|

Kıraat ilminin incelikleri

Kıraatın başlangıcı ve esası ise nakil esasına göredir. Çünkü Resül-i Ekrem inen ayetleri büyük bir özenle okuyor ve hemen ashabına aktarıyor, ondan öğrenenler bu okuyuşları başkalarına naklediyordu. Nazil olan Kur'an ayetlerini Hz. Peygamber'in her yıl ramazan ayında Cebrail'in huzurunda okuduğu, bazı sahabilerin de dinlediği, bu okuyuşların vefat ettiği yılın ramazan ayında iki defa gerçekleştiğine dair rivayet konunun önemini ortaya koyacak niteliktedir.

Yeni Şafak
08:03 - 24/06/2017 Cumartesi
Güncelleme: 11:02 - 24/06/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Kıraat ilminin incelikleri
Kıraat ilminin incelikleri
Kıraat kelimesinin sözlük anlamı, “karee” kökünden bir mastar olup, "bir kitaba bakıp kelimelerini okumak” anlamına gelmektedir.

İlimler içinde en şerefli payeye sahip olanı Kur'an-ı Kerimdir. Kıraat ilmi doğrudan doğruya Kur'an'ın okumasıyla ilgili olduğu için, Kur'ani ilimlerden sayılır ve kıraat ilmi, Kur'an-ı Kerim'in nasıl okunacağını bildiren ilimdir. Kıraat ilmi, Kur'an-ı Kerim'in yazıldığı gibi okunmasından ve tevatür (sağlam ve güvenilir haber) halindeki ihtilaf şekillerinden bahseder.

Kıraat ilmi, İslami ilimler içinde gerek ortaya çıkış zamanı gerekse önemi bakımından önceliğe sahiptir.

Kıraatın başlangıcı ve esası ise nakil esasına göredir. Çünkü Resül-i Ekrem inen ayetleri büyük bir özenle okuyor ve hemen ashabına aktarıyor, ondan öğrenenler bu okuyuşları başkalarına naklediyordu. Nazil olan Kur'an ayetlerini Hz. Peygamber'in her yıl ramazan ayında Cebrail'in huzurunda okuduğu, bazı sahabilerin de dinlediği, bu okuyuşların vefat ettiği yılın ramazan ayında iki defa gerçekleştiğine dair rivayet (Buhârî, “Fezailü'l-Ķur'an”) konunun önemini ortaya koyar.

Aslında Kur'an'ın hem Resulullah hem de ümmeti tarafından doğru ve güzel okunması onun bir emridir.

“Ağır ağır ve dikkatlice okumak”
anlamına gelen “tertil” kelimesinin yer aldığı ayetler
(Furkan 25/32; Müzzemmil 73/4)
kıraat ilminin Kur'âni temelini oluşturmaktadır.


Abdülhamit Birışık
'ın hadis kaynaklarından aktardığına göre, Hz. Peygamber Kur'an'ı, tebliğ vazifesinin gereği olarak dinleyenin rahatça anlayacağı bir tarzda ağır ağır okur ve çoğunlukla her ayetin sonunda vakfederdi. Hadis ve siyer kaynaklarında Resül-i Ekrem'in, hem zabt hem okuyuş güzelliğine sahip olan sahabileri Kur'an hocası olarak çeşitli bölgelere gönderdiğine dair bilgiler bulunmaktadır.

Kıraat ilmi sayesinde, Kur'an'ın bir harfi eksilmeksizin kıyamete kadar ilelebet muhafazası sağlanmıştır. Kıraatların olmaması durumunda, kullar Allah Teala'nın rahmetinden mahrum olma durumunda kalacaklardı. Yani kıraatlardan kaynaklanan fıkhî hükümleri elde edemeyeceğimiz gibi, diğer bazı hükümlerin de hüccetlerini kaybetmiş olurduk. Yine insanların telaffuzunda zorlandıkları durumlarda, kıraatlar bir kolaylık olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda manânın zenginleşmesiyle, insan tefekkürünün gelişmesine yardımcı olmaktadır.
#Kıraat
#Kur'an
#Tecvid
7 yıl önce
default-profile-img