|

Türk masalının yeniden doğuşu mümkün mü

Mustafa Ruhi Şirin denilince akla çocuk edebiyatı gelir. Şirin’in geçtiğimz aylarda okurla buluşan yeni kitabı Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı, bizi yeniden Türk masallarının büyülü dünyasına davet ediyor. Şirin, Türk masal kültürünün ana temalarının korunarak değişim yaşandığını söylüyor.

04:00 - 15/02/2020 Cumartesi
Güncelleme: 01:20 - 15/02/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Masalın Doğası adlı birinci bölümde, yazar masalların kökenini, diğer türlerden farklarını ve ait oldukları kültürün bir aynası olduğu tespitini yapıyor.
Masalın Doğası adlı birinci bölümde, yazar masalların kökenini, diğer türlerden farklarını ve ait oldukları kültürün bir aynası olduğu tespitini yapıyor.
YASİN MAHMUT YAKAR

Çocuk, çocuk hakları ve çocuk edebiyatı alanlarında yaptığı çalışmalarıyla tanınan Mustafa Ruhi Şirin’in yeni kitabı Uçan At Yayınları (Ekim, 2019) tarafından Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı ismiyle yayımlandı. Kitap, Türk Masalının Yeniden Doğuşu alt başlığını taşıyor. Bu eser, aynı zamanda bir masal edebiyatçısı olan Şirin’in masal edebiyatıyla ilgili çalışmalar zincirine bir halka eklenmesi anlamına geliyor. Bilindiği gibi yazarın hem geleneksel masalların yeniden yorumlanması olarak değerlendirilebilecek eserleri (Mavi Rüyalar Gören Çocuk, Eşek Nasıl Kral Oldu?), hem kendisinin kaleme aldığı masalları (Guguklu Saatin Kumrusu), hem de masal edebiyatı kültürüyle ilgili kuramsal nitelikli eserleri (Masal Atlası) bulunuyor.

Masal edebiyatı kültürüne ilişkin düşünce ve tespitleriyle çocuk edebiyatımızın önemli isimlerinden biri olan Mustafa Ruhi Şirin’in ilk baskısı 1998’de yapılan Masal Atlası adlı kitabı 2019’da üçüncü baskısıyla okuyucuyla buluşmuştu. Masal Kültürü Yazıları alt başlıklı eserde klasik masal, masalların yeniden yorumlanması, çocuk ve masal, çocuk klasikleri ve masal, Türk çocuk edebiyatının masallardan yararlanarak yenilenmesi ve Şirin’in bir masal şairi olarak tanımladığı La Fontaine ile ilgili bilgiler yer alıyor.

GELENEKSEL MASALLAR YENİDEN YAZILIYOR


Şirin’in masal edebiyatı kültürüne dair son eseri olan Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı ise beş bölümden oluşuyor. Mustafa Ruhi Şirin, kitabın temel tezini geleneksel masalların doğa ve ana temaları korunarak yeni bir edebiyata dönüşmesi olarak ifade ediyor.

Türlerin Kökeni isimli giriş bölümünde yazar, masal ve şiiri insanlık tarihinin sözlü ve yazılı edebiyatında iki başat tür olarak konumlandırıyor. Geleneksel masalların “akıl” ve “bilim” süzgecinden geçirilerek yeniden yazılmasının Avrupa’da başladığını vurgulayan Şirin, ardından eserin amacı ve yöntemi hakkında bilgi veriyor.

Masalın Doğası adlı birinci bölümde, yazar masalların kökenini, diğer türlerden farklarını ve ait oldukları kültürün bir aynası olduğu tespitini yapıyor. Ayrıca bu bölümde Şirin, Masal Anlatıcısı alt başlığını taşıyan kısımda masal anlatıcılarının masalın ortaya çıkış ve yayılışındaki önemine vurgu yapıyor. Masalın İşlevi alt başlığında yazar, geleneksel toplumdan modern topluma uzanan bir süreçte masaldaki işlev farklılaşmalarını ele alıyor.

Sözlü Gelenekten Yazılı Masal Edebiyatına başlıklı ikinci bölümde yazının sözlü edebiyatı dönüştüren başat bir etken olduğuna dikkat çeken yazar, Dünya edebiyatında belli başlı masalların tarihine değiniyor.

Türk Masalının Doğası adlı üçüncü bölüm, eserin en oylumlu kısmını oluşturuyor. Türk masallarının yapı ve içerik özelliklerine dikkat çeken yazar, alt başlıklarla bu incelemeyi derinleştiriyor. Bir Varmış Bir Yokmuş adlı alt başlıkta tip ve motif ayrımının önemli olduğunu vurgulayan Şirin, Türk masallarının kaynakları arasında mitoloji ve halk kültürünün öncelikli bir yeri olduğuna işaret ediyor.

Şirin’in dikkat çekici bir tespiti de Türk masallarında olağanüstü varlıkların paylarının az olduğudur. İlk Yazılı Kaynaklar alt başlığında Şirin, Türk masalının ilk tarihî kaynağı kabul edilen Altun Yaruk’tan başlayarak eski ve yeni birçok masalı biçim ve içerik açısından inceliyor.

METİNLERE YENİ BAKIŞ

Edebiyata Yansıyan Masal isimli dördüncü bölümde yazar, Türk masal edebiyatında zamanla ortaya çıkan doğa ve işlev değişimine dikkat çekerek, bu çerçevede ortaya çıkan farklı yaklaşım ve isimlere değiniyor.

Sonuç ve Öneriler başlıklı beşinci bölümde; Türk masalının işlenerek yayımlanması kadar, yeniden yazılması, edebiyat ve sanatı beslemesi için de kayıt altına alınması ve erişime açılması gereklidir, tespiti üzerinde duruluyor. Yazar, önerilerini ise şu şekilde sıralıyor. Türk Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu (Enstitüsü)’nun kurulması; Türk masal edebiyatı poetikasına ilişkin çalışmalar yanında Türk masalının yeniden yazılmasıyla ilgili çalışmalar yapılması; masalların yetişkin okur ve çocuk okur için yeniden yazılması; özgün masalların kaleme alınması ve eğitim sürecinde halk edebiyatı kültüründen yararlanılması.

Mustafa Ruhi Şirin, eserde yer verdiği Masal Edebiyatçıları İçin Dip Notlar ve Açıklamalar bölümünde birçok kavram, 200 yazar ve 300’den fazla eser hakkında bilgilere yer veriyor. Ardından kaynakça ve dizin bölümleri yer alıyor.

Türk çocuk edebiyatında önemli bir boşluğu dolduracak eser, aynı zamanda Şirin’in Mavi Rüyalar Gören Çocuk adlı eserinde örneğini verdiği çocuk edebiyatında kaynaklardan yararlanmanın da kuramsal temelini oluşturuyor. Mustafa Ruhi Şirin’i hem çocuk edebiyatı hem de masal edebiyatı araştırmacıları için önemli bir kaynak teşkil edecek bu çalışmasından dolayı kutluyor; eserin ilgililere yararlı olmasını ve yeni çalışmalara kaynaklık etmesini diliyoruz.

#Mustafa Ruhi Şirin
#Masal
#Altun Yaruk
4 yıl önce