Ramazan, edebiyat dünyamızda nasıl işlendi? Geçmişten bugüne Ramazan ile ilgili kimler ne yazdı? Abdullah Uçman, Alim Kahraman, Beşir Ayvazoğlu ve Necmettin Turinay'ın Ramazan hakkındaki yazıları Yeni Şafak Kitap'ta...
Son Osmanlı Paşası olarak tanınan Halil Kut, kimdir, eğitimini nerede tamamlamıştır, hangi bilgi ve tecrübelere vakıftır, Osmanlı ordusunun hangi kademelerinde vazife yapmıştır, İttihat ve terakki cemiyetiyle nasıl tanışmıştır, Enver Paşa ile nasıl bir dostluk bağı vardır... Bu sorular, Halil Kut Paşa’nın hatıralarında cevap buluyor.
Kitapları dinî ilimler konularında, Arapça, Farsça ve Türkçe dillerindedir. Yazmalarında özel ciltler, minyatürlü ve tezhipli eserler, özel nüshalar da mevcuttur. Feyzullah Efendi'nin kütüphanesi dönemine göre zengin ve oldukça kıymetlidir. Ali Emir Efendi iyi bir eğitim almıştır. Memuriyeti dolayısıyla Osmanlı coğrafyasının pek çok şehrini dolaşmıştır.
Annemarie Schimmel Türk okurlarının da yakından tanıdığı bir isim. 2001’in sonuna kadar tuttuğu notları daha önce Almanca olarak basılmıştı. Geçtiğimiz kasım ayında ise kitap ilk kez Türk okurlarıyla buluştu. Schimmel’in “Doğudan Batıya” adlı kitabı onun eşsiz hayat tecrübelerini yansıtıyor. Kitaptan anlıyoruz ki onun şarkla ilk tanışması henüz yedi yaşında geçirdği bir hastalık dönemine rastlar.O dönemde okuduğu dünyadan masalların yer aldığı bir kitapta Müslüman bir yazara ait masaldan çok etkilenir. Masalda bulunan bir lahitin altındaki kitabede yazan’ ’İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar’’ sözünden çok etkilenir.
Çağımız, tam bir gürültü çağı. Şehirler, kasabalar, hatta köyler, yoğun bir şekilde gürültünün burgacında debelenip duruyor. Hayat, sükûnetini kaybetti. Gürültünün sükûneti ortadan kaldırmasının ötesinde, genelde canlıların, özelde insanın üzerinde ruhi ve fiziki olarak kalıcı tahribatlar yaptığı da ortadadır. İşitmeyle ilgili problemlerin giderek artmasının yanında, insanlar ya gergin, sinirli ya da bönlük halinde. Sanayileşmeden ve onun ürünlerinden kaynaklanan en baskın, en rahatsız edici gürültüye bir de insanların oluşturduğu gürültü eklenince, hayat çekilmez bir hâle geliyor. Stefan Zweig, Buluşmalar adlı kitabında yer alan “Newyork Hareketliliği” başlıklı yazısında: “İnsan, her şeyi yine de huzur içerisinde seyretmek istiyor, fakat bakışları bir oraya bir buraya gidiyor.