|

Sağlık Bakanlığı 24 Ekim koronavirüs sonuçlarını açıkladı: Ağır hasta sayısı düşüşe geçmiyor

Sağlık Bakanlığının sitesindeki Koronavirüs Bilgilendirme Sayfası'na 24 Ekim koronavirüs tablosu yüklendi. Ağır hasta sayısındaki artışın devam ettiği görülen tablo için ölü ve hasta sayısında da çok değişiklik olmadığını söylemek mümkün. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bugünün koronavirüs tablosu ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda düşüş görülmeyen veri sayısına dikkat çekerek uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi. İşte 24 Ekim koronavirüs ölü, yeni hasta, ağır hasta, aktif hasta sayısı...

19:04 - 24/10/2020 Cumartesi
Güncelleme: 03:17 - 25/10/2020 Pazar
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Güncel verilere göre, son 24 saatte 113 bin 427 Kovid-19 testi yapıldı, 2 bin 91 kişiye hastalık tanısı konuldu.

İyileşen sayısı kaç oldu?

  • Son 24 saatte 69 kişi Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi, 1573 kişi iyileşti. Böylece Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 313 bin 93'e yükseldi.

Aktif hasta sayısı kaç?

Toplam test sayısı 13 milyon 105 bin 673'e ulaştı. Hasta sayısı 359 bin 784, vefat sayısı 9 bin 727, ağır hasta sayısı 1699, aktif hasta sayısı 36 bin 964 oldu.

  • Haftalık verilere göre, hastalarda zatürre oranı yüzde 5,6, yatak doluluk oranı yüzde 48,1, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65,2,
    ventilatör doluluk oranı yüzde 32,1, ortalama temaslı tespit süresi 7,5 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,6 olarak kayıtlara geçti.

"Ağır hasta sayımız artmaya devam ediyor"

  • Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, verilere ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bugün 113 bin 427 test sonucunda 2 bin 91 yeni hastanın tespit edildiğine işaret ederek,
    "Ağır hasta sayımız artmaya devam ediyor. Hastaların tedavisi özveriyle çalışan sağlık çalışanlarımıza emanet. Tedbirlere uymak ise bizim sorumluluğumuz. Birlikte mücadele edelim."
    ifadelerini kullandı.

Koronavirüsle mücadele eden doktorlar anlatıyor: Bilinci açık hastaları entübe etmemek için her şeyi yapıyoruz

Sivas Numune Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde görev yapan ve 11 Eylül'de "mavi kod" sorumlusu olan 33 yaşındaki anestezi uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, pandemi servisinde kalbi duran bir hastaya müdahale ederken Kovid-19'a yakalandı.

  • Yoğun geçen tedavi sürecinin ardından görevinin başına dönen Gündoğdu, Kovid-19 ile mücadelede yeniden ön saflarda yerini almaya devam ediyor.
    Kalbi duran bir hastaya siperliksiz şekilde müdahale edince anestezi teknikeri arkadaşıyla birlikte Kovid-19'a yakalandığını söyleyen Gündoğdu, boğaz ağrısıyla güne uyandığını ve sonrasında terleme ve kas ağrısı şikayetleri yaşadığını anlattı.

İlk testi negatif ikinci testi de pozitif çıkan Gündoğdu, hastalığının dördüncü gününde tat ve koku kaybı yaşamaya başladığını söyledi. Hastalığı şiddetli geçirdiğini ve vücut ağrılarının çok olduğunu belirten Gündoğdu, Kovid-19'u atlatmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Artık daha çok yoruluyorum

Vücudundaki yorgunluğun devam ettiğini anlatan Gündoğdu, "Hastalığın üzerinden bir ay geçti.
Kovid-19'dan önceki tempo beni yormuyordu ama şimdi yoruyor. Yoğun bakımlarda yoğun şekilde çalışıyoruz.
Yoğun bakımlarda Kovid-19 hastalarını görüyoruz ve onları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi.

Bilinci açık hastamızı konuşarak entübe etmek beni çok etkiledi

Yoğun bakımlık Kovid-19 hastalarının bilinçlerinin açık olduğunu vurgulayan Gündoğdu, şunları kaydetti:

"Normalde kandaki oksijen seviyesi bu kadar düşük seyrederken insanların bilinçleri bulanır, uykuya meyilli olur ve tamamen bilinci kapanır ama Kovid-19 yoğun bakım hastalarında en önemli özellik bilinçlerinin açık olması. Tabii bu durum bizi bazen duygusal olarak da etkiliyor. Bilinci açık bir Kovid-19 hastasını entübe etmemek için her şeyi yapıyoruz.
Buna rağmen hastanın kanındaki oksijen seviyesi hala yükselmiyorsa hastaları entübe etmek zorunda kalıyoruz. Mayıs ayında 62 yaşında kalp hastalığı olan bir hastamızı resmen konuşa konuşa entübe ettik. Anestezi ilacını vermeden önce aramızda şöyle bir diyalog geçti. Hastaya kendisini birkaç gün uyutacağımızı, cihazla havalandıracağımızı ve akciğerleri iyileşince kendisini uyandıracağımızı söylemiştim.
O amca bana ismimi sordu, konuşuyordu ve her şeyin farkındaydı. 'Vereceğin emekler için şimdiden teşekkür ederim doktor Oğuz.' Amcamızın son cümlesi oldu. Bu hastamızı maalesef kaybettik ve bu beni çok etkiledi. O amcamızın son cümlesini unutmadım ve bu tip diyaloglar bizi duygusal olarak etkiliyor."

