|

Kararı veren tek başına Kandil değil

PKK''nın geri çekilmeyi durdurma kararını yorumlayan Ümit Fırat, ''PKK''nın çekilmeye baştan beri gönülsüz'' olduğunu söyledi. Fırat, ''Karar, sadece Kandil''in değil, çözüme karşı olan ve bugüne kadar PKK üzerinden etkili olan başkentlerin de etkisiyle alındı'' dedi.

Murat Aksoy
00:00 - 16/09/2013 Pazartesi
Güncelleme: 22:11 - 15/09/2013 Pazar
Yeni Şafak
Kararı veren tek başına Kandil değil
Kararı veren tek başına Kandil değil
PKK''nın ''Çekilmeyi durduruyoruz, ateşkes devam ediyor'' açıklaması; çözüm süreci durdu mu, bundan sonra ne olacak sorularını akla getirdi. Demokratikleşme paketi hazırlıklarının sürdüğü dönemde gelen bu açıklamayı, Kürt hareketini yakından izleyen yazar Ümit Fırat ile konuştuk.
PKK''dan açıklama geldi; geri çekilme durdu, ateşkes devam ediyor. Bu ne anlama geliyor?

Çekilme yeni durmadı, zaten epey zamandır durmuştu, çekilmiyorlardı. Çekilme hükümetin ifade ettiği yüzdeden belki biraz daha fazla da olabilir, ama çok da üzerinde değildir. Kaldı ki, PKK''nin başta Cemil Bayık olmak üzere askeri kanat yöneticilerinin çekilme konusunda isteksiz davranma eğilimleri zaten biliniyordu. Şu konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum: Bir taraftan çözüm süreci işlerken ama öte yandan da bütün yaz ayları boyunca gençler yoğun olarak örgüte katılım için dağa çıkıyor ve kabul görüyorlar.

Kabul edelim ki tezat...

Kimse bu gençlere ''Kardeşim, sizin olan hiç bitenden haberiniz yok mu? Biz artık dağlardaki kadrolarımızı geri çekiyoruz, bir süre sonra da silahları tümüyle bırakmaya ve sivil alanda siyaset yapmaya karar verdik. Sizler yanlış adrese geldiniz, biz artık aradığınız adreste olmayacağız. Eğer harekete yararlı olmak, hizmet etmek istiyorsanız aşağıda BDP var, birçok sivil toplum örgütü var. Gidip oralarda faaliyet gösterin, artık dağda insana ihtiyaç yok, çünkü dağlardaki mücadelemizi bitiriyoruz'' demedi. Üstelik bu katılımları da övünerek açıkladılar. Şimdi buradan baktığımızda samimi- yetle bir çekilmeden söz edebilir miyiz?

PKK SADECE KANDİL DEĞİL
Gönülsüz olan kim ya da kimler?

Bir kere PKK söylenildiği gibi homojen bir yapı değil. PKK üst yönetiminde Karayılan dışındaki Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu gibi liderler, böylesi bir sürece kuşku ile yaklaşırlar.

Bu karar Öcalan''a rağmen mi alındı?

Şunu ifade edeyim. PKK sadece Öcalan ve Kandil değil. PKK biraz Tahran, biraz Şam, biraz Berlin, biraz Paris, biraz Moskova, tabii kaldıysa biraz derin devlet. Yani PKK bütün bu ülkelerin ve ilişkilerin ortasında hareket ediyor. Elbette ki en etkili isim Öcalan, ama öyle sadece Öcalan istedi diye savaşın sona ermesi kolay olmaz.

İÇERİDE DE BARIŞI İSTEMEYEN VAR
PKK''nın bu son kararında bu ülkelerin rolü var mıdır?

