Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekiye Demir, salgın döneminde ev içindeki gündelik hayatın değişimini araştırdı. 15 yaş üzeri Türkiye geneli 4 bin 181 kişi üzerinde gerçekleştirilen anket, iki ayı geride bırakan “Evde Kalma” dönemine ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Katılımcıların yüzde 76’sı virüsün Allah’ın insanlara bir uyarısı olduğu kanaatinde. Yüzde 41’i biyolojik bir silah olduğu, yüzde 24’ü büyük ilaç firmalarının kar amaçlı bir oyunu olduğunu düşünüyor. Yüzde 63’ü bunun diğer virüslerden farklı olduğunu gündemdeki yerinin abartılmadığı belirtiyor.
- Koronovirüs haberleri karşında katılımcıların yüzde 14’ü korku ve paniğe kapıldığını bildirdi. Yüzde 40’ı yakın çevresi ile ilgili kaygılarının arttığını bildirirken, yüzde 93’ü tedbir aldığını ve tevekkül ettiğini vurguladı. Yüzde 88’i yetkililerin koronovirüsle ilgili haberlerine itibar ettiğini ifade etti.
Koronavirüs sonrası kısıtlı ve yasaklı günlerde evde geçirilen zamanda uyku zamanı arttı. Yüzde 50’ye yakını normal zamandan daha çok uyuduğunu söyledi. Yüzde 68’i daha çok haber dinledi. Yüzde 65,5’i daha çok kitap okudu. Yüzde 58’i daha çok evi işi (temizlik-yemek-ütü vs.) yaptı. Yüzde 43’ü yabancı dil, bilgisayar vb. öğrenmeye çalıştı.
- Koronavirüsün dini tutum ve davranışlara da etkisi oldu. Yüzde 74’ü ölümü ve ahiret hayatını daha sık düşünür oldu. Yüzde 84’ü Allah’a daha çok dua etti. Yüzde 61’i hayır yapmayı, sadaka vermeyi artırdı. Yüzde 75’i hatalarını düşünerek daha çok tövbe etti. Namaz, oruç gibi ibadetlerde de artış oldu.
Koronavirüs aile bağlarını da kuvvetlendirdi. Katılımcıların Yüzde 73’ü ailesi ile daha çok yakınlaştı. Yüzde 54’ü akrabalarını daha sık aradı. Yüzde 68’in eşi ile iletişimi kuvvetlendi. Yüzde 87’si çocuklarına daha çok vakit ayırdı.
- Koronavirüs vatandaşlara eldekilerle mutlu olmanın önemini de hatırlattı. Yüzde 74’ü ölümün yakın olduğunu hissettiğini bildirirken, yüzde 49’unun eşyaya, mala mülke sahip olma arzusu azaldı.
