|

Cilt kanseri sayısı artıyor

Dünyada cilt kanserine yakalananların sayısı giderek artıyor. Ozon tabakasının incelmesiyle ultraviyole ışınlarına daha yoğun ve direkt maruz kalınması ve bağışıklık sistemini zayıflatan çeşitli hastalıklar ve ilaçların kullanımı cilt kanseri oluşumunu tetikliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Rukiye Kaymaz cilt kanseri hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.

.
00:00 - 19/06/2014 Perşembe
Güncelleme: 11:38 - 19/06/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Cilt kanseri sayısı artıyor
Cilt kanseri sayısı artıyor
Cilt kanserleri neden oluşur, en sık vücudun neresinde görülür?

Cilt kanserlerinin en önemli nedeni, cildimizde oluşan güneşe bağlı hasarlardır. Cilt kanserleri vücudumuzun her yerinde görülmekle birlikte güneşe en sık maruz kalan yüz, boyun, kol ve bacaklar en sık rastlandığı yerlerdir. Yeni çıkan, hızla büyüme gösteren, deriden kabarık, kanamalı ve koyu kahve-siyah renkli benler şüpheli lezyonlardır. Bu durumda dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.

Kaç tür cilt kanseri vardır?

Üç tür cilt kanseri vardır: Bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, malign melanom.

En çok risk altında olanlar kimlerdir, kalıtımsal faktörler etkili midir?

Cilt kanserleri en sık tip bir deri denilen beyaz ten, kızıl-sarı saç, açık renkli gözlülerde görülür. Malign melanomda da kalıtımsal faktörlerin önemli olduğu düşünülmektedir. Ailesinde malign melanom olanlarda bu kansere yakalanma riski olmayanlara göre daha yüksektir.

Deri kanserlerinin görülme sıklığı nedir?

Amerika Birleşik Devletleri, Yeni Zelanda ve Avustralya'da cilt kanserleri en sık görülen kanserlerin başında gelmektedir. Dünya genelinde son 30 yılda, deri kanseri sıklığı giderek artmaktadır. Ozon tabakasının incelmesiyle ultraviyole ışınlarına daha yoğun ve direkt maruz kalınması ve bağışıklık sistemini zayıflatan çeşitli hastalıklar ve ilaçların kullanımı bunu tetiklemiştir.

Deri kanserleri 3 tiptir. Bazal hücreli kanser lokal büyür ve uzak organlara yayılmaz. En iyi seyirli deri kanseridir. Skuamöz hücreli kanser de lokal büyür ancak bir süre sonunda komşu lenf bezlerine ve uzak organlara yayılabilir. Malign melanom ise erken tanı konulmaz ise ölümcül seyirli olup, tedavi edilmediğinde hızla lenf bezlerine ve uzak organlara yayılır.

Cilt kanserlerinden korunmak için neler yapılmalıdır?

Cilt kanserlerinin oluşmasında en önemli faktör güneş ışınıdır. Güneşe uzun süre maruz kalınması yani birikmiş güneş hasarının yanı sıra yanık şeklinde akut güneş hasarı da deri kanser riskini belirgin ölçüde arttırmaktadır. Güneşli havalarda açık alanlarda, deniz kenarında ve kayak tatillerinde güneş koruyucu kullanılmalıdır. Güneş koruyucu seçiminde bir dermatoloji uzmanının görüşünün alınması faydalıdır. İdeal bir güneş koruyucu kişinin cilt tipine uygun hem ultraviyole A (UVA), hem de ultraviyole B (UVB) ışınlarına karşı etkili suya ve tere dayanıklı olmalıdır. Açıkta kalan alanlara yüksek koruma faktörlü koruyucu sürmek, ayrıca şapka ve uzun kollu giysiler giymek, güneş gözlüğü kullanmak da öneriler arasındadır. Yaşam boyu maruz kalınan güneş hasarının büyük kısmının ilk 20 yaş içinde gerçekleştiği bilinmektedir. Bu nedenle çocukluk çağlarından itibaren güneşten korunma metotlarına önem verilmesi gerekmektedir. Güneş koruyucu kullanımı, kemik gelişimi için gerekli D vitamini sentezini engellemez. Dolayısıyla gelişim çağında da güneş koruyucular kullanılmalıdır. Bunun dışında, tüm cilt düzenli olarak kontrol edilmeli ve yılda bir dermatolojik muayene yaptırılmalı, yeni ve şüpheli bir oluşum var ise en kısa sürede dermatoloji doktoruna başvurulmalıdır.


Cilt kanserlerinin nasıl tedavi edilir?

Cilt kanserlerinin ana tedavi şekli cerrahi eksizyondur. Cerrahi yapılamayacak kadar ilerlemiş cilt kanserlerinde sistemik tedaviler ve ışın tedavileri yapılabilmektedir. Deri kanserlerinin tedavisi kanserin türüne göre değişmekle birlikte, amaç kanserin tamamen çıkarılmasıdır. Bu konuda dermatolog, plastik cerrah ve onkologlar koordine çalışırlar.


Erken teşhis ve tedavi malign melanomda yaşam kurtarıcıdır. Malign melanom %80 normal görünümlü cilt yüzeyinden birden bire gelişir. Var olan bende kötüye dönüşüm şeklinde ortaya çıkan malign melanom olguların %20'sini oluşturur. Benlerde renk ve boyut değişikliği, asimetri, düzensiz görünüm, kaşıntı, kanama ya da yara oluşumu uyarıcı olmalı, bu belirtilerden biri veya birkaçı gözlemlendiğinde doktora başvurulmalıdır.


10 yıl önce