|

İslâm'da sosyal dayanışma

00:00 - 18/08/2011 Perşembe
Güncelleme: 22:20 - 17/08/2011 Çarşamba
Yeni Şafak
İslâm'da sosyal dayanışma
İslâm'da sosyal dayanışma

İslâm, toplumun iktisâdî hayatı için her türlü önlemi almıştır. Bir yandan toplumunun refahının yükselmesi için zekât, sadaka ve infâk ile yardımlaşmayı teşvik etmekte; diğer yandan toplumun iktisâdî hayatını felç eden fâiz, kumar vb. illetleri yasaklamıştır. Almış olduğu bu ve başka tedbirlerle İslâm, gerçek anlamda sosyal dayanışmayı gerçekleştirmiştir. Şimdi bu tedbirleri kısaca açıklayalım:

1) Zekât, sadaka ve infâk emredilmiştir: Farz olan zekât konusunu daha önce açıklamıştık. Kur'ân ve hadislerde zekâtın dışında, infâk (Allah yolunda harcamak) ve sadaka (hayır yapmak) da sık tekrarlanan emirlerdir. Kur'ân, sadece köle azad etmek, fakiri doyurmak, yetimi gözetmek gibi yardım fiillerine vurgu yapmaz; aynı zamanda küçük hayır fiillerine de önem verir. Meselâ; ana-babaya iyilikten ihsân (İsrâ, 23) olarak bahsedilir. Ayrıca "güzel söz söylemek", hayırlı bir iş olarak vasıflandırılır (Bakara, 83; Nisâ, 8). Hadislerde ise, eziyet verici bir şeyi yoldan kaldırmak, insanlara arasında âdil davranmak, bir kimsenin hayvanına binmesine veya hayvanını yüklemesine yardım etmek, güzel bir söz söylemek, namaza gitmek için atılan her adım, yol göstermek, selâm vermek, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, birisine kötülük yapmaktan kaçınmak, helâl yoldan kendi geçimini temin etmek, hayvanlara iyilik yapmak gibi güzel ve hayırlı fiiller sadaka sayılmıştır.

Bunların dışında bir de Ramazan ayına mahsus, "sadaka-i fıtır" (fitre) denilen yardım vardır. Fıtır sadakası, genç-yaşlı, kadın-erkek ailenin her ferdi için verilir. Bunun ihtiyaç sahibine bayram namazı kılınmadan önce verilmesi gerekir.

2) Fâiz haram kılınmıştır: Fâizin toplumların iktisâdî hayatını felç ettiği, zengini daha zengin fakiri daha fakir yaptığı bilinen bir gerçektir. Ayrıca fâiz insanlar arasındaki şefkat ve merhamet duygularını öldürür. Şu âyet fâizi kesin dille haram kılmıştır: "Allah, faizi mahveder, sadakalarını artırır… Ey imân edenler! Allah'tan korkun, eğer inanıyorsanız faizden (henüz alınmayıp) geri kalan kısmı bırakın (almayın). Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Reûlü ile savaşa girdiğinizi bilin. Tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Böylece ne zulmetmiş, ne de zulme uğramış olursunuz." (Bakara, 276-279)

3) Borç vermek: Fâiz borç verme alışkanlığını öldürür. Bu yüzden İslâm, fâizi yasaklarken sosyal dayanışmanın gereği olarak borç vermeyi teşvik eder. Allâh, fâizi haram kıldığı âyetlerin hemen ardından şöyle der: "Eğer borçlu darlık içinde ise, bir kolaylığa çıkıncaya kadar beklemek gerekir. Eğer bilirseniz, sadaka olarak bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır." (Bakara, 280)

4) Yetimlerinin mallarının yenmesi yasaklanmıştır: "Yetimin malına yaklaşmayın" (İsrâ, 34) Kur'ân, yetim malının yenmemesi üzerinde ısrarlı bir şekilde durur. Çünkü yetimler, toplumun korumasız ve zayıf kesimleridir.

5) Başkalarının malını haksız yere yemek haramdır: "Mallarınızı, aranızda bâtıl yollarla yemeyin. Bile bile insanların mallarından bir kısmını günah bir biçimde yemeniz için onları hâkimlerin önünde dava konusu yapmayın." (Bakara, 188)

6) Mali anlaşmaların yazılması emredilmiştir: "Ey imân edenler! Belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın. Aranızda bir kâtip adâletle yazsın…" (Bakara, 282)

7) Kumar yasaklanmıştır: "Ey imân edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz." (Mâide, 90) Kumar, kişinin hayatını doğru yoldan kazanmasını engeller, onu tembelliğe sevkeder. Kumar, önce aileyi perişan eder; sonra topluma zarar verir.

8) Ölçü ve tartıda hile yapmak haramdır: "Tartıda taşkınlık edip dengeyi bozmayın. Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın." (Rahmân, 8-9); "Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar. Onlar, tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?" (Mutaffifûn, 1-4)

9) İsrâf yasaklanmıştır: "Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleri olmuşlardır." (İsrâ, 26-27)

10) Dilencilik yasaklanmıştır: "Kim insanlardan dilenirse, o ancak ateş istemiş olur. Öyleyse ister azla yetinsin, isterse dilenerek malını çoğaltmayı tercih etsin!" (Müslim, Zekât 105) Bu hadis, ihtiyacı olmadığı halde dilencilik yapan kimselerle ilgilidir. İslâm, çalışarak helâl yoldan kazanmayı mubah görmektedir. Bir kimse, eğer zor durumda kalmışsa, onun sâlih kimselerden yardım istemesi öğütlenmiştir.

13 yıl önce