|

Miraç Gecesi: Kulluğa yükseliş

Kulun miracı olarak bilinen beş vakit namazın farz kılındığı kutlu yolculuk isra ve miraç mucizesi Hz. Peygamberin ümmeti için birçok mesaj ve ibret barındırır. Miraç gecesini idrak edeceğimiz şu günlerde başından sonuna kadar ibret verici hadiselerle dolu olan bu mucizede yaşanan olaylardan bazılarını anlamaya çalışalım.

Zeynep Betül Erhun
00:00 - 25/02/2022 Cuma
Güncelleme: 12:20 - 16/05/2022 Pazartesi
Yeni Şafak
ARŞİV
ARŞİV

Mübarek gecelerin ikincisi olan Miraç Gecesi’ni pazar günü idrak edeceğiz. Beşeri sınırları zorlayan Hz. Peygamber’in en büyük mucizelerinden olan İsra ve Miraç hadiselerinin gerçekleştiği bu mübarek gecenin hikayesi ve hikmetleri pek çok kaynakta yer alır. Ayet ve hadislerin ışığında bu mübarek gecenin öncesine, geceye ve biz Müslümanlara getirdiği müjdelere bakalım.

EN SEVDİKLERİNİ KAYBETTİĞİ HÜZÜN YILI

Alemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın sevgili elçisi Mekke müşriklerinin haince saldırıları ve dayanılmaz eziyetlerine göğüs gererek tebliğ görevine devam ediyordu. Bu esnada kısa bir zaman içinde kendisine yardım eden, onu büyütüp himaye eden amcası Ebu Talip ve ilk iman eden, malıyla, canıyla ona bütün varını veren Hz. Hatice validemizi kaybetti. Aynı zamanda Taife giden Peygamberimizin orada taşlanması ve ayaklarının kan içerisinde kalarak tekrar Mekke’ye dönmesi kendisini çok üzmüştü. Bu olaylardan dolayı bu yıla “gam ve hüzün yılı” adı verildi.

SEMAVİ BİR TESELLİ GELDİ

İşte bütün bu olaylardan dolayı çok sıkılan ve müteessir olan Peygamber Efendimizi Cenab-ı Hak teselli etmek, üzüntüsünü gidermek, O’na hiçbir beşer gücünün görmediği, duymadığı bir takım ayetlerini ilahi sırlarını, âli derecelerini göstermek için O’nu kutlu bir yolculuğa çıkarttı.

MESCİD-İ HARAM’DAN MESCİD-İ AKSA’YA

Hicretten bir yıl kadar önce bir gece vakti Cebrail (a.s.) Hz. Peygamber’i ‘Burak’ adı verilen ve mâhiyeti bilinmeyen binek üzerinde, Mekke’deki Mescid-i Haram’dan alıp, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürdü. Peygamber Efendimiz’e yaptırılan bu yolculuğun Kudüs’e kadar olan bölümü ki, buna “İsrâ” denir, Kur’an-ı Kerim’de (İsra - 1) şöyle anlatılmaktadır: “Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şânı yücedir. O, gerçekten işitendir, görendir.”

HADİSLERDE MİRAÇ HADİSESİ

İsra’dan sonraki Miraç yolculuğunun Mescid-i Aksa’dan itibaren olan kısmını ise Hz. Peygamber’in hadislerinden öğreniyoruz. Bu konu ile ilgili hadisler özetle; Hz. Peygamber’in, Cebrâil refakatinde göklere yükseldiğini, orada bazı peygamberlerle karşılaştığını, nihayet Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıktığını, geniş bir şekilde anlatmaktadır. O hadislerden birinde Resûlullâh Miraç’a çıkmadan sadrının temizlenmesini şöyle anlatır: “Ben Kâbe’nin Hatîm kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. (Bu sözünü söylerken boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı gösteriyordu.) Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi îman ve hikmetle dolu, altından bir kab getirildi. Kalbim (çıkarılıp su ve Zemzem ile) yıkandı. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu…” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)

Bu mübarek gecede Peygamber Efendimize üç ilahi ihsanda bulunuldu. Bunlar:

1- Beş vakit namaz. (Bu sebeple namaza mü’minin miracı denmiştir)

2- Allah’a ortak koşmayanların bağışlanacağı müjdesi.

3- Bakara suresinin sonundaki üç ayet. (Amenarrasulu olarak bilinen ayetler)

MANEVİ YÜKSELİŞE NAİL OLABİLİRİZ

Müslümanlar gayba inananlar olarak aklın idrak etmekte zorlandığı isra ve miraç mucizesine gönülden iman eder. İman bir tasdik ve teslimiyet meselesidir. Bunun en güzel örneğini Hz. Ebu Bekir (r.a.) vermiş, isra ve miraç mucizesini tereddütsüz tasdik ederek “Sıddık” unvanına nail olmuştur. Onun miraç mucizesiyle ilgili yaklaşımı gayet nettir. Ona “Sen gerçekten onun gece Beytülmakdis’e gidip sabah olmadan geri geldiğine inanıyor musun?” diye sorduklarında “Doğrusu ben, bundan çok daha fazlasına inanıyorum. Öyle ki sabah akşam ona gökten gelen vahyi tasdik ediyorum” diye karşılık vermiştir. Böyle bir imanla meseleye eğilen müminler, bu mucizevi olaydan önemli hakikatlere erişebilir ve manevi yükselişlere nail olabilirler.

Nasıl idrak edelim?

  • Miraç Gecesi’ni fırsat bilerek çeşitli sebeplerle lekelenen kalplerimizi önce tevbe ve istiğfar ile temizlemeli, sonra da Allah sevgisi, insan sevgisi ve vatan sevgisi ile doldurarak iyi bir kul, olgun bir mü’min olmaya gayret göstermeliyiz. Fitne, fesat, gıybet ve iftira gibi, bizi birbirimize düşman eden kötülüklerden uzak durmalı, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak kucaklaşmalı, bir olmaya, diri olmaya çaba sarfetmeliyiz.
  • Miraç gecesine mahsus özel bir ibâdet şekli olmamakla birlikte, kaza namazı veya nafile namaz kılmak sevâba vesile olur. Ayrıca, gündüzünü oruçlu geçirmek, Kur’an-ı Kerim okumak, tevbe istiğfar ve dua etmek, salâtü selâm getirmek, yoksullara ve kimsesiz çocuklara yardım ederek sevindirmek de bu mübarek gecede yapabileceğimiz şeylerden.
#Miraç Gecesi
#Mekke
#Mescid-i Haram
#Kudüs
#Mescid-i Aksa
2 yıl önce