Tarihler 14 Temmuz 2014’ü gösterdiğinde, Malezya Havayolları’na ait MH17 sefer sayılı uçak, Ukrayna askerleri ile Kremlin tarafından desteklenen Rusya yanlısı ayrılıkçıların çatıştığı Doğu Ukrayna’daki Donbas bölgesinde düşürüldü. Olayda 193’ü Hollandalı 298 yolcu yaşamını yitirdi. Rusya ve Ukrayna, yolcu uçağının düşürülmesi nedeniyle ısrarlı şekilde birbirlerini suçlarken, bölgedeki savaş da ileri bir boyuta taşınmış oldu. ‘Klondike’ filmi 7 yıldır süren bu savaşın insan hikayelerinden bir bölümünü beyaz perdeye aktarmakla, savaşın acı yüzünü bizlere hatırlatmak istiyor.
Maryna Er Gorbach’ın yönetmenliğini yaptığı, Mehmet Bahadır Er’in ortak yapımcılığını üstlendiği Ukrayna-Türkiye ortak yapımı ‘Klondike’ filmi, 72. Berlin Uluslararası Film Festivali Panorama Bölümü’ne de seçildi. Ukraynalı, Türk, Çek, Boşnak ve Gürcü ekiplerin birlikte çalıştığı film, 20-30 Ocak tarihleri arasında dünya prömiyerini dünyanın en büyük film festivallerinden Sundance Film Festivali’nin Uluslararası Yarışması’nda yapacak.
ALTINA HÜCUM
İsmini Kuzeybatı Kanada’nın Klondike bölgesinden alan film, ‘Klondike Gold Rush’ı da hatırlatıyor bir yandan. Binlerce insanın hızlı yoldan zengin olma umuduyla gidip varını yoğunu tüketerek hayal kırıklıklarıyla döndüğü ‘Altına Hücum’ bölgesi gibi, değerli madenlerin olduğu Donbas bölgesi de benzer kaderi yaşıyor. Donbas’daki değerli madenlerin işletilmesi ve enerji hatları bölgeye yapılan saldırının altında yatan temel sebeplerden biri.
Malezya Havayolları’na ait yolcu uçağının 2014’te Ukrayna’da düşürülmesini konu edinen filmin başrolünde Ukrayna – Rusya sınırında yaşayan Ira isimli hamile bir kadın var. Köyü ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden Ira, bir yandan da ailesini geçindirmek zorunda. Ne var ki 17 Temmuz 2014 günü Ira ve ailesi kendilerini uluslararası bir uçak kazası felaketinin merkezinde bulacaktır.
İNSAN SEVDİKLERİNİ NASIL BIRAKIR
Filmin çıkış hikayesini anlatan yönetmen Mryna Er Gorbach, uçak faciası olayının tam da doğum gününe rastladığını söylüyor. Her şeyden habersiz Odesa Film Festivali’nde ‘Sev Beni’ filmlerinin galasında yakalıyor acı haber. Gorbach, “Herkesi şok eden acı olay yaşanınca T.C Odesa Büyükelçiliği acil durum uçağı ile İstanbul’a dönmek isteyip istemediğimizi sordu; tabii bunu yapabilmek için o an bizimle olan annemi ve kız kardeşimi Odesa’da bırakmam gerekiyordu. ‘Bir insan evini ve sevdiklerini bırakıp güvenli bir yere nasıl gidebilir?’ sorusunu kendime sordum. Saldırı altında yaşayan ve evini terk etmemek için direnen Donbas’daki insanları, arkadaşlarımı düşündüm ve hikaye zihnimde büyümeye başladı. Sonrasında bu konuyu ve orada yaşananları çok araştırdım. Zamanla Klondike senaryosu oluştu” cümleleriyle süreci anlattı.
En son filmi bir göç hikayesi olan ‘Omar ve Biz’den sonra bu sefer savaşı konu edinen Gorbach, “Ukrayna Donbass bölgesindeki sınırda savaşın yedinci yılı. Haberlerde çıktığı zaman savaşı hatırlıyor, çıkmazsa savaş yokmuş gibi hissediyoruz. Ama orada uzun süredir devam eden bir savaş var. İnsanlar genel olarak savaşlara çok alıştı. Sanatla, özellikle de sinemayla bunun alışılacak bir şey olmadığını hatırlatmak gerekiyor. Umarım Klondike filmi bunu hatırlatacak” diye açıklamada bulundu.
