|

"Hipoglisemi" deyip geçme

Hipoglisemi, üzerinde durulması gereken önemli bir sağlık sorunu. Aşırı terleme, çarpıntı, konsantrasyon kaybı, sinirlilik, bulantı ve aşırı acıkma hissi gibi belirtilerle kendini gösteren hipogliseminin tanısını kolayca koyulabiliyor.

YENİSAFAK.COM.TR - SAĞLIK
00:00 - 24/09/2013 Salı
Güncelleme: 15:11 - 24/09/2013 Salı
Yeni Şafak
"Hipoglisemi" deyip geçme
"Hipoglisemi" deyip geçme

Hipogliseminin kan şekerinin herhangi bir nedenle aşırı derecede düşmesi olarak tanımlanıyor. Dr. Yaser Süleymanoğlu, hipogliseminin bir hastalık değil biyokimyasal bir olay olduğuna dikkat çekerek hipoglisemi hakkında merak edilenleri anlatıyor.

Hipoglisemi nedir?

Kan şekerin normalin altına düşmesidir. İnsanın normal açlık kan şekeri 85-100 mg/ dl arasında seyir ederken, bu rakam toklukta 120-130 mg/ dl arasında seyir etmektedir. Uzun süren açlık durumunda veya tokluk sonrasında - özellikle şeker ve unlu mamullerden zengin bir yemek yedikten 2-3 saat sonra kan şekerinin düşmesi sonucu hipoglisemi yaşanır. Aşırı terleme, çarpıntı, ellerde titreme, konsantrasyon kaybı, konuşma güçlüğü, sinirlilik, bulantı, aşırı acıkma hissi, tam bilinç kaybı ile hipoglisemi oluşur.

Hipoglisemi''nin nedenleri nelerdir?

Şeker ve ensülin metabolizmasında bir düzensizlik olarak özetlenecek Tip 2 diyabetin erken dönemi olabilir. Ancak her zaman neden bu değildir. Yoğun çalışma temposu, aşırı stres, ağır egzersiz durumlarında ve yeteri miktarda kalori veya karbonhidrat alınmadığı takdirde hipoglisemi görülme riski vardır. Tiroit ve böbreküstü bezleri başta olmak üzere bazı endokrin organların ürettiği hormonların fazlalığında veya yetersizliğinde hipoglisemi bulguları görülebilir. O nedenle hipoglisemiden yakınan bir hasta endokrin (hormon) açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir, diğer endokrin organ fonksiyonlarında bir düzensizlik yok ise, kişinin tip 2 diyabet adayı olabileceği düşünülmelidir.

Tanı nasıl konur?

Daha önce anlatılan yakınmaları olan bir kişide, hipoglisemiye neden olabilecek diğer nedenlerin olmadığı anlaşıldıktan sonra, 75 gram glikozla şeker yükleme testi yapmak çoğu kez tanıyı koydurabilir. Şeker yükleme testi sırasında alınan kan örneklerinde Ensülin değerlerinin yüksek, geç saatlerde şeker değerlerinin düşük oluşuyla yakınmaları olan bir kişide reaktif hipoglisemi tanısı koydurur. Reaktif hipoglisemi ayrı bir hastalık değil yalnızca başka bir hastalığın bir bulgusudur. Saptandığında yapılması gereken, buna neyin sebep olduğunu bulmak ve onu tedavi etmeye çalışmaktır.

Tedavisi nasıl yapılır?

Hipoglisemi nedenini bulmakla başlar. Reaktif hipoglisemilerin çoğu erken dönem tip 2 diyabetten kaynaklandığını düşünmek, diğer olası nedenlerin de gözden geçirmek gerekir. Hipoglisemide beslenme ve egzersiz tedavileri de uygulanır. Ensülin miktarlarındaki aşırı yüksekliği olan vakalarda, hekim tarafından ilaç verilebilir.

Şeker yükleme testi yapılırken nelere dikkat edilmeli?

Şeker yükleme testi yapmadan önceki 3 günlük dönem süresince şeker metabolizmasını etkileyecek doğum kontrol hapları, kortizon, bazı tansiyon düşürücüler, kortizon gibi ilaçları doktoruna danışarak almamalıdırlar. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken önemli bir konu, herhangi bir kısıtlayıcı perhiz yapılmamasıdır. Karbonhidrattan daha zengin gıda alınması gereken bu 3 günlük sürede ekmek, hamur işi ve tatlılar serbest olarak yenilir. Bu dönem süresince dikkat edilecek şeylerden biri de eğer yapılıyorsa bir egzersiz programına ara verilmesi gerekliliğidir.

Şeker yükleme testinin zararı var mıdır?

Yanlış bir kanı vardır: ''Benim daha önce şekerim yoktu, şeker yükleme testinin yapılması bende şekere yol açtı''. Şeker yükleme testinde alınan şeker miktarı çok önemli boyutlarda değildir. Bu test sadece var olan bir tablonun ortaya