TRTWORLD Haber Müdürü Fatih Er, terör saldırısı sonrasında yaptıkları yayın hakkında açıklamalarda bulundu. Tüm Türkiye'ye başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Er, yardımcılarıyla yaptıkları istişare sonucu bir muhabiri Atatürk Havalimanı'na birini de hastaneye yönlendirdiklerini söyledi.
Yaklaşık 20-25 dakika içinde olay yerine intikal ettiklerini belirten Er, "Buradaki amacımız aslında 'haberi en hızlı biz vereceğiz, biz duyuracağız'dan ziyade, bilgi kirliliğini önlemek. Türkiye üzerindeki son gelişmeleri biliyoruz. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de yaklaşık 750 yabancı gazeteci var. Bunların hepsi buradan haber geçiyor. Biz istedik ki bilginin kaynağı biz olalım. Eğer bilginin kaynağı başkaları olursa, istedikleri gibi o noktada dünyada algı yönetimi yapabilirler. Doğru, gerçek ve hızlı bilgiyi biz verelim istedik ve bu anlamda başarılı olduğumuzu da düşünüyorum." diye konuştu.
Brüksel'de de geçen haftalarda bir patlama yaşandığını hatırlatan Er, "Dünya televizyonlarını hepimiz merakla açıp izledik ve herhangi bir şey görmedik oralarda. Ceset, insanın içini ürpertecek bir görüntü vermediler. Ama Türkiye'ye geldiğinde öyle olmuyor. Biz buna çok dikkat ediyoruz. Bu tür görüntüleri kanal olarak biz vermedik. Haberin içini dolduracak genel görüntüler verdik ve dünyaya servis ettik. Bizim görüntülerimizi, Avustralya'dan Channel 7'den Kanada'daki lokal bir televizyona kadar, CNBC-E'den ABC televizyonuna kadar hatta CNN International'a kadar bizim yayınımızı aldılar ve kendi yayınlarına verdiler." dedi.
Fatih Er, Türkiye'yi ve ülke halkını düşünerek Türkiye'ye yönelik kara propagandalara karşı, propaganda yapmadan sadece gerçekleri duyurmak için mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
TRTWORLD Yayın Müdürü Resul Serdar Ataş da böyle bir saldırının bir kez daha yaşanmaması temennisinde bulundu. Meslekleri gereği bu tür olaylarla sık sık karşılaştıklarını dile getiren Ataş, haberi alır almaz, daha önceden hazırlanmış yayın formatına geçtikleri belirterek, şunları aktardı:
"Hareket stratejimize göre önce saha ekiplerin dağılımı, haber merkezindeki dağılım ve stüdyo merkezinin organize olması şeklinde 3 ayaklı bir operasyon yürüttük. İçine kanın karıştığı ve onlarca kişinin şehit edildiği bir saldırıdan bahsediyoruz. Bir taraftan kamu vicdanını yaralamadan sorumlu gazetecilik yapma yükümlülüğümüz var, insanların hassasiyetlerin incinmemesi gerekiyor. Ülkemizin uluslararası anlamda bir dezenformasyona uğramaması lazım. Aynı zamanda kanalın bir yayın standardı var. Bunu da yerine getirmemiz gerekiyor. Bu yükümlülüklerin yanı sıra İstanbul merkezli uluslararası tek haber kanalı TRTWOLD olduğu için, dünyanın diğer yerlerindeki global ölçekteki haber merkezleri size bakıyor. Aynı zamanda İngilizce konuşan haber izleyicisi de dünyanın neresinde olursa sizden bir şey görmek istiyor. Son saldırıda TRTWORLD olarak biz bunu başardığımızı düşünüyoruz. Yayının ilk birkaç saatinden en iyi organize olmuş İstanbul'da uluslararası haber merkezi olduğumuz için diğer uluslararası haber merkezleri bizim üzerimizden olayı görmeye başladılar. İlk birkaç saat doğru, sağlıklı, hakkaniyetli, dengeli ve insani bir yayın yapılmış oldu dünyaya. Bu bizim açımızdan mutluluk verici. "
Kanalda 40'tan fazla milliyetten insanın çalıştığına dikkati çeken Ataş, farklı haber ekollerinden gelmelerine rağmen, bu çaptaki büyük bir krizde uyum içinde çalıştığını ve ekibin editoryal standarda ulaşmış olması ve ortak editoryal hassasiyet içinde hareket etmesinin TRTWORLD'ün olgunlaştığını gösterdiğini belirtti.