Mutlaka. Zaten bu ülkeler sürece de karşıdırlar. Bu savaşa büyük yatırımlar yapmışlar. Birdenbire TC''nin MİT Müsteşarı''yla Öcalan arasında bir diyalog başlıyor ve bütün yatırımlar boşa gidiyor. Bunu kabullenirler mi? Alınan bu son kararda da mutlaka pay ve etkileri vardır. Çünkü PKK onlar için elde bir Kürt kartıdır ve Türkiye''yi sıkıştırmak için kullanacakları bir kozdur. Onların süreci desteklemesi için mutlaka bir şey elde etmeleri gerekiyor. Bunu almadan PKK''yı gözden çıkarmazlar. Keza Türk solundan ve ulusalcı kesimlerden de PKK''nin silahlı mücadeleyi bırakması kararına oldukça sert ve hırçın tepkiler geldi. ''Ne aldınız veya ne verildi de böylesi bir sürece evet dediniz?'' tepkileri ve eleştirileri geldi.

Suriye''deki gelişmeler bu süreçte ne kadar etkili?

Süreç zaten ağırlıklı olarak Suriye''deki gelişmelerin de dikkate alındığı bir hadise. Elbette ki Suriye''deki mevcut diktatörlüğün çökmesi bir demokrasi sayfası açılması sonucuna yol açmayacak. Bence Türkiye, uluslararası konumu ve inşa etmeye çalıştığı demokrasi itibariyle Suriye Kürtleri için de bir bölgesel barışın ve özgürlüğün garantisi olabilme şansına sahiptir. Yeter ki kendi iç barışını sağlayabilip, kendi Kürtleriyle barışık bir rejim kurabilsin.

PKK''nın Öcalan ilgisi sembolik
Örgüt ne istiyor, Öcalan''ın şartlarının iyileşmesini mi, ev hapsi mi, ne?

Bence örgütün Öcalan''ın koşulları ile ilgilenmesi sembolik. Öcalan serbest bırakılsa örgüt ne isteyecek? Nitekim bir zamanlar Şam''da yaşıyordu, o zaman örgüt ne istiyordu? Örgütün gücü elindeki silahta olduğu gibi, Öcalan''ın hapiste olmasının yarattığı mağduriyette de yatıyor. Öcalan hapiste olduğu sürece bu kozu hep kullanacaklar. Öcalan serbest olsa, bu isimlerin esamisi okunacak mı, kim bu isimleri muhatap alacak? Kimse.

Peki PKK ne istiyor?

PKK Kürt halkının yaşam koşullarını, siyasi ve sosyal koşullarını gerekçe göstererek bu duruma isyan ettiğini söylüyor. Bunu değiştirecek yegâne temsilcinin veya muhatabın da kendisi olduğunu iddia ederek kendisi için bir statü, yani egemenlik hakkı istiyor. Kürdistan''da işlerin kendisinden sorulması gerektiğini istiyor. Kürtler için statü istediğini söylüyor, ama aslında kendisinin Kürtler üzerinde bir yönetim hakkı statüsü istiyor.

Ne olur bundan sonra?

Bundan sonra ne olacağı büyük ölçüde AK Parti''ye bağlı. Mesela anadil konusunda ya da seçim barajı konusunda somut adımlar hemen atılmalı. Demokratikleşme paketi, PKK''nın niyetini yani gönülsüzlüğünü ortaya çıkarmak açısından önemli. Atın demokratik adımları PKK''yı açığa düşürün. Kim çözüm istiyor, kim istemiyor belli olsun.

Çözümün yolu toplumu kazanmaktan geçiyor
Peki, ateşkesin devamının anlamı nedir?

PKK, bu süreci eylemlere doğrudan kalkışarak bozan taraf olmak istemiyor. Çünkü hem tabanına hem de uluslararası topluma ''Ben her şeyi yaptım ama olmadı, Türkiye adım atmadı'' mesajı vermek istiyor. Bunun için devleti provoke etmeye çalışarak yanlışlar yapmasını sağlayarak kendisine yeni bir ''meşru eylem'' alanı yaratmak isteyecektir.

Devlet operasyon yapsın mı istiyor?

Evet. İstediği tam da bu. O yüzden bölgede operasyon kararının askeri otorite- ler yerine valilerin iznine bağlanması olumlu bir adım.

Bundan sonra çözüm süreci nasıl ilerler?

