Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, el öpmelerin ve temasın yoğun olduğu bayramda alınan sokağa çıkma kısıtlamasının oldukça yerinde bir karar olduğunu kaydederek, "Yapacağımız en iyi şey bu günlerde görüntülü konuşmak olmak herhalde. Harçlıkları da artık büyüklerimiz küçüklere havale eder diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Çelik, "Bayramda alınan sokağa çıkma kısıtlaması çok yerinde bir karar. Çünkü hakikaten bizim bayramlarımız büyüklerimizle, küçüklerimizle, akrabalarımızla, komşularımızla hasret giderdiğimiz ve en yoğun duyguları yaşadığımız anlar. Bayramda yine o yoğunluğu yaşayacağız ancak maalesef birbirimizden uzak kalmamız gerekiyor. Sosyal ve kişisel mesafemizi korumamız lazım. Yapacağımız en iyi şey bu günlerde görüntülü konuşmak olmak herhalde. Harçlıkları da artık büyüklerimiz küçüklere havale eder diye düşünüyorum. Temasın yoğun olduğu dönemlerdir bayramlar, büyüklerimizin elini öpeceğiz, çocuklarımızın yanaklarından öpeceğiz. Bunlar gerçekten de bir risktir. Bayramda tüm Türkiye’de sokağa çıkma kısıtlamasının açıklanması hepimiz tarafından sevinçle karşılanmış durumda" ifadelerini kullandı.
"Alışverişte kart banknottan daha riskli, ancak bulaş olacağı kanaatinde değiliz"
Çelik, "Bilim Kurulu çalışma grupları bu konuda rehberlerini hazırladı. Tatilde neler yapmalısınız, nasıl oturmalısınız, oteller nasıl hazırlanmalı? Bununla alakalı hepsinin rehberi hazır. Bir tek endişe edilen konu şu; deniz veya havuzdan bulaşır mı? Hayır, deniz veya havuzdan virüs bulaşmaz. Deniz suyundan bulaş pratik ve teorik olarak mümkün gözükmüyor, havuzda da klorlama olduğu için burada da bulaş söz konusu değil. Bu konuda endişe etmeye gerek yok. Virüs; hem güneş ışığından, hem radyasyondan hem de sıcaklıktan etkilenir. O yüzden buradan bulaşın mümkün olmadığını, olmayacağını bilmeleri gerekiyor. Tek dikkat edeceğimiz husus, havuzun yeteri kadar klorlanığı mı. Bir başka konu da tanımadığımız insanlarla fiziki mesafeyi korumamız lazım. Maskemizi yine o alanlarda takmamız gerekiyor. Bu konuda endişe duymalarına gerek olmadığını düşünüyoruz" dedi.
"Anne sütünden virüs bulaşması mümkün değil"
"Sonbahara dikkat"
- "Yaz ayında ikinci dalgayı beklemiyoruz. Birinci dalgayı yaşadık ve parabolimizi çizdik. Yaz aylarında en alt düzeyde seyredeceğini, bulaşların ve vakaların son derece az olacağını düşünüyoruz. Ancak sonbaharla beraber mevsim dönüşü olması hem de soğukların gelmesi hem de insanların artık kapalı ortamlarda yaşamalarıyla beraber bu bulaşın artacağı görüşündeyiz. Umarız olmaz. virüsün vürülansyla alakalı henüz elimizde net bir şey yok. Mutasyon geçirmiştir, ciddi vaka sayısı azalmıştır. Klinik gözlem olarak bunları görebiliyoruz, çok daha az yayıldığını, bulaştığını veya insanda çok daha az ciddiyette hastalık yaptığını görüyoruz. Ancak bunun ne olacağını ileride göreceğiz. Ama sonbaharda dikkatli olmamız gerekiyor. Virüsün ikinci dalgaya yol açabileceği endişesi taşımaktayız."