Eskinin vazgeçilmez ulaşım araçları olan atları günümüzde kasabalar ve çiftlikler dışında görmek pek mümkün değil. Atlardan uzak şehir yaşamında ise bir çoğumuz atı gördüğümüzde bile irkilebiliyoruz. Sizin de böyle korkularınız varsa ve çocuğunuzun da korkusuzca ata binmesini istiyorsanız Atla Terapi Merkezi tam size göre. Türkiye Jokey Kulübü tarafından Mayıs ayında hayata geçirilen merkez, aslında dört ayaklı bu canlının çocukların bedensel hastalıklarının tedavisi için eşsiz bir ilaç olduğunu bizlere gösteriyor. Çocuklara hayvan sevgisinin de kazandırıldığı merkez, ücretsiz hizmet vererek ailelerden büyük ilgi görüyor.
Çocukların at binmesinin hem fiziksel hem de ruhsal açıdan birçok etkileri oluyor. Özellikle bedensel engeli olan çocuklarda at binmede yapılan ritmik hareketler günlük hayatta kullanılmayan kasların güçlenmesini sağlıyor. Eklem hareketliliğini geliştiriyor. Kas kuvvetini geliştirmeye yardımcı oluyor ve düzgün duruşa katkı sağlıyor. Apranti Eğitim Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Atla Terapi Merkezi psikologlarından Bercis Mendanoğlu “Çocukların ata binmesinin fiziksel olduğu kadar ruhsal yönden de çok yararı var. Atın yargılayıcı özelliğinin olmaması ve çocuğun onunla oyun oynadığını hissine kapılması çocuğa fayda sağlıyor. Hiperaktif olan bir çocuk sosyal yaşantısında kendini daha kolay bir şekilde kontrol edebiliyor. Ata komut veren çocuğun özgüveni artıyor" diyor.
Merdanoğlu, kendini kontrol edebilen her çocuğun at binebileceğini söylüyor. Sadece atı okşayarak mutlu olan çocuklar kadar 3 yaşında da ata binenlerin de olduğunu belirten Psikolog Merdanoğlu “Çocuğun atı sevmesi bile bir terapi. Çocuklar korkularını yenmeye başladıkları andan itibaren tedavi başlamış oluyor. Daha sabırlı oluyorlar ve sosyal iletişimleri artıyor. Fayda sağlamadığını düşündüğümüz çocuklar bile gelişme gösterdi. Aileler çocuklarının agresif tutumunun değiştiğini söyleyerek bizlere teşekkür ediyor” diyor.
Erkek çocukları daha çok hıza düşkünken, kız çocuklarının dikkatini daha çok atın bakımı ve beslenmesi çekiyor. Çocukların yazın olduğu kadar kışın da gelerek haftada bir kere at bindiklerini belirten Merdanoğlu “Çocuklara at sevgisini aşılamak istiyoruz. Kış aylarında stadın üstünü kapatarak hizmet veriyoruz. Birçok sivil toplum kuruluşları ve dernekleri etkinliklerimize davet ederek bilgilendirmeler yapıyoruz” ifadesini kullanıyor.
Atla Terapi Merkezi'nde at eğitmeni olarak görev yapan Pelin Akcan, her çocuğun bireysel farklılıklarından dolayı atlara farklı yaklaştığını söylüyor. Merkeze gelen öğrencilerin öğretmenlerinin çocuklarda yaşanan olumlu gelişmeleri hemen fark ettiğini ve özellikle bedensel engeli olan çocuklarda ciddi gelişmeler kaydettiklerini belirten Akcan “Hipoterapi (atla terapi) ile dik duramayan, dengesini sağlayamayan öğrencilerimiz artık atın üzerinde tek başlarına durabiliyor. Yürüme engeli olanlar attan indikten sonra birkaç adım atmaya başlıyor. Çevremizden çok sayıda olumlu tepkiler alıyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor” diyor. Ailelerin çocukları kendilerine rahat bir şekilde emanet ettiklerini kaydeden Akcan “Burası çocuklarımız için hem tedavi hem de terapi oluyor. Atlardan ayrılmak istemiyorlar ve atlar onlar için atlar ailelerinin bir parçası oluyor” şeklinde konuşuyor.
Bedran ve Havva Aydoğdi çifti engelli olan iki çocuğunu merkeze getirerek tedavilerine katkı sağlamaya çalışıyor. Büyük çocuklarının bu şekilde konuşmaya başladığını söyleyen ve kendisi de seyis olan Bedran Aydoğdi “5 yaşındaki çocuğumun konuşma engeli var. Ata binmeye başladıkça onda olumlu gelişmeler görmeye başladık. Eğitim ilerledikçe daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum” diyor. Necla hanım ise atipik otistik hastası olan oğlunu doktor tavsiyesiyle merkeze getirdiği söyleyerek “ Yunus terapisi oldukça pahalı olduğu için at terapisini tercih ettik. Buradaki terapilere devam edeceğiz” diyor.
Psikolog Merdanoğlu, atları alırken birçok kriteri göz önüne aldıklarını dile getiriyor. Engelli çocuklar için seçilecek Pony atlarını seçerken alım şartları belirlediklerini söyleyerek “Atların karakter özelliklerini çok iyi analiz ediyoruz. Mesela çocuk, atın yelesini çektiğinde ya da gözüne bir şey yaptığında aşırı tepkiler vermeyecek atları tercih ediyoruz. Atların üzerindeki bütün ekipmanları engelliler için yapıyoruz. Üzengi kayışları, dizginler ve eyerler hep bunlara göre ayarlandı. Atlarımızın hepsi dört nalla adımlarını düzgün atıyor” diyor. Atları eğitimlerini yapan yan yürüyücülerinin de alanında profesyonel kişilerden oluştuğunu belirten Merdanoğlu “Atların her türlü bakımlarıyla eğitimcilerimiz ilgileniyor. Buradaki at hastanemizde atlarımızın kiloları, boy ölçümleri yapılıyor” şeklinde konuşuyor.
* Kas tonu bozuklukları
* Denge bozuklukları
* Koordinasyon bozuklukları
* İletişim bozuklukları
* Duyu motor fonksiyon
* Postüral asimetri
* Zayıf postüral kontrol
* Hareket bozuklukları
* Limbik Sistemm Disfonksiyonundan kaynaklanan dikkat
isteyen becerilerdeki bozukluklar tedavi edilebiliyor.