Dünyanın dört bir yanından hem lokal hem de uluslararası haber merkezlerinden telefon aldıklarını vurgulayan Ataş, şöyle konuştu: "TRTWORLD haber merkezi telefon yağmuruna tutuldu. Sadece Avustralya'dan 11 haber kanalı bizi aradı, muhabirlerimizle bağlantı yapmak istedi, editoryal yardım istediler. Amerika'dan, Kanada'dan, İngiltere'den,Fransa'dan, Pakistan'dan, Hindistan'dan, Bangladeş'ten, Tayland'dan onlarca haber kanalı bizi arayıp, haber kaynağı olarak kullandılar. Türkiye'nin hassasiyetlerini bilen TRTWORLD kadrosu, böylesi büyük bir krizde birincil kaynak oldu. Bilgiler, dünya medyasına sağlıklı, hakkaniyetli ve doğrulanmış bir şekilde gitti. Birkaç saat boyunca birilerinin kendi ajandalarını Türkiye'ye dayatmasını önüne geçildi. TRTWORLD tarihi bir misyonu yerine getirdi. TRTWORLD uluslararası medya için bir kaynak oldu ve olmaya da devam edecek. Türkiye hakkında oluşmuş yanlış algılar var ve bu algıları biraz da uluslararası medya besliyor. Hız ve doğruluk arasında tercih yapmak zorunda kaldığımızda doğruluğu tercih eden bir haber merkeziyiz. TRTWORLD güvenilir bir haber kaynağına dönüştü. Bizim verdiğimiz bilgilerin doğruluğu onların da bizi takip etmesini sağladı."
TRTWORLD Haber Direktörü J. Carlos Van Meek ise saldırı dolayısıyla üzüntülerini dile getirdi. Son dakika gelişmelerini ciddi bir şekilde takip ettiklerini dile getiren Van Meek, "Bu olayın diğerlerinden en büyük farkı, Türkiye'de yaşanması, uluslararası olarak bilinen bir noktada olması. Milyonlarca insanın geldiği ve bir noktadan diğerine gitmek için uğradığı bir yer. Dünyanın bildiği bir simge yapı."dedi.
Haberi aldıkları andan itibaren olay yerine ekipler yollayarak, gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde sunmaya başladıklarını söyleyen Van Meek, şunları kaydetti: "Sadece Türkiye'yi değil bölgeyi de nasıl etkilediğini anlattık. Çünkü terör, sadece Türkiye'nin meselesi değil. Küresel bir sorun. Paris, Brüksel, ABD'deki saldırılar... Terör herkesi etkiliyor. İstanbul'daki olayı bir terör saldırısı olarak anlattık. Bu gelişmede, diğerlerinden farklı olarak yaptığımız bir şey varsa o da kullandığımız karelere dikkat ettik. Kurbanların ailelerini şok edecek şeyler yapmadık. Bazı kareleri, tercihen vermesek de editoryal açıdan gelişmeyi geniş kapsamlı olarak verdik. 6.5 saat kadar gelişmeyi takip ettik. Araya başka haber almadık. O gece çok yoğunduk. Ajanstaki haberlerle ilgili dikkatli olmamız gerekiyor. İki ayrı kaynaktan doğrulatmamız gerekiyor. Doğrulamalar geldiğinde yayına geçtik ve durmadık.Kurbanların ailelerini rahatsız edecek kareler vermiyoruz. RTÜK var ayrıca. Onların da bazı kısıtlamaları var. Bu sınırlar içerisinde durmamız gerekiyor."
