|

Sosyoloji biliminin külkedisi: Gündelik Hayat

Ali Esgin ve Güney Çeğin'in editörlüğünde çıkan Gündelik Hayat Sosyolojisi: Temalar, Sorunsallar ve Güzergâhlar isimli kitap, gündelik hayatın pratiklerini kendisine bilgi konusu yapan sosyologlar üzerine derinlikli bir inceleme sunuyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/04/2018 Çarşamba
Güncelleme: 05:07 - 11/04/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
​Sosyoloji biliminin külkedisi: Gündelik Hayat
​Sosyoloji biliminin külkedisi: Gündelik Hayat
SABRİ AKGÖNÜL

Klasik sosyologların gündelik hayatın karmaşık yapısına ve gündelik hayat gerçekliğine hepten bigâne kaldıklarını söylemek doğru değil ama gündelik hayat alanını, gündelik hayatın pratik mantığını “nesneleştiren” kuramsal bir çaba içinde olmadıklarını söylemek gerek. Ali Esgin ve Güney Çeğin’in editörlüğünde çıkan Gündelik Hayat Sosyolojisi: Temalar, Sorunsallar ve Güzergâhlar isimli kitap, gündelik hayatın pratiklerini kendisine bilgi konusu yapan sosyologlar üzerine derinlikli bir inceleme sunuyor.

OL MAHİLER Kİ DERYA İÇREDUR

Sosyal bilimcinin içinde yaşadığı deryâyı fark etmesinin önündeki en büyük içsel engel bu deryâya yönelik aşinâlığıdır. O kadar aşinadır ki, o kadar tanıdık gelir ki bu deryâ onun içinde, onun sayesinde yaşadığından ötürü ona dışarıdan yahut belirli bir mesafeden bakamaz. Her şey apaçıktır. Ne de olsa insanlar gündelik yaşamın yapıp etmeleri içine daldıklarında üretilen anlamların tarihsel-toplumsal kuruluşu üzerinde, bu anlamların üretildiği etkileşimler üzerinde durmazlar. Yaparlar ve geçerler, hatta bu yapıp etmeleri anadan babadan böyle gördüklerine inanırlar. Bu aşinâlık ve sarsılmaz gibi duran doğal kanaatler gündelik hayatı, bilgi konusu ve epistemik bir uğraşın nesnesi yapmamızı engelleyen içsel bir kasnak oluşturur. İmalatı ucuz ve basit bir şekilde monte edilen bu kasnaktan kurtulmanın yolu onun kayışını koparmaktır. Bu içsel zorluğu ancak, Bauman’ın tâbiriyle, bilindik olanı bilinmez kılmakla başarılır. Sosyologa bu yöntemsel zarureti ilkin Durkheim vazetmişti: Bütün ilk nosyonlardan ve genelleştirilmiş imajlardan kurtulun.

Gündelik hayatın bir bilgi nesnesi olarak inşa edilmesinin önündeki dışsal zorluk ise, sosyoloji biliminin kuruluşunda büyük rol oynayan metodolojik yaklaşımlardır. Neyse ki sosyal bilimler, özelde sosyoloji, kuruluşundan devraldığı bu kasvetli hali berhava etmeyi kendi disiplinlerinin selameti için elzem bir çaba olarak gördüler. Sosyoloji disiplini içine düştüğü açmazlardan sıyrılmak ve mikro-makro, fail-yapı, birey-toplum, öznel-nesnel, nicel-nitel, pozitivizm-hermeneutik dikotomik yarılmalardan kurtulmak için bilgi üretme prosedürlerini gündelik hayat gerçekliğine çevirdi.


