|

Eğilmezsem sesimi duymuyor bu adamlar

''Metin Erksan''ın Sinemasını Okumaya Denemek'' adlı kitap Tezkire Yayınları arasında yeniden basılarak okuyucunun beğenisine sunuldu. Kurtuluş Kayalı''nın yazdığı kitap okuyucuyu Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Erksan''ın sinema dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Ali Oturaklı
00:00 - 9/11/2014 Pazar
Güncelleme: 20:31 - 9/11/2014 Pazar
Yeni Şafak
Eğilmezsem sesimi duymuyor bu adamlar
Eğilmezsem sesimi duymuyor bu adamlar

Türk düşünce tarihi, Cumhuriyet dönemi Türk kültürü ve Türk sineması üzerinde odaklaşan çalışmaları ile tanıdığımız Prof. Kurtuluş Kayalı''nın 2004 yılında yayımlanan Metin Erksan Sinemasını Okumayı Denemek adlı kitabı Tezkire yayınlarından çıkan tekrar baskısıyla yeniden okuyucuyla buluşuyor.

Sezai Karakoç, Hilmi Ziya Ülken, Kemal Tahir, Cemil Meriç, İdris Küçükömer, Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, Orhan Şaik Gökyay, Mustafa Akdağ, Baykan Sezer, Said Halim Paşa gibi isimler üzerindeki çalışmalarıyla da bildiğimiz Kurtuluş Kayalı; Yönetmenler Çerçevesinde Türk Sineması (1994) ve Sinema Bir Kültürdür (1998) kitaplarının ardından sinema üzerine üçüncü kitabını Metin Erksan''a ayırıyor.

''Filmleriyle, yazdıklarıyla ama daha önemlisi bunlara henüz yansımamış düşünceleriyle ufkumu açan büyük kültür adamı Metin Erksan''a…'' Bu ithafla başlayan kitap, Erksan hakkındaki düşüncelerin en güzel tezahürü. Genel olarak dağınık gibi görünen ama dikkatle bakıldığında belli bir düzenekte giden kitap, Erksan''ı ve sinemasının temel kodlarını bize biraz açıyor. Çünkü zamanın çok ilerisinde bile net anlaşılamayan Erksan''ın bu -çok ileride bile net anlaşılamama- özelliği her şeye sinmiş durumda. Kendisi, filmleri, üzerine yazılmış az sayıdaki yazı, yapılmış incelemeler ve hatta mektupları bile Erksan''ı bize zamanla açabiliyor.

Kitabın bütününe işaret eden en önemli kısmı, Kayalı''nın ikinci baskı için kaleme aldığı önsözü. Erksan hakkında az çok bilgi sahibi ve hem Türk Sineması''na değer veriyor hem de değer verilmesini istiyorsak işte buradan başlanılabilir. Erksan sineması gibi dünya çapında bile nadir görülebilecek bir düzeyin bizim sinema çevreleri ve tarihinde neden bu kadar az üzerinde durulduğu üzerine bir önsöz. Son cümlesi de bir o kadar derinden kavramamızı sağlıyor Erksan''ı: ''Metin Erksan''ın durumunu en güzel Sabri Esat Siyavuşgil''in bir mısrası yansıtıyor: Eğilmezsem sesimi duymuyor bu adamlar...''

TÜRK SİNEMASININ AUTEUR''Ü

Kısa, dolu ve akıcı bu kitap on dört bölümden oluşuyor. Biraz önce belirttiğimiz gibi belli bir düzenekte giden kitap çoğu gerçeği yüzümüze çarpıyor. Sinemamızın o önemli yılları ve Erksan; ilginç anekdotlar ve -bariz biçimde- ciddi çalışmalar sonucu bulunmuş yazılarla olayların yorumlanması şeklinde sunuluyor ve pek çok hakikatin perdesini aralıyor. 1950-1970 dönemlerinin en önemli diğer üç yönetmeni Halit Refiğ, Yılmaz Güney ve Ömer Lütfi Akad üzerinden de anlatılan bu yılların bir diğer kilit ismi ise Nijat Özön.

