|

İstanbul meydan okudu

İstanbul, 17 Aralık darbe girişimine cevabını erken verdi. AK Parti'nin merakla beklenen mitingine yaklaşık 2 milyon kişi katıldı. Mahşeri kalabalığı işaret eden Başbakan 'Bu montaj değil, iradesine sahip çıkan millet' dedi.

Oktay Yıldırım
00:00 - 24/03/2014 Pazartesi
Güncelleme: 23:45 - 23/03/2014 Pazar
Yeni Şafak
İstanbul meydan okudu
İstanbul meydan okudu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, günlerdir merakla beklenen İstanbul mitinginde vatandaşlara seslendi. Yenikapı sahilinde oluşturulan dolgu alanında toplanan yaklaşık 2 milyon kişi, 30 Mart yerel seçimleri öncesi mahşerî görüntüler oluşturdu. Dün önce Kocaeli'nde ardından İstanbul'da konuşan Başbakan Erdoğan, meydanları dolduran coşkulu kalabalığa, sandıkta en iyi cevabın Pensilvanya'ya verileceği mesajıyla 'Darbecilere karşı iradenize sahip çıkın' dedi. İstanbul'un Türkiye'nin özeti olduğunu vurgulayan Erdoğan, İslam dünyasının değişik yerlerinde kalplerin bu topraklar için attığını vurguladı. Tarihi anların yaşandığı mitingde Erdoğan özetle şunları söyledi:

İSTANBUL! İSLAM COĞRAFYASININ UMUDU

'İzleniyorsun İstanbul ama Pensilvanya'nın izlediği gibi değil, onlar mahremleri izliyor, onlar ahlaki olmayan şeyleri izliyor ama burası güzellikleri izliyor, ama burası ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor. Mahsun, boynu bükük Kudüs bugün sizi izliyor. İstanbul sen Türkiye'nin umudusun İstanbul. Sen İslam coğrafyasının, Balkanlar'ın, Avrupa'nın, dünyanın umudusun İstanbul. Sen tarihin yükünü bir emanet gibi sırtında taşıyorsun. İstanbul sen Açe'deki Müslümanın, Somali'deki yoksulun, Afrika'daki mazlumun umudunu sırtında taşıyorsun. İstanbul sen heybende, kınında rahmet taşıyorsun, aşk taşıyorsun, sen Fatih'in emanetisin, sen aziz bir şehirsin, Rabbim senin izzetini artırsın İstanbul, Rabbim seni korusun.'

BU SEVGİYİ HİÇ ANLAYAMADILAR

'Utanmadan, sıkılmadan, meydanlardaki kalabalığa, coşkuya laf söylüyorlar: Meydan fotoğrafları montajmış; photoshop yapılıyormuş; bu meydanlara başka illerden başka taşıma insanlar getiriliyormuş... O zihinleri, o küçücük beyinleri, şunu hiçbir zaman anlamadı ve anlamayacak, 'Millet bizi seviyor. Biz, milletimize sevdalıyız. Millet, hükümetine sahip çıkıyor. Millet, iradesine sahip çıkıyor. Millet, Türkiye'de oynanan çirkin oyunu görüyor ve bu oyuna itiraz ediyor.' İşte bunu anlamadılar. Milletin sevgisini, muhabbetini idrak edemediler. Çünkü hiçbir zaman milletle gönül irtibatı kuramadılar.'

HAYASIZCA SALDIRI

'Birçok olaylar bahane edildi. Fakat bu ağır saldırıları sizinle beraber atlattık. 17 Aralık aynı şekilde, yolsuzluk ve rüşvet iftirası altında bizden ziyade yine Türkiye'ye, milli güvenliğimize, ağır bir saldırı düzenlediler. İnanın bu saldırılarda en küçük bir mertlik yok. Bu saldırılarda dürüstlük yok. Bu saldırılarda ahlakın kırıntısı yok. Önlerine ne gelirse, ahlaksızca, hayasızca, namertçe, alçakça, haince ona saldırıyorlar. Kutsal değerlere saldırıyorlar. Milletin iradesine saldırıyorlar. Kardeşliğimize, çözüm sürecine saldırıyorlar.'

