|

Osmanlı ile Avrupa ilişkisi dizilerdekinden çok farklı

Osmanlı ve Avrupa arasındaki 500 yıllık serüvenin günümüzdeki kültür alışverişine olan etkileşimini konu edinen 'Geçmiş Zamanlar ve Olasılıklar' sergisi açıldı. Küratör Beral Madra, "Bu ilişki toplumun yetersiz tarih bilgisiyle TV dizilerinden edindiği Osmanlı tahayyülünden çok başka bir durum" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/03/2016 Pazar
Güncelleme: 18:41 - 12/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Belçika'nın önde gelen sanat kurumlarından olan BOZAR'ın liderliğinde, 6 sanat kurmunun ortaklığında düzenlenen “Osmanlılar ve Avrupalılar: Geçmiş Zamanlar ve Olasılıklar” sergisi İstanbul'da açıldı. MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Tek Kubbel Salonu'nda sanatseverlerle buluşan sergide Avrupa ve Türkiye arasında günümüzdeki kültür alışverişini etkilediği varsayılan tarihsel kültür ilişkileri üzerine geliştirilen projeler yer alıyor. Çalışmanın amacı ise Avrupa ve Türkiye'nin 500 yıllık ortak kültür hazinesine yolculuk yapmak ve kültür ilişkilerinin yeniden düşünülmesini sağlamak. Serginin küratörü Beral Madra ile konuştuk...



"Geçmiş Zamanlar ve Olasılıklar" başlığıyla izleyiciye sunulmak istenen nedir?

“Osmanlılar ve Avrupalılar”, 1980'lerden günümüze Avrupa başkentlerinin önemli müzelerinde açılan tarihsel sergilerin bir benzeridir. AB izleyicisinin belleğini tazelemek için biraz oryantalist yaklaşımla yapılır bu sergiler. Bölgemizde 100 yıl önce çizilmiş haritaları değiştirmeyi planlayan bir savaş yaşanıyor. Bu bağlamda Osmanlılar&Avrupalılar başlığı son derece uygun kaçıyor diyebiliriz. Pistoletto Vakfı'ndan Juan Sandoval ile birlikte küratörlüğünü yaptığımız çalışma bu tarihsel sergiyi güncel düşünce, yorum ve görsel sanat üretimiyle tamamlama projesidir. Sanatçılar Osmanlılar ve Avrupalılar konusunun ne denli derinlemesine incelenmesi gerektiğinin de bilincindeydi; ancak yorumlar daha çok güncel durum, sanatçıların kimlikleri, deneyimleri ve görüşleri bağlamında oluştu. Başlığın işaret ettiği Osmanlı&Avrupalı ilişkileri, kuşkusuz toplumun yetersiz tarih bilgisiyle TV dizilerinden edindiği Osmanlı tahayyülünden çok başka bir durumdur. Sergideki yapıtlar çağdaş sanat düşünce ve yöntemlerinin süzgecinden geçen bakışla daha gerçekçi ve donanımlı belleğe dayalı metaforlarla konunun yapı-sökümünü yapıyor.







GÜNÜMÜZE GÖNDERME


Serginin "500 yıllık ortak kültür hazinemize yolculuk yapma ve kültürel ilişkilerin yeniden düşünülmesini sağlama" konusundaki amacı nedir?

Kültür, günümüzde toplumlar arasındaki ilişkilerin yapıcı ve olumlu yönlere doğru yönlendirilmesinde en yararlı araçtır. Osmanlı İmparatorluğu'nun dünyaya bıraktığı mirasın içinden – ki bu miras Türkiye toplumu tarafından önemseniyor- etkin ve yararlı kültür hareketlerini ayıklamak ve bu hareketlerin günümüze uyarlanmasını sağlamak önemli bir kitle eğitim olayıdır. Bu olayın çağdaş sanat üretimiyle oluşturulması da en işlevsel ve akılcı yoldur. Sergideki video-, fotoğraf ve yerleştirmeler söz konusu belleğin içinden seçilmiş ayrıntıların, günümüzdeki siyasal, kültürel, ekonomik sorunsallara gönderme yapan metaforlara dönüşmesidir.



Türkiye'ye gelen ZERO akımının öncülerinden Heinz Mack, "Doğu ve Batı sanatı birbirini büyük ölçüde etkilemiştir" dedi. Osmanlı ve Avrupa çerçevesindeki geçmiş zamanlar ve olasılıklar kültür alışverişini nasıl etkilenmiş?

Tarihsel bağlamda Osmanlı-Avrupa kültür ilişkileri bu projede bir bellek oluşturuyor. Bu belleğin parametreleri şunlar olarak ortaya çıktı: Osmanlı'nın etkin olduğu Avrupa coğrafyasında Osmanlı kültürünün diplomasi, mimari, kent dokuları, yazın pratikleri açısından çoğul izleri var. Aynı izler Osmanlı mirasını üstlenmiş olan Türkiye'de de mevcut. Eğitimli genç kuşak ve özellikle sanatçılar bu izlerin bilincinde. 20. Y.Y'da Matisse'den başlayarak Heinz Mack gibi birçok sanatçıya uzanan bir Doğu sanatları etkisi söz konusudur. Günümüzde de ilişkisel estetik bağlamında sürüyor bu. Modernizm iki yönlü işledi: Batı, modernizme tinsel derinlik katmak için Doğu'ya, Doğu da geleneksel sanatına modernizm katmak için Batı'ya yöneldi.







Göçler etkileşimi artırdı


Avrupa'daki sergilerin izleyiciye bir bellek sunduğunu belirten Madra, "Avrupa başkentlerinde 1980'lerden günümüze gerçekleştirilen müze sergileri ve etkinlikleri Batı Avrupa ülkeleri halklarına 500 yıllık Osmanlı-Avrupa belleğini sürekli hatırlattı. Bu bağlamda önemli olayın “göç” hareketleri olduğu ve her iki yöndeki göçlerin kültürün zenginleşmesine, çeşitlenmesine katkı sunduğu belirgindir. Serginin başlığındaki “Geçmiş Zamanlar” bir nostalji veya gösteri toplumunun sığ arzularını beslemek için kullanılan bir olgu değildir; bilgi alınması, ders alınması gereken olaylar ve etkinliklerin varlığını içerir. “Olasılıklar” ise bu belleğin günümüzdeki etkilerinin güncel-düşünsel-kavramsal süzgeçten geçtikten sonra hangi yönde geliştiğini ya da gelişmesi gerektiğini işaret ediyor" diyor.



Mülteci mesajı


Projenin 500 yıllık bir geçmişi halkların gündemine getirerek, AB'deki mülteci krizinin yarattığı yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın temelsizliğini ve tehlikesini işaret ettiğini vurgulayan Madra, "Çağdaş sanatçıların ve onlarla birlikte çalışan kurumların üretim ve yaygınlaştırma yöntemleri günümüzde yaşadığımız coğrafyada ve AB'deki siyasal, ekonomik, kültürel krize barışçıl, yapıcı ve iyileştirici müdahale etme yöntemleridir. Bu etkinlikler sürdürülmelidir" diyor.





#Osmanlı ve Avrupa
#kültür alışverişi
#Küratör Beral Madra
#Mülteci
#Beral Madra
8 yıl önce