Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te yaşayan Müslümanlar, ramazana has gelenekleri ve özel yemekleri özveriyle yaşatmaya devam ediyor.
Dünyanın birçok şehrinde olduğu gibi Üsküp'te de sahur ve iftar sofraları özenle hazırlanırken, Üsküp'e has lezzetlerden paça, iftar sofralarının "olmazsa olmazı" olarak nitelendiriliyor.
Hamur işlerinin yanı sıra etli yemeklerin tercih edildiği sahur ve iftar sofralarını, paça gibi geleneksel tatlar da süslüyor.
Üsküp'teki iftar sofralarında genellikle çorbadan sonra ana yemekten önce yenen paça, hafif bir tat olduğundan "iftar sofrasının vazgeçilmezi" olarak da nitelendiriliyor.
Şaban, geçmişteki iftar geleneklerini bugüne de taşımayı başardıklarını belirterek, gençliğinde büyüklerinden öğrendiği yemekleri bugün de yapmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam ettiğini söyledi.
Şaban, paça ve köftenin Üsküp iftarlarının başlıca yemekleri arasında yer aldığını dile getirerek, bunlar dışında iftarlarda genellikle çorba, yahni, bamya, sarma, kadayıf, baklava ve şekerpare gibi lezzetlerin tüketildiğini anlattı.
Sahurda hoşaf ya da ayran
Orucu açtıktan sonra önce akşam namazını kıldıklarını, ardından sofraya geçip yemeğe devam ettiklerini söyleyen Şaban, "Yemekler yenir, sofradan kalkılırdı. Sonra birer sade kahve içilir, biraz muhabbet edilir, evde teravih kılınırdı. Sonra çay içilir, muhabbet edilirdi" ifadelerini kullandı.
Yaşlıların genç kızlara yemek yapmağı öğrettiğini aktaran Şaban, "Yorulmayı bilmezdik. Yorulmak yok. Misafir geldiği için de keyifliydik. Sanki melekler bizi doyururdu" diye konuştu.
Şaban, sahurda eskiden daha fazla börek yendiğini belirterek, "Eskiden börekler yapılırdı. Gün uzunsa ikindiden sonra börek yapılır, sahurda pişirilirdi. Gün kısaysa börekler teravihten sonra yapılırdı." dedi.