PENSİLVANYA'DA SENARİSTLERİ VAR

'Bunlarda daha neler var neler. Şimdi ne diyorlar? '25 Mart'ta şu çıkacak, 29 Mart'ta bu çıkacak'... Ne çıkarırsanız çıkarın, hangi montajı, hangi dublajı çıkarırsanız çıkarın, hangi yalanı söylerseniz söyleyin, hangi iftirayı atarsanız atın, bu tehditlerin, bu şantajların, bu montajların, bu alçaklığınızın ve ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini, hangi bahanelerin arkasına sığınacaklarını konuşuyorlar, daha şimdiden. Çünkü neticeyi görüyorlar. Acaba böyle bir başarısız netice için ne söyleyeceğiz. Şimdi onu düşünüyorlar ve prova içerisindeler. Çamur atmanın provasını yapıyorlar. Senaryolar yazıyorlar, tabii büyük senaristleri var Pensilvanya'da.'

MEKKE İŞİNE GELMEDİ

'Bunlarda utanmak yok. İşte bunların Pensilvanya'daki zatı benim için ne diyor? 'O uzun hainlik yaptı bize' diyor. Eğer bir hainlik varsa sensin sen. En büyük hainliği bu vatana sen yapıyorsun. Eğer dürüstsen, samimiysen, suçun yoksa niçin 99'da buradan kaçıp gittin. Uydurma bir pasaportla kaçıp gittin. Ne diyor? İnzivaya çekiliyormuş Pensilvanya'da. İnziva için İstanbul'dan daha güzel yer olabilir mi? Kocaeli'nden daha güzel yer olabilir mi? Bizim Konya'mız var. Memleketin Erzurum var. Gel orada inzivaya çekil. bunlar da olmuyorsa Mekke'de çekil, Medine'de çekil. Ama oralar işine gelmiyor.'

Pensilvanya sağılacak inek olarak görüyor

Başbakan, konuşmasında CHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül'e de göndermeler yaptı: Pensilvanya'nın ortaklaşa çıkardığı aday elinden geldiğince dindar görünmeye çalışıyor. Ama eline, yüzüne de bulaştırıyor. Bir gazeteye röportaj vermiş. Röportajı yapan dalgasını geçiyor soruyor; 'Hac ziyaretinizde herşeyi yaptınız ama Vakfe'ye durmadınız' diyor. CHP'nin adayı 'Hacı olmak istemedim. Hacı olduğunuz zaman, metruk olan olaylar var' diyor… Gazeteci düzeltiyor, 'metruk değil, mekruh...' Bir başka gafını hatırlatıyor, 'Bir kelime kullanmıştınız diyor.' İstanbul adayı cevap veriyor 'Ne mahrem diyecektim, na mehram dedim.' Gazeteci düzeltiyor 'namahrem.' CHP'li aday; 'Kelimeye takılıyorsun. Alime tarife gerekmez diyor.' Gazeteci yine düzeltiyor, 'Arif'e tarif gerekmez olacaktı' diyor. Bir dakika içinde ayaküstü 10 yanlış. Kendisini ne diye tanıtıyor biliyor musunuz? 'Ben siyasetin mor ineğiyim' diyor. Zaten eminim ki Pensilvanya'da buna sağılacak inek olarak bakıyor. Tam komedi, karikatür. Anadolu'da bu tiplere ne derler bilir misiniz? 'Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı' derler. Bir de önüne gelene yumruk sallıyor. Boksör olacakmış, yanlışlıkla siyasete atılmış. Sonu belli siyasi nakavt.'

Ukrayna numarasına gelmeyiz

Başbakan Erdoğan, dünyada olanları gördüklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: 'Batı, Suriye'de 160 bin kişi öldü, sesin çıkıyor mu? Şu anda bu tweetlere sahip çıkanlara sesleniyorum; sizin sesiniz çıkıyor mu? Ukrayna'da olanlar ortada, Kırım'da olanlar ortada, Mısır'da olanlar ortada. Ne yapıyorlar bunlar? Hani demokrattınız, hani özgürlükçüydünüz? Yüzde 52 ile gelen bir cumhurbaşkanı devrediliyor, niye sesiniz çıkmıyor? Aynı numarayı bize çekmek istiyorlar, biz bu numaraya gelemeyiz, kusura bakmasınlar. İşte bu CHP, 160 bin kişinin öldürüldüğü Suriye'ye milletvekillerini gönderiyorlar, katil Esed'le beraber oluyorlar. Şimdi bu CHP Kocaeli'nde benim sevgili vatandaşlarımdan hangi yüzle oy isteyecek?'


10 yıl önce