|

Ramazan’da ‘Huzur’ gelirdi

Hicri dokuzuncu ay olan Ramazan'da Osmanlı, ilme ve ilmiye sınıfına gösterdiği özenle ulemanın ileri gelenleri ile 'Huzur' dersleri verirdi. Derin Tarih, Osmanlı'nın bizzat padişahın katılımı ile gerçekleşen 'Huzur' dersleri geleneğini okuyucuları ile paylaştı.

Yeni Şafak
05:00 - 5/06/2016 Pazar
Güncelleme: 11:41 - 25/05/2016 Çarşamba
Derin Tarih

Ramazanla üç ayların sonuna, Hicrî ayların dokuzuncusuna ulaşıyoruz. Buhârî ve Müslîm'e göre Peygamber Efendimiz (sav)'in bu ay içerisinde manevî hayatında belirgin değişiklikler olurdu. Ramazanın son 10 gününü ibadetle geçirir, Cebrail ile beraber Kur'an-ı Kerim okur, ev halkını da ibadet etmeye yönlendirirdi. Özellikle orucun farz kılındığı ayetlerin inmesinin ardından tüm ayı oruçlu geçirirdi.



Araplar ayları isimlendirmede dönemin iklim şartlarını dikkate alıyorlardı. Hicrî dokuzuncu aya “Ramazan” adının verilmesiyle alakalı rivayetlerden bazıları şöyle:



Yaz aylarının sonunda yağıp yeryüzünü toz ve dumandan temizleyen yağmur “ramadî”, güneşin yakıcı sıcaklığından aşırı derecede etkilenmiş yer anlamındaki “ramdâ”, güneşin taşı ve kumları yakacak derecede ısıtması ve yürünemeyecek hale gelinmesi manasında “ramad” kelimeleri Ramazan isminin kaynağı olarak görülmektedir.



Ramazanı diğer aylardan farklı kılan en önemli özelliği Kur'an-ı Kerim'in bu ayda indirilmesi. Müslümanlarla müşrikler arasındaki ilk savaş olan Bedir de yine bu ayda gerçekleşen önemli olaylardan biri.



Osmanlı döneminde, Ramazan ayına özel bir gelenek karşılar bizi: İsmiyle müsemma Huzur Dersleri… Osmanlı Devleti her daim ilme ve ilmiye sınıfına özel bir ihtimam göstermiş. Ramazan ayında ulemanın ileri gelenleriyle yapılan ve bizzat padişahın katılımıyla gerçekleşen Huzur Dersleri de bu tavrın bir parçası.



Özellikle Ramazanın ilk 8 gününde, 8 meclis (ders) şeklinde yapılan derslerde ayetler okunur ve tefsiri yapılırdı. Osmanlı medreselerinde resmî tefsir kaynağı olarak da kullanılan Kadı Beyzâvî'nin tefsiri başlangıcından itibaren bu derslerin tek ve vazgeçilmez kaynağıdır.



Böyle bir toplantıya ihtiyaç duyulması, sarayda yapılan diğer derslerden Huzur Dersleri'nin ayrı tutulması elbette Padişah ve çevresinin Ramazanı gerektiği şekilde ihya etmek amacıyla Kur'an-ı Kerim ile meşgul olmak istemeleridir.



Padişahlar da tıpkı bir öğrenci gibi dersleri dinler, müdahale etmezlerdi. Bazen okunacak ayetleri Padişah seçerdi. Ara sıra bu derslerin ulemanın polemiklerine de sahne olduğu olurdu. III. Ahmed döneminde Damad İbrahim Paşa tarafından başlatılan Huzur Dersleri, aslında daha eski bir geçmişe sahipti.



1772'de III. Mustafa'nın fermanı ile resmileşen derslerin sonuncusu ise 1341 (1924) Ramazanında yapıldı. Halifelik ve saltanatın kaldırılmasıyla da tamamen sonlandı.



Resmî olarak 169 yıllık bir geçmişe sahip Huzur Dersleri'nde Fatiha sûresi ile başlanıp Nahl sûresi'ne kadar gelinebilmişti.

#Derin Tarih
#Oruç
#Ramazan
#Huzur Dersleri
#Osmanlı Devleti
8 yıl önce