|

Sıla-i rahim iyiliktir

İnsanın çevresine karşı her zaman sorumlulukları vardır. İslam, akrabalarla da sağlıklı ve nitelikli iletişimin kurulmasına çok büyük önem verir. En geniş anlamıyla sıla-i rahim, herhangi bir iyiliğin yapılması, ulaştırılmasıdır.

Zeynep Betül Erhun
00:00 - 3/06/2022 Cuma
Güncelleme: 19:30 - 2/06/2022 Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

  • Sosyal bir varlık olarak yaratılan insanın, çevresine karşı her zaman sorumlulukları vardır. En yakınından başlayarak en uzağa kadar giden bu sorumlulukların en önemlilerinden biri ise ‘sıla-i rahim’dir. Kur’an ve hadisler incelendiğinde İslam’ın, akrabalarla iletişimin kurulmasına çok büyük önem verdiği ve bu iletişimi kesmenin büyük günahlardan olduğu görülür. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Adem Dölek Hoca, sıla-i rahimin neden önemli olduğunu yazdı.

Kur’ân- Kerim ve hadisler incelendiğinde birçok ayet ve hadiste akrabalarla nitelikli iletişim kurulmasının emredildiği ve akrabaları görüp gözetmeye oldukça fazla teşviklerin yapıldığı, akrabalarla kurulması gerereken irtibatın kesilmesinin yasaklandığı görülür. Bundan da kuvvetli bir aile yapısını oluşturmak, akrabalar arasındaki soysal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, birlik ve beraberliği tesis etmek, huzurlu ve mutlu bir toplumu meydana getirmek olduğu anlaşılmaktadır.

Gerek sosyal açıdan, gerekse psikolojik açıdan mutlu olmanın en önemli sebeplerinden biri, hiç şüphesiz geniş, ahenkli ve uyumlu bir sosyal çevreye sahip olmaktır. Bu da akrabalarla olan nitelikli ve sağlıklı iletişimin ve irtibatın yoğunluğuna bağlıdır. Bu anlamda bir insanın sosyal çevresi ne kadar geniş olursa, o insan o kadar çok dosta sahip demektir.

DOSTU OLMAYAN SIKINTIYA DÜŞER

  • Bunun için olmalı ki; Hz. Peygamber, “Kişi, kardeşleri (dostları, sevenleri) ile çoktur” buyurmuştur. Yani bir insanın seveni, yardımcısı ve kendisi ile alakadar olanı ne kadar fazla ise o kişi manen o kadar çoktur, güçlüdür. Fakat dostu olmayan ise, sıkıntı ve strese düşer, huzursuz olur. Kişinin, gerek nesebi olsun, gerekse dini olsun, yakınlarıyla olan sosyal münasebetleri nispetinde, kendisini görüp gözeten, kollayan, himaye eden, şefkatle muamele eden, iyiliklerde yardımlaşan ve kendisini her türlü kötülüklerden alıkoyan sosyal çevresi olacaktır. Böyle bir kişi de fert iken manen bir toplum demektir. Bu bakımdan dost kazanmanın, huzurlu ve mutlu olmanın, sosyal çevrenin geniş olmasının en önemli amillerinden biri, insanlarla özellikle de akrabalarla iletişim kurmaktır. Yakınlarla nitelikli iletişim kurabilmenin en onemli vasıtası akrabaları görüp gözetmek ve yardımlaşmaktır; islami literatürdeki ifadesiyle gerçek anlamda “sila-i rahim” yapmaktır.

İKİ TÜR AKRABALIK VARDIR

Akrabalık, sosyal açıdan; genel ve özel olmak üzere iki kısıma ayrılır. Biri; nesebi akrabalık denilen ve kişinin anne ve babası tarafından meydana gelen akrabalıktır. Nesebi akrabalığın; nafaka durumlarını görüp gözetmek, zor ve sıkıntılı zamanlarında onları gerekli şekilde kollamak gibi kendine özgü hakları vardır. Kişinin, haklarını gözetmesi gereken bir çok akrabası olunca ve bunların hepsinin haklarını yerine getirme hususunda zorlandığında, o zaman en yakın olanın haklarını yerine getirmeye çalışır.

  • Mekan yakınlığı ise komşuları ifade etmektedir. Sosyal çevrenin en önemli unsurlarından birisi, komşudur; komşulardan da komşuluğu iyi olanlardır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), kişinin iyi bir komşuya sahip olmasının, o kişinin mutluğunun sebeplerinden birisi olduğunu söyler. Hatta Rasulullah (s.a.v.), iyi komşuya sahip olmak kadar iyi komşu olmanın önemine de dikkati çekerek, “Cibril (a.s.) bana komşu hakkında tavsiyede bulunmaya öyle devam etti ki, neredeyse onu varis kılacağını zannettim” buyurur.

MÜMİNLER KARDEŞTİR

Bir diğer akrabalık da din akrabalığıdır. “Müminler ancak kardeştir” ayeti buna işaret etmektedir. Bu akrabalığın hakları ise iman ehlini sevmek, onlara yardımcı olmak, samimiyetle öğüt vermek, iyiliklerini istemek, onlara zarar vermemek, adil davranmak, onlarla olan karşılıklı ilişkilerde insaflı olmak, hastalarını ziyaret etmek, ölenlerinin cenaze namazlarına ve cenazesinin defnedilmesine katılmak gibi durumları ve hakları yerine getirmektir.

KARŞILIKSIZ YARDIMDIR

  • “Sila-i rahim”; akrabalara ulaşmak, akrabalarla iletişim kurmak, onlara iyilikte bulunmak, diğer bir ifadeyle, akrabaları görüp gözetmek, ziyaret etmek, hal ve hatırlarını sormak anlamına gelir. Çünkü akrabalarla iletişim kurmaktan maksat, onların hal ve hatırlarını sormak olduğu gibi onları ziyaret etmek, ihtiyaçlarını yerine getirmek, onlara rıfk ile muamele etmek, hukuklarını korumak, durumları ile ilgilenmek anlamlarına gelir. En geniş anlamıyla, sila-i rahim, herhangi bir iyiliğin yapılması, ulaştırılmasıdır. Bunun zıddı da iyiliği terk etmektir.

Akrabalıkta ister nesebi, isterse evlilik sebebiyle (sıhrî) olsun, akraba yakında veya uzakta olsun, ister iyilik etmiş, ister kötülük etmiş olsun fark yoktur. Allah’ın emri ve Resulullah’ın da sünneti olara imkanlar ölçüsünde akrabalarla iletişimin kurulması ve bu iletişimin devam ettirilmesi her Müslümana bir vecibe olmaktadır. Kurtubi, sila-i rahim yapmanın farz, sila-i rahmi kesmenin de haram kılınmış olduğunu belirtir.

Akrabalarınızı öğrenin

  • Hz. Peygamber, akrabalarla iletişim kurulabilmesi için “Sıla-i rahim yapabilmeniz için akrabalarınızı öğreni n. Zira sıla-i rahimde bulunmak, akrabalar arasında sevgiye, malın çoğalmasına ve ömrün artmasına sebeptir” buyurarak kişinin akrabalarını öğrenmesini ve sila-i rahim yapmasını teşvik etmiştir. Bir başka hadiste de “Ömrünün uzun, rızkının geniş olmasını ve kötü ölüme maruz kalmamasını isteyen kişi, Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınsın ve sila-i rahim yapsın” buyurulmuştur.

#Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi
#İlahiyat Fakültesi
#Adem Dölek
#sıla-i rahim
#Kur’an
#hadis
2 yıl önce