|

Deve gribi nedir? Belirtileri neler?

FIFA 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Katar'da son 10 yılda onlarca insan Orta Doğu Solunum Sendromu'na (MERS) diğer adıyla deve gribine yakalandı. Nadir fakat ölümcül bir solunum yolu hastalığı olarak tanımlanan deve gribi, enfekte ettiği her 100 kişiden 35’ini öldürüyor. Dünya Sağlık Örgütü bu salgın hakkında uyarılarda bulundu. Peki deve gribi belirtileri neler? Tedavisi var mı? Bulaşıcı mı? Nasıl önlemler almak gerekir? İşte uzman görüşüyle soruların cevapları.

14:08 - 25/11/2022 Cuma
Güncelleme: 10:40 - 9/12/2022 Cuma
Yeni Şafak
Deve Gribi
Deve Gribi

Dünya genelinde koronavirüsün etkisi henüz yeni bitmişken Dünya Sağlık Örgütünden deve gribi uyarısı geldi. Bilim insanları, deve gribini (MERS) teorik olarak dört haftalık turnuva sırasında ortaya çıkabilecek sekiz potansiyel 'enfeksiyon riskinden' biri olarak listeledi. Covid-19 ve maymun çiçeği ise en olası iki tehdit olarak gösterildi.

DEVE GRİBİ BELİRTİLERİ NELER, TEDAVİSİ VAR MI?

Uzmanlar, deve gribinin belirtilerini soğuk algınlığı veya gribe benzetmektedir. Uzmanlar Burun akıntısı veya tıkanıklığı, boğaz ağrısı, düşük dereceli ateş, genellikle kendini kötü hissetme yani halsizlik, hafif vücut ağrıları veya hafif baş ağrısı, hapşırma, nefes almada hafif zorlanma ve öksürük gibi belirtileri bulunan herkes enfeksiyon kontrolü ve testinin yapılabilmesi için tıbbi yardım alması ve seyahat geçmişini paylaşmasını tavsiye etti.

Öte yandan, MERS’in özel bir tedavisi bulunmuyor. Bu nedenle doktorlar, hastalığı tedavi etmek yerine semptomlarını hafifletmek için çalışıyor.

DEVE GRİBİ BULAŞICI MI?

İngiltere, en son Ağustos 2018'de Orta Doğu'dan gelen bir turistte olmak üzere yalnızca beş MERS vakası kaydetti. Araştırmacılar bu hastalığın insandan insana bulaşmasının mümkün olduğu belirtiliyor. Diğer taraftan, develerin, Covid-19 pandemisinin arkasındaki virüsle aynı aileden gelen virüsün doğal konağı olduğu düşünülüyor.

DEVE GRİBİNE NASIL ÖNLEM ALINIR?

Sağlık görevlileri, FIFA 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Katar’a giden tüm gezginlerin memelilere dokunmaktan kaçınmasını tavsiye etti.

Çalışmanın yazarları ayrıca, taraftarların deve sütü veya idrarı içmekten veya uygun şekilde pişirilmemiş deve eti yemekten de kaçınmaları gerektiğini söyledi.

Uzmanlar, ayrıca soğuk algınlığı veya gribe benzeyen MERS semptomları ile İngiltere'ye dönen herkese, enfeksiyon kontrolü ve testinin yapılabilmesi için tıbbi yardım alması ve seyahat geçmişini paylaşmasını tavsiye etti.

BİLİM KURULU ÜYESİ PROF. DR. İLHAN: “DEVE GRİBİ İÇİN ENDİŞE ETMEYE GEREK YOK”

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, deve gribinin yeni pandemiye dönüşebileceği iddialarına ilişkin, “Deve gribi için endişe etmeye gerek yok” dedi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, İhlas haber Ajansı (İHA) muhabirine korona virüs salgını sürecinde son durumu, inflüenza (grip) vakalarındaki artışı, immün sistemini kuvvetlendirmeye yönelik yapılması gerekenleri ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanlarının deve gribinin yeni bir pandemiye dönüşebileceği yönündeki uyarılarını değerlendirdi.

İlhan, bu yılın başında ortaya çıkan ‘omicron varyantı’ ile bulaş hızının daha fazla ama öldürücülüğünün daha az bir alt varyant oluştuğunu hatırlatarak, “İnsanlar ilk başlarda çok fazla miktarda enfekte oldular. Hatırlarsak rakamlar yine sene başından beri çok ciddi arttı. Burada yine bağışıklık sistemi daha düşük düzeyde olan, daha riskli olan 65 yaş üstü vatandaşlar ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlar bütün dünyada daha çok etkilendiler. Ama şu an geldiğimiz noktada artık yeni varyantın daha az sayıda bulaştırıcılıkla birlikte aynı zamanda öldürücülük gücünün de daha az olduğuna şahit oluyoruz. Halihazırda korona virüs hastaları içerisinde de özellikle alt solunum yolu enfeksiyonu, yani ‘akciğer tutulumu’ gibi durumların daha az olduğuna şahit olmaktayız” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK KURULUŞLARINA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU NEDENİYLE BAŞVURULAR ARTMIŞ DURUMDA

