İstanbul Modern'in yeni koleksiyon sergisi “Sanatçı ve Zamanı” geçtiğimiz hafta açıldı. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” mısralarının ilham kaynağı olduğu sergi, sanatçıların zaman fikri etrafında birey olarak kendilerini ve çalışmalarını nasıl konumlandırdıklarına odaklanıyor. Bir yıl boyunca açık kalacak sergi Tanpınar'ın tüm çalışmalarına merkez oluşturan zaman kavramı üzerinden sanatçıların zamanlararası varoluş serüvenlerine dair de bir yol haritası çiziyor.
İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu'nun küratörlüğünü üstlendiği sergide 115 sanatçının 186 çalışması yer alıyor. Küratör Levent Çalıkoğlu, sanatçının zamanına Tanpınar üzerinden dokunan koleksiyon sergisinin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “İstanbul Modern olarak 10 yıllık süre zarfında hep zaman üzerine bir konumlandırma yaptık. Yeni koleksiyon sergisinin fikri de buradan doğdu. Biz sergilerimizi hep disiplinler arası bir yapıdan oluşturuyoruz. Edebiyat meselesi de bizim için her zaman çok gündemde ve önemli bir başlık. Disiplinler arası bir bakışla edebiyata dokunduk. Zaman üzerinde konuşmaya ve düşünmeye başladığınızda da ister istemez Türkiye'de çok önemli bir entelektüel, çok önemli bir edebiyatçı, bir düşünür ve yazar olan Tanpınar'a ulaştık” diyor.
Tanpınar'ın bugün hala güncel ve zaman üzerine düşünmeye ve konuşmaya başladığınızda çok önemli bir mihenk taşı olduğunu ifade eden Çalıkoğlu, “Doğu batı vitrininde dönüşümün yaratmış olduğu huzur ve huzursuzluk etrafında, Tanpınar başlı başına bir yol haritası. Dolayısıyla sergiyi kurgularken de Tanpınar'ın bütün zaman fikri ve onun etrafında yapıtlarında görülen, bugün de hala güncelliğini koruyan pek çok kavramı sergiye davet etmiş olduk” diyor.
Sergide oldukça büyük olan müze koleksiyonundan farklı dönemlerde koleksiyona girmiş yapıtların yanı sıra güncel olarak koleksiyonda yer almış yapıtların da olduğunu anlatan Çalıkoğlu, serginin alt başlıklarına da dikkat çekiyor. Soyut sanat formunun farklı dönemlerdeki karşılıkları, beden politikaları üzerine arayışlar, feminist yaklaşımlar, değişen ve dönüşen doğa ve natürmort kavramı, kimlik politikaları gibi başlıkların sergide yer aldığından söz eden Çalıkoğlu serginin önemini de şu sözlerle anlatıyor: “Sergi çok önemli bir zaman dilimine tanıklık ediyor. Yaklaşık 70- 80 yıllık bir zaman dilimine bakıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin değişimine ışık tutacak pek çok alt başlığı bünyesinde barındırıyor”
“Sanatçı ve Zamanı” sergisi için hazırlanan koleksiyon kataloğunda sanat tarihçisi ve eleştirmen Ahu Antmen ve edebiyat tarihçisi ve Ahmet Hamdi Tanpınar uzmanı Handan İnci'den birbirini kesen bağlamlarda makaleler yer alıyor. Antmen zaman fikri üzerinden Türkiye'de modernleşmeye, kuşakların birbirleriyle olan etkileşimlerine ve aralarındaki hesaplaşmalara eğilirken İnci, Tanpınar'ı biyografik bir anlatımla tanıtıyor ve zaman kavramını yazarın çalışmalarındaki referanslarla ele alıyor.
