|

Saraydaki kitaplar hem bilgi hazinesi hem de sanat eseri

Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı Topkapı Sarayı’na gelen ziyaretçilerin, restorasyon sonrası kapılarını açan III. Ahmed Kütüphanesi’ni mutlaka görmeleri gerektiğini çünkü burasının Osmanlı kitap kültürünü yansıtacak şekilde düzenlendiğini söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/07/2018 Çarşamba
Güncelleme: 06:46 - 11/07/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı *-
Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı *-
HALİL SOLAK

Topkapı Sarayı’ndaki Sultan III. Ahmed Kütüphanesi restore edilmesinin ardından kapılarını ziyaretçilere açtı. Biz de bunu fırsat bildik ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı ile hem kütüphanenin restorasyon sürecini, hem de bugünkü Topkapı Sarayı Kütüphanesi’ni konuştuk.

III. Ahmed Kütüphanesi’nin restorasyon süreci nasıl geçti?

Osmanlılar döneminde III. Ahmed Kütüphanesi’nin inşa edilişi hazırlık sürecini hariç tutarsak bir yıl bile sürmüyor ama restorasyonu biraz uzun sürdü. Tarihî eserleri restore etmek yeniden yapmaktan çok daha zor. Neden diyeceksiniz? Çünkü bir yapıda farklı uzmanlık alanlarını gerektiren pek çok noktada çalışma yapılması gerekiyor. Kütüphaneyi düşünürsek güzel yazılar için ayrı, kalemişleri için ayrı, çiniler için ayrı, mimarîsi için ayrı, ahşaplar için ayrı ayrı uzmanlarla ve teknik elemanlarla çalışmak zorundasınız. Tabii işinin ehli insanları bulmak da çok kolay değil… Ayrıca atılan her adımın bilimsel bir denetimden geçmesi gerekiyor. Bunlar zaman alan süreçler. Ama restorasyon bittikten sonra yapılan işten memnun kalırsanız bu uzun süreye değdiğini anlıyor ve her şeyi unutuyorsunuz.

HER İLİM DALINDAN KİTAPLAR…
Osmanlı kaynaklarından kütüphanenin inşa sürecini takip edebiliyor muyuz peki?

Elbette. Çeşitli belgeler ve tarih kitapları bize ayrıntılarıyla anlatıyor bunu. Sultan III. Ahmed sarayda müstakil olarak bu kütüphaneyi inşa edene kadar bazı odalar ve köşkler kütüphane olarak kullanılıyor. Padişah bütün kitapları bir araya toplamak, Enderun’dakilerin bilgilenmesini sağlamak amacıyla her ilim dalından kitapların buraya konulmasını istiyor. Bu arada kütüphanenin inşası da bir yıldan az bir sürede tamamlanıyor. O devrin şartlarına göre kitapların zarar görmemesi için bütün önemler alınıyor. İçindeki kitapların rutubetten zarar görmemesi için Türk kütüphane mimarisinde daima dikkat edilen bir özellik burada da uygulanarak binanın altında pencereli yüksek bir bodrum yapılmış, ayrıca yapının etrafının da açık olmasına itina gösterilmiştir. Aynı şekilde dolaplarda cam değil, tel kullanılıyor, bu da kitapların hava alması sağlanıyor. Topkapı Sarayı’na gelen ziyaretçilerimizin restorasyon sonrası yeni düzenlemesi yapılan III. Ahmed Kütüphanesi’ni mutlaka görmesini isterim. Çünkü burası Osmanlı kitap kültürünü yansıtacak şekilde düzenlendi: Dolaplar, raflar, kitaplar, bazı yazı malzemeleri, bazı canlandırmalar vs… Bir de baştan söyleyeyim: Ziyaretçiler, raflardaki kitapları görünce bunların neden bugünkü gibi dik şekilde yan yana değil de üst üste koyulduğunu görüp şaşırabilirler. Çünkü genelde İslam, özelde Osmanlı dünyasında kitaplar aralarına kurt vs. girmesin diye üst üste koyuluyor. Bugünkü gibi dik koyulması halinde yazma eserler zarar görüyor.

