınmasına izin verilmemelidir.

Ayrıca yine son kazada olduğu gibi konaklama yeri ile işyeri arasında insan taşımacılığına uygun olmayan araçlarla, genellikle kamyon kasası ve traktör römorklarında taşıma sınırı üstünde işçinin taşınmasıyla trafik kazalarında ölümleri artırmaktadır. Bu kazalarda işçi kardeşlerimizi kaybetmemek için işverenler (çiftçiler) yönetmeliklerin kendilerine yükledikleri işçilerin yol ücretleri ile güvenli taşınmalarını sağlayıcı sorumluluğunu yerine getirmelidir. “Tarım Aracılığı Yönetmeliğinin” 11. maddesinin ç fıkrasına göre “Dayıbaşı” denen iş aracılarının yasal sorumluluğu olan “İşçilerin, konaklama yeri ile işyeri arasında uygun araçlarla güvenilir bir şekilde ulaşımının sağlanması hususunda işverenle birlikte doğrudan kontrol ve gözetim yapmak” yükümlülüğünü yerine getirmeleri gerekmektedir. Yasa ve yönetmelik çıkarmak burada olduğu gibi tek başına sorunu çözmüyor. Sıkı bir denetimin yanı sıra çalışanların hayatlarını korumak için alması gereken önlemleri “gereksiz masraf” olarak görmeyecek yüksek ahlak sahibi işverenler olmalıdır.

Tarkan Zengin • Çalışma Hayatı Uzmanı
#Tarım İşçisi
#Trafik kazası
#Sigorta
7 yıl önce