“Eyy gafil, seni Samsun’a sokmazlar. Haddini bil haddini”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında, “Biz Konya’nın geçmişine ve bugününe sahip çıkarken CHP’nin vekilinin Konya’da dediklerini duydunuz değil mi? Neymiş, ’evet’ verenleri İzmir’den denize dökeceklermiş. Samsun’dan gireceklermiş, Sivas, Amasya Sakarya’ya. Eyy gafil. Seni Samsun’a sokmazlar. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, patlatırlar enseni. Bunu böyle bil. Sen ne zannettin bu ülkeyi, bu milleti ne zannediyorsun. Bunca yıl Konya’nın ekmeğini yemiş birisi nasıl olur da böyle zırvalar. Eminim Konyalı bu densize haddini pazar günü bildirecektir. Onun şahsında aynı izde gidenlere de bildirecektir” şeklinde konuştu.
Pazar günü vatandaşların sandıkta cevap vereceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rabbime hamdolsun böyle bir gençliğimiz var. Bu zihniyete ilk dersi pazar günü sandıkta vereceğinize inanıyorum. Bu parti eski ve yeni genel başkanları ile milletvekilleri ile tamamen pusulayı şaşırmış durumda. Milletimizin özü çürük olanlarla işi olmaz, Konyalının olmaz. Bunların derdi büyük. Türkiye’nin yönetim sistemi değişince milletin önüne çıkacak yüzleri kalmayacağını çok iyi biliyorlar. Hep göbeğini kaşıyan, makarnacı diyerek bu millete hakaret edip hem de ülkede söz sahibi olma yöntemi bitiyor. Artık hükümetler Güneş Otel’de medya patronlarının yanlarındaki pazarlıkta değil, sandıkta doğrudan millet tarafından kurulacak. Kararı siz vereceksiniz. Ne diyor Mevlana, işarete bak, ‘Okyanus gibi bol haysiyet, elif gibi dimdik şahsiyet’. İşte onları karşımda görüyorum. 16 Nisan’da ’evet’ diyerek bu haysiyet fukaralarına dersini vermeye hazır mısınız? Pazar günü akşam bu ülkenin bayramı olacak. Bu tarihi bir devrim, tarihi bir değişim, dönüşüm. Bunu gerçekleştiriyoruz. Bu bakımdan çok önemli. Bunu anlamayanlar olabilir. Varsın anlamasınlar. Benim milletim anlıyor ya, bu yeter. Bugün turumuzu Konya’da tamamlıyoruz. Yarın İstanbul’un 4 ilçesine gideceğim. Pazar günü sandıklara sıkı sahip çıkacağız. Aman ha, ihmal yok. Hepimiz sandıklara gideceğiz. Sandık görevlisiysek görevimizi en iyi şekilde yapacağız. Konya’dan zaten bu noktada en ufak bir şüphem yok. Sandıklar emin ellerde. Bu seçimde artık oy pusulası yok, parti anlamı yok. Sadece beyaz ve kahverengiden oluşan bir kağıt var. Beyaz ak, yani o evet. Kahverengi de hayır. O zaman, demek ki ak da, evet de buluşuyoruz. Mührü evete basarsanız anayasa değişikliğini kabul etmiş oluyorsunuz. Hayırı zaten söylememe gerek yok. O zaman reddetmiş oluyorsunuz. Vatandaşlarımızdan yine söylüyorum, mutlaka sandığı gitmelerini ve oy kullanmalarını istiyorum. Sakın sağda solda söylenenlere kulak asmayın, aklınıza takılan bir şey varsa sandık başındaki görevlilere sorun, bilgi alın. İçinizde sandık müşahitleri varsa onlar da sakın ha, oradan tutanakları almadan ayrılmamalı. Demokrasimize, geleceğimize sahip çıkmak da, önce sandığa gitmek ve attığımız oya sahip çıkmakla başlar.”