Kütüphanenin kullanım şartları nedir o devir için?

Bütün kurallar belli tabii. Bunlar kütüphanenin vakfiyesinde kayıt altına alınmış. Buradaki şartları yerine getirmezseniz vakfiyenin sonundaki beddua ile karşılaşma tehlikesi var. Mesela sadece Pazartesi ve Perşembe günleri açık. Saray içinden isteyen herkes burayı kullanabiliyor. Ayrıca yine saray içinden Topkapı Sarayı dışına çıkarmamak şartıyla emanet kitap da veriliyor. III. Ahmed ve kütüphanesi üzerine ayrıntılı bilgilerin olacağı bir kitap hazırlığı içinde olduğumuzu da sizin aracılığınızla duyurayım. Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Uğur Derman, Prof. Dr. İsmail Erünsal gibi değerli hocalarımızın ve Saray uzmanlarının yazılarından oluşan bu kitapta hem dönem hem de kütüphane ile ilgili önemli bilgilerin yanında pek çok belge ve görsel yer alacak, bu da bu mekânı daha iyi anlamamızı sağlayacak kanaatindeyim. Hem geçmişteki inşa süreci, hem de bugünkü restorasyon süreci. Bununla ilgili hazırlıklarımız sürüyor. Bu yıl içinde yayınlamayı planlıyoruz.

BİR İMPARATORLUK KÜTÜPHANESİ
Peki bugün Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki kitap koleksiyonunun muhtevasına dair bilgi verir misiniz?

Bu kütüphane, bir İmparatorluk kütüphanesi olması sebebiyle pek çok açıdan önemli ve zengin koleksiyonları bir arada barındırıyor. Saraya mensup sanatkâr zümresinin ürettiği sanat değeri zirvede olan eserler bunlar. Mesela Mushaflar açısından düşündüğümüzde Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisârî, Hafız Osman, Hasan Rıza gibi büyük hattatlar tarafından yazılan Kur’ân-ı Kerim’ler mevcut. Şehnâme-i Melik Ümmî, Abdullah Nakkaş, Şahkulu, Melek Ahmed, Nigârî, Matrakçı Nasuh, Levnî, Pîrî Reis gibi nakkaş ve haritacıların minyatür ve haritaları da Saray koleksiyonunda. Nispeten az bilinen bir başka koleksiyonumuz da erbabının malumu Türk hattatlarına ait hat albümleri ve levhalardan oluşuyor. Tabii hat sanatına ait çeşitli yazı malzemeleri de mevcut burada. Osmanlılar kitapların bilgi hazinesi olması yanında birer sanat eseri olmasını da önemsiyorlar. Tabii burada hem tezyinat hem de cilt bakımından asırların birikimi sözkonusu. Çeşitli dillerde ve çok değişik konularda yaklaşık 20 bini aşkın kitap var. 1924’te saray müze olunca kitaplar Ağalar Camii’ne taşınıyor ve burada toplanıyor. 2008’den itibaren de matbu olan eserler ayrı bir mekânda muhafaza edilmeye başlıyor.

Peki bugün araştırmacılar bu kütüphaneden kolayca yararlanabiliyorlar mı?

Elbette. Şu an bir öğrenci, hoca ya da araştırmacı gerekli başvuruyu yaptığı zaman, biz kısa bir süre içinde kendisine dönüş yapıyoruz. İstediği eseri yine gerekli prosedürü tamamladıktan sonra kendisine dijital olarak ulaştırıyoruz. Geçmişte bazı teknik yetersizliklerden, kadro eksikliğinden vs. kütüphaneden istifade etmenin zor olduğu dönemler olmuş. Ancak şu an Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nden istifade etmek isteyen herkese imkânlarımız ölçüsünde yardımcı oluyoruz, şartları daha da iyileştirerek olmaya devam edeceğiz.

#Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı
#Topkapı Sarayı
6 yıl önce