Burada Öcalan ile devlet arasındaki iyi ilişki belirleyici olacak. Bence Öcalan''ın etkili olduğu alanı kazanmak ve tabanı barışa daha fazla ikna etmek çok önemli. Yani tabanın ya da bölgedeki halkın PKK''ya, savaş isteyenlere dur demesi, mesafe alması önemli. Tabii bir de AK Parti''nin başlattığı demokratik değişimlere devam etmesi önemli. Çünkü Türkiye''de şu anda sivilleşmenin ve demokratikleşmenin tek güvencesi -hataları olsa dahi- AK Parti. O yüzden AK Parti''ye karşılar. AK Parti karşıtlarının yegâne kozu savaşa sürülmüş bir PKK''dir. Şimdi dışarıdaki desteklerle de bu senaryoyu sahneye getirmeye çalışıyorlar. Ama bu oyunu etkisiz kılabilecek veya boşa çıkarabilecek yegâne aktör de yine AK Parti''dir.

Halkı sadece Öcalan mı ikna edebilir?

Sadece o değil, AK Parti''nin rolü de önemli. Çünkü AK Parti bölgede BDP ile birlikte en çok oy alan parti. AK Parti''nin bu süreçte daha somut ve cesur adımlar atması gerekiyor.

Ne gibi?

Adaleti sağlamak gibi.

Ne demek bu?

Sadece hastane, yol, okul yaparak toplumu kazanamazsınız. Halkın size güven duyacağı adımları atmalısınız. Bu da Uludere/Roboski gibi bazı karanlık eylemlerin ortaya çıkarılması demek. Şimdi bakıyoruz, Balyoz, Ergenekon Davaları bitti, birileri ceza aldı. Sonuç alındı mı?

Alınmadı mı?

Bence alınmadı. Çünkü adalet sadece suçluların cezalandırılması değil gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Yani olayların aydınlatılmasıdır. Faili meçhullerle ilgili davalar var ama sonuç alınamıyor. Bunlar konusunda hem sonuç alacak hem de olayları aydınlatacak bir sürece ihtiyaç var.

Geri çekilmeyi kerhen kabul ettiler
PKK çekilmede neden gönülsüz?

Tüm hayatını çatışma ve savaş uğruna kurmuş bir yapıda yer almış insanların savaşı bırakması demek, varlıklarının sona ermesi demektir; artık nefes alamaması demektir. Dağdakiler, dağda oldukları için değerli ve anlamlıdırlar. Çocukları dağda olan aileler çevrelerinde günlük hayatlarında bir tür ayrıcalıklı konumda muamele görmekte ve kendilerine bedel ödemiş insanlar olarak değer verilip saygı gösterilmektedir.

Bu itibarla, çekilme kararı, PKK askeri kanadının adeta kerhen kabul ettiği veya kabul etmek zorunda kaldığı bir süreçti.

Neden kerhen?

Öcalan''ın karar ve iradesini aşamadıkları veya ona karşı bir pozisyon alamayacakları için. Öcalan''ın en önemli gücü sivil halk üzerindeki etki ve sempatisi. Öcalan mesajlarını öncelikle halka veriyor. Yani silahlı mücadeleyi bırakmak, sivil siyasetle çözüm gibi mesajlar, öncelikle halka verildi ve halkın sahiplendiği bu mesajlar yeni bir sürecin de başlangıcı oldu. Tabii ki PKK yöneticileri, halka ve Öcalan''a rağmen bir karar almayı akıllarından geçirmezler; en azından bu güne kadar böyle geldi. Ne var ki, bu metnin gereği de tam olarak yerine getirilmedi tabii. Son açıklanan KCK bildirindeki gerekçe de, ilk açıklamada karşılığı olmayan bir bahane.

Demokratik adımların atılmaması mı...

Evet. Bir kere çekilme tek taraflı bir süreçtir ve PKK''nin çekilmesine dayanıyor. Devletin asker ve polisini çekmesi söz konusu olmadığına göre çekilme tek taraflıdır. Bunu durdurmaya ancak devletin sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi operasyonlarla müdahale etmesi veya tuzaklar kurması gerekçe olabilirdi. İfade edilen gerekçeler, olsa olsa bir gönülsüzlüğün doğurduğu zorlama gerekçeler olarak kabul edilebilir.


11 yıl önce