Solunum yoluyla bulaşan virüslerin fazla miktarda olabileceği bir dönem içerisinde olunduğunun altını çizen İlhan, “Belki korona virüs döneminde çok yaşamadık ama maske takmak, dolayısıyla inflüenza (grip), Respiratuar Sinsisyal Virüs (RSV) ve aynı zamanda korona virüs de halihazırda görülüyor.

Son dönem hakikaten sağlık kuruluşlarına, gerek aile hekimliklerine, gerek özel hekimlere, gerek hastanelere ciddi miktarda solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle başvurular artmış durumda. Yakınmalar da çok benzer. Bu yakınmalar daha çok hafif ateş, halsizlik, burun akıntısı, öksürük ve balgam şeklinde geliyor. Bunun ayırdına bakmak da hangisi olduğuna dair çok güç ama Allah’tan çok alt solunum yolu enfeksiyonu tutulumu yapmıyor. Bu bizim için çok önemli bir şey aslında, yani ağır seyretmiyor" açıklamalarında bulundu.

65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların riskli olduğunu ifade eden İlhan, solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için hasta olanların kendilerini izole etmesi gerektiğini, bulaşma yolunun engellemesi ve her sene grip aşısı olunması gerektiğini ifade etti. Ayrıca İlhan, tüm bu önlemlere ek olarak vatandaşların bulundukları ortamı temiz hava ile havalandırması gerektiğinin altını çizdi.

HERHANGİ BİR GIDA VE İLAÇ TAKVİYESİ KULLANMAK DOĞRU BİR ŞEY DEĞİL

Takviye gıdaların immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirdiğine yönelik bilgi kirliliği olduğuna dikkati çeken İlhan, “Biz iyi bir bağışıklık sistemi, iyi bir immün sistemine sahip olmak istiyorsak, yapmamız gereken doğru ve sağlıklı beslenmek. Bunun en başında tabii ki tütün ve alkolden uzak durmak gerekiyor. Bol sıvı tüketmek gerekiyor ve dengeli ve yeterli beslenmek gerekiyor. Yani protein, karbonhidrat ve yağdan dengeli bir içerikle beslenmek gerekiyor. Şöyle spesifik gıda yok. Bunlar çok gündeme getiriliyor, zaman zaman ekranda ve sosyal medyada görüyoruz ama ‘şunu yiyin, bunu yiyin, bu sayede immün sisteminiz artar’ diye bir şeye gereksinim yok. Eğer bir hekim kişilere tavsiye etmişse, ‘sizin bağışıklık sisteminiz düşük, şu vitamini kullanın’ demişse o zaman kullanmak gerekir. Onun dışında herhangi bir gıda ve ilaç takviyesi kullanmak doğru bir şey değil” diye konuştu.

DEVE GRİBİ İÇİN ENDİŞE ETMEYE GEREK YOK

Deve gribinin yeni bir pandemiye dönüşebileceğine ilişkin panik yapılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’den sınırlı sayıda insan dünya kupasına gidiyor. Türkiye belki çok kişinin gelip gittiği bir yer ama Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) yenilen ve içilenden öte daha çok solunum yoluyla bulaşan bir virüs aslında. MERS olarak bunu tanımlamak gerekiyor. O yüzden bunun için çok bir endişe etmeye gerek yok. Riskli durumlardan kaçınmak tabii her şeyin başı olacaktır.”

TEK BİR TESTİN KULLANILMASI HEM EKONOMİK HEM KOLAY

Tek tanı kiti ile 4 virüsün tespit edileceği ortak tanı kiti üretiminin çok önemli bir gelişme olduğunu kaydeden İlhan, “Bizim de benzer çalışmalarımız var ve pek çok bilim insanı da benzer çalışmalar yapıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarını da ben çok kıymetli buluyorum. Zira böyle bir tanı kitinin geliştirilmesi elimizi çok kolaylaştıracaktır. Aynı anda birden fazla testin kullanılması yerine tek bir testin kullanılması hem ekonomik hem kolay hem de tek bir örnekte işimizi çok daha kolaylaştıracaktır düşüncesindeyim. Kısa zamanda devreye gireceği konusunda bizim de bilgimiz var. İnşallah bundan sonra hiç lazım olmaz ama eğer gereksinim olursa da kolaylıkla tanı koyabileceğimiz için çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

#deve gribi
#salgın
#hastalık
#bulaşıcı
#Katar
#Dünya Kupası
1 yıl önce