Önsöz ve takdimlerden sonra '''Neden Metin Erksan Kitabı Yok?''' sorusuna cevap veren Kayalı ardından Erksan hakkında müthiş bir iddia atıyor ortaya: Türk Sinemasının Tek Auteur''ü… Zamanında, Fransız Yeni Dalgası''nın yayın organı diyebileceğimiz Chaiers du Cinema dergisinde ortaya atılmış bu kavram –auteur- sürekli tartışılmış ve farklı farklı açıklanmıştır. Biz de Andre Bazin tarafından ziyade teoriyi ileri süren yönetmen François Truffaut tarafından bakıp ressam-fırça ikilisi yerine fabrika örneğini verelim. Yani yönetmen fabrika gibi üretir hem de her şeyi ile. Senaryodan kurguya ışıktan yönetmeye her şeye hâkim olan yönetmen kimsenin anlatmadığını kendi sinema diliyle anlatır. Bu kriterlerden sonra bile aklımıza gelen ilk yerli yönetmen Metin Erksan olur. Yani tüm teori tartışmaları yapıladursun Erksan her türlü tanıma uyacaktır. Dönecek olursak Kayalı da bu iddiasında, Sartre ile Chaiers du Cinema arasındaki en yakın bağlantı olan Astruc''un L''Ecran Français''in La Camera-stylo yani kamerayı kaleme benzetme teorisi ile bağdaştırıyor. Sanat tarihi ve estetik eğitimi almış Erksan''ın Hilmi Ziya Ülken ve Halide Edip Adıvar''ın öğrencisi olduğunu hatırlatıyor.

ULUSAL SİNEMA DEĞİL

Erksan''ın tarihçi ve sosyolog kimliğini ele alan yazar, Acı Hayat ve Sevmek Zamanı filmleriyle sosyolog; Dokuz Dağın Efesi ve Prevezeden Önce filmleriyle de yönetmenin tarihçi kimliğini inceliyor. Ayrıca Ersan''ın Türk-Yunan ilişkileri konusundaki soyutlamaları ile somut bilgilerine de dikkat çekiyor.

''Metin Erksan''ın Muhayyel Bir Konuşması'' kısmında yazar adından da anlaşılacağı üzere şunları söylüyor: ''Her iktidar bana düşmanca davrandı… Ben sinema yazarıyım… Türk milleti Türk sinemasını seyretmeye devam etti… İstanbul kültür mafyası her bir şeyi şekillendirdi.''

Evet, hem sağ hem de sol iktidarların var olduğu dönemlerde -İttihat ve Terakki Partisi''nin Çanakkale milletvekili olan Kazım Erksan''ın oğlu; 1965 genel seçimlerinde bağımsız olarak Türkiye İşçi Partisi listesinden İstanbul milletvekili adayı- Metin Erksan''ın gereken ilgiyi ve desteği görmediğini kitabın çokça yerinde anlatılıyor. Ulusal sinema tabiri yerine milli sinema tabirini kullanan ayrıca Yeşilçam sineması yerine sürekli olarak Türk sineması diyen Erksan''ın baktığı yer ve entelektüel kimliğinin göz ardı edildiği ispatlarıyla gösteriliyor. Böylece biz de yineliyoruz: Erksan''ın çok ileride bile net anlaşılamama özelliği her şeye sinmiş durumda.

Ulusaldan evrensele tartışmaları çerçevesinde Erksan''ın toplumla ilişkisinin ve Erksan filmlerinin ne kadar farklı ve başarılı bir yerde olduğunu gösterdikten sonra yazar Susuz Yaz filmine belki de en farklı en doğru ve en gerçek yorumu delilleri ile açıklıyor. Erksan''ın sinemamızdaki etkisini nasıl azalttığını ve Erksan''ın 1977''den sonraki tavrını daha iyi anlaşılıyor.

''Türk sinema tarihinde filmi sinemada gösterilmeyip elinde kalan ve gene aynı zamanda bir otuz yıl sonra başyapıt olarak nitelenen başka bir yönetmen yoktur.''

Erksan''ı bu cümlelerle anlatan ve neden böyle anlatılmak zorunda kalındığını açıklayan sadece sinema, sinemamız veya Erksan değil bakış açımız için de çok önemli olan ciddi bir kitap Metin Erksan Sinemasını Okumayı Denemek.

Kitabın künyesi:

Metin Erksan Sinemasını Okumayı Denemek

Kurtuluş Kayalı

Tezkire Yayınları

2014 (tekrar baskı)

82 Sayfa

9 yıl önce