Belediye başkanı, işadamı, bürokrat ve birkaç bakanın oğlunun da aralarında bulunduğu 52 kişiyi gözaltına aldıran operasyon, dün AK Parti Genel Merkezi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı olağanüstü toplantıda masaya yatırıldı. Son operasyonlara ilişkin açıklamayı hükümet adına gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, soruşturma ve baskınların İstanbul Valisi, Emniyet Genel Müdürü ya da İstanbul Emniyet Müdürü'nden bile saklanarak gerçekleştirildiğine dikkat çekti. 'Bu işi yapanlar diyelim ki emniyetteki şube müdürleridir. Şube müdürlerinin bir üstüne haber vermesi istenir. Şube müdürünün başlattığı operasyondan herkes habersiz. İsimleri gizli tutabilirsiniz, üstünüzdeki amirinizle paylaşabiliriz. Bir İçişleri Bakanı'nın, oğlunun gözaltına alındığını basından öğrenmesi gibi acıklı bir şey olabilir mi?' diyen Arınç, bütün bunlardan ötürü başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde polis müdürlerinin görev yerlerinin değiştirildiğini, haklarında da soruşturma başlatıldığını dile getirdi.
Hükümete karşı uzun süredir planlanan bir operasyonla karşı karşıya olduklarını ifade eden Arınç, devlet içinde yuvalanmış bir örgütün varlığına dikkat çekti. 'Yolsuzluk' ve 'rüşvet' soruşturmasında 'tape' dinlemelerinin 6 ay önce sonlandırıldığı bilgisini veren Arınç, 3 ayrı dosyanın birleştirildiği operasyonun zamanlamasına vurgu yaptı. Hükümeti kamuoyu önünde yıpratma ve ekonomik gelişmeleri baltalama amaçlı son girişim hakkında Arınç, 'Yayınlanmayan pek çok şeyi öğrendik. Bakanlar hakkında fezleke tanzim edileceği de iddiaların içerisinde yer alıyor. Planlı, psikolojik harp benzeri operasyonla karşı karşıyayız' ifadelerini kullandı. 'Birbirinden farklı konular ve isimlerin tek bir operasyonla biraraya getirildiğinin' altını çizen Arınç, devlet içinde kümelenmiş bir yapıya karşı süren başka bir soruşturmanın sinyallerini verdi. Arınç şunları söyledi:
'Bunun amacı hükümetimiz yıpratılması. Önümüz mahalli seçimler. Bu mahalli seçimlerin 1989 yılında ANAP için yapılanlardan bir farkı yoktur. Sayın Başbakan'la birlikte hükümetimizin yıpratılması, birilerine göre 'yandaş' olarak küçük düşürülmeye çalışılan tehditler yapılıyor. İşadamları tehdit ediliyor. Tehdit ve karalama kampanyaları atbaşı gidiyor. Bu operasyon niçin bu zamanda yapılıyor ve niçin tehditler savruluyor? Hükümeti yıpratmak ve zor durumda bırakmak için. Bunu biz biliyoruz, bununla ilgili delillerimiz de var. Yapanları da bulacağız. Bunun planlayıcılarını, ne amaçla yaptıklarını az çok biliyoruz. Ama bir diğer soruşturmaya gölge düşürür gerekçesiyle, belki zamanı geldiğinde açıklayacağız. Elindeki imkanları kendi çıkarları için kullananları en kısa zamanda halkımızın önünde ilan edeceğiz. Devlet içinde kümelenmiş illegal bir örgüt varsa, bunu ortaya çıkarmak da boynumuzun borcu olsun...'
Hukukun evrensel prensiplerden birisinin soruşturmanın gizliliğini olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, 'Bu TCK'ye göre suçtur. Soruşturma süreci gizlidir ama buna uyulmuyor' dedi. Önce Gezi Parkı eylemleriyle hükümete karşı kampanyanın yürütüldüğüne vurgu yapan Arınç, şimdi de son operasyonun düzenlendiğine dikkat çekti. 'Bu olayların bugün cereyan ediyor olması ne anlama geliyor? Emniyetten atılma insanlar tweetlerinden bunları yazıyordu. 'Güler mi ağlar mı' derken bu işaretleri vermişler. Biz bugün farkına vardık, çünkü biz iyi niyetliyiz. Bu kadar alçalabileceğini bu kadar belden aşağı vuracaklaırnı düşünmemiştik, saflığımıza verin' diyen Arınç, 'Kötü şeyler duyduk, bunların planlayıcılarını az çok biliyoruz ama bu zamanı geldiğinde açıklayacağız' şeklinde konuştu.
AK Parti olarak göreve geldiklerinden beri yolsuzlukla mücadelede taviz vermediklerine işaret eden Arınç, 'Hükümetimizin görüşü 11 yıldan beri değişmedi. Bir yolsuzluk iddiası sözkonusu ise bunu yargı en iyi şekilde aydınlatmalıdır. Kökünü kazımalıdır' dedi. İsimlerin önemli olmadığını söyleyen Arınç, 'Hükümetin desteği yargının arkasında olacaktır. Bir iddia varsa bu en kısa sürede ispatlanmalıdır. Sayın Başbakanımızın da tavrını takdirle karşılamak gerek' diye konuştu.