FARKINDALIK OLUŞTURMA AYRICALIĞI

Bu yüzden, Esgin ve Çeğin’in kaleme aldığı takdim yazısında vurguladığı gibi, “Alvin Gouldner, Nobert Elias, Alain Touraine, Jurgen Habermas, Anthony Giddens ve Pierre Bourdieu gibi akademik ömrünü sosyolojideki açmazları aşmaya vakfetmiş birçok teorisyenin gündelik hayatın nesneleştirmesi gereğini doğuran çıkarımlara ulaşması hiç de rastlantısal değil. Artık sosyal gerçeklik salt kurumsal düzeneklerin ya da yapısal unsurların belirleyiciliğine veyahut sadece insan öznenin yapıp ettiklerine bağlı olarak analiz edilebilecek bir gerçeklik olarak tasavvur edilmiyor. Aksine daha önce karşıt olan her iki teorik zaviyenin bir arada kullanılmasına olanak veren daha gerçekçi bir gerçeklik analizine odaklanılıyor.” Elimizdeki derlemenin derdi ise gündelik hayat alanını ve onun karmaşık yapısını nesneleştirmeye çalışan bakış açılarının kronolojik ve tematik bir bütünlük içinde izini sürmektir. İlaveten, sadece bir tarihsel sunum olmakla yetinmeyen Gündelik Hayat Sosyolojisi Türkiye’de gündelik-olanın kendi mantığını kavramanın önüne kurulmuş kurumsal ve kuramsal barikatlara dikkat çekip yeni metodolojik tartışmalar için bir farkındalık oluşturma ayrıcalığına, bu alandaki teorik ve metodolojik zafiyetlere neşter vurma teklifine sahip. Türkiye’deki sosyoloji yapma pratiklerinin kendisinin farkına varacağı; yöntemsel çerçevelerini, kavramsal dayanıklılığını sınayacağı ve berkiteceği bir ayrıcalık ve teklif ihtiva ediyor kitap.

GÜNDELİK HAYATIN GERÇEKLİĞİ

Kitap, özneler arası bir dünya olarak kurulan toplumsal gerçekliği ifşa etmenin gündelik hayatı kuran dinamik unsurları hesaba katmadan mümkün olamayacağı tezi üzerine bina ediliyor. Gündelik Hayat Sosyolojisi kitabının muradı “sosyoloji disiplininin, toplumsal hayatı gündelik hayatın örgütlü ya da olumsal pratiklerince ördüğü hakikatini içeriye buyur eden bir kuramsal hassasiyeti geliştirmekten ibaret.” Gündelik hayat sosyolojisine ilişkin bir taslak oluşturmak meşakkatli bir çalışmadır. Zira hem bu inceleme alanının alt dalları çeşitlilik arz eder hem de bu alt-alanlar arasında sistematik bir bütünlük kurulamamıştır. Gündelik hayat çalışmalarının teorik alanı sembolik etkileşimcilik, dramaturji, etiketleme teorisi, fenomenoloji, etnometodoloji ve varoluşçu sosyoloji gibi teorik hatlardan müteşekkildir ancak bu alt-alanların hiçbiri fail odaklı ve mikro ölçekli yaklaşımlara indirgenemez. Kitaptaki her makale bu indirgemecilikle hesaplaşmanın örtük yahut açık izlerini taşıyor. Kitap, kendi içinde üç kısıma ayrılabilir. Birinci kısım gündelik hayatın gerçeklik alanlarının temel ilkelerini ve gündelik hayat incelemelerinin tarihsel seyrüseferini inceleyen üç makale ile başlıyor. Bu üç makalede klasik sosyologların gündelik-olanı nasıl konumlandırıldığı tartışılıyor. Ardından, ikinci kısım olarak tefrik edilebilecek bölümlerde, Simmel’den başlayarak gündelik hayatın çok katmanlı yapısına ve ayrıntılarına değinen ve Chicago, California ve Berkeley Üniversitelerinde şekillenen gündelik hayat sosyolojisinin kuramsal çalışmaların argümanlarına hasredilmiş makalelerle devam ediyor: Robert E. Park, Ernest Burgess ve Nels Anderson, Herbert Blumer, Erving Goffman, Edmund Husserl ve Alfred Schütz, Harold Garfinkel, Peter Berger ve Thomas Luckmann gibi isimlerin çalışlarının detaylı tartışmaların yapıldığı bu makaleler her biri kendine has bir araştırma programı sunuyor. Üçüncü kısım diyebileceğimiz son beş makalede ise, hassaten Henri Lefebvre, Michael de Certeau, Anthony Giddens, Pierre Bourdieu ve Randall Collins gibi maharetli ustaların sosyal teorinin başına musallat olan kuramsal ve yöntemsel açmazları bertaraf etmek maksadıyla geliştirdikleri teorik perspektiflerin gündelik hayatın dinamik yapılarını nesneleştirme konusunda sundukları imkânlar eleştirel bir değerlendirme ışığında tartışılıyor.


#Sosyoloji
#Kitap
6 yıl önce