Bilinci açık hastanın genellikle yoğun bakımdan çıkabildiğini söyleyen Gündoğdu, Kovid-19 hastalarında bu durumun tersi olduğunu vurgulayarak, bunun üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti.

Yoğun bakımlarda artık genç insanları da görmeye başladık

Maske takmayan ve hijyen kurallarına uymayan insanların kendilerini düşünmüyorlarsa bile birlikte yaşadıkları ailelerini düşünmeleri gerektiğine dikkati çeken Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Bana bir şey olmaz, diyen insanlar daha çok genç insanlar. Yoğun bakımlarda artık ilk döneme göre daha genç insanları da görmeye başladık. Genellikle 70-80 yaş üstü yoğun bakımlık olurken bugün 35 yaşında yoğun bakımda yatan hastamız var.
Y
aş ortalaması yoğun bakımlarda açıkçası ilk baştaki gibi değil. Dolayısıyla gençlerin bu şekildeki yaklaşımını doğru bulmuyorum. İnsanlar maskelerini takmalılar, mesafeye dikkat etmeliler. Hayatını kaybeden doktorlarımız, hemşirelerimiz ve personel arkadaşlarımız var. Tedbirlere uymayarak bu insanları riske atarsak bu insanların görevini yapamaz hale gelmesi sağlık sisteminde çöküntüye neden olacaktır.
Kurallara uymayan insanlar bizi de riske sokuyor, yakınlarını da riske sokuyor ve sağlık çalışanlarının görevini yapamaz hale gelmelerine neden oluyor."

3 gün 3 gece baş ağrısı yaşadım

Hematoloji uzmanı 35 yaşındaki Dr. Ahmet Şeyhanlı ise diğer meslektaşları gibi pandemide en ön saflarda mücadele ettiklerini söyledi.

Şeyhanlı, yoğun çalışma temposu yaşadıkları eylülün 14'ünde Kovid-19'a yakalandığını, özellikle eklem ve baş ağrısı şikayeti yaşadığını ifade etti. Kovid-19'un her kişide farklı seyrettiğini dile getiren Şeyhanlı, "Çok ciddi eklem ve kas ağrıları, 3 gün 3 gece uyutmayacak şekilde baş ağrısıyla atlattım" dedi.

Hastalığı hamile doktor eşi ile çocuğuna da bulaştırdı

Hastalığın can sıkan tarafının sevdiklerine bulaştırmak olduğunu belirten Şeyhanlı,
"Aynı zamanda bir hekim olan ve gebeliği nedeniyle izinli olan eşime de 7 yaşındaki çocuğuma da bulaştırmış oldum. Yani hastalıkta sorun bir iken bir anda yüz veya bin olabiliyor"
diye konuştu.

Hastalığın genç-yaşlı ayırt etmediğini vurgulayan Şeyhanlı, şöyle devam etti:

"Kimlerde hangi klinik tabloyu ortaya çıkartacağı belli olmayan bulaşıcı bir hastalıktan bahsediyoruz. Dolayısıyla bulaşıcı olması nedeniyle alınacak önlemlerin ne kadar önemli olabileceğini herkesin anlamasını isterim. Bulaşıcı hastalık olması hasebiyle bütün insanlara hastalık yapabilme potansiyeline sahip bir durum olduğu çok açık ve net. Biz genciyle orta yaşlısıyla maalesef çok hekim kaybettik hatta hekim adayı intörn doktorumuzu kaybettik. Dolayısıyla bu örnekler dururken 'Ben gencim, bana bir şey olmaz.' gibi bir yaklaşımla hareket etmek son derece yanlış. Sende bir şey olmuyorsa sevdiklerine bir şey yapabilme potansiyeli olması nedeniyle çok çok önemli."

Keyfi olarak düğün salonuna gitmedim

  • Sağlık çalışanlarının aldığı onlarca tedbire rağmen hastalığın bulaşma riski olduğuna da dikkati çeken Şeyhanlı,
    "Hastalandığımda ve hastalığı eşimle çocuğuma bulaştırdığımda vicdanen beni en çok rahatlatan şey, keyfi bir iş sonrası bana bulaştı ihtimalinin hiç olmaması. Yani keyfi olarak bir düğün salonuna gitmedim, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda bulunmadım. İşin doğası olarak bize bulaştı, bu vicdan rahatlığı insanı pozitif yönde etkiliyor. Diğer türlü keyif almak amaçlı yapmış olduğum bir hatadan dolayı böyle bir hastalığa yakalansaydım ve sevdiklerime bulaştırsaydım olay çok daha farklı bir boyut kazanabiliyor"
    değerlendirmesinde bulundu.
#Koronavirüs
#Sağlık Bakanlığı
#Türkiye
3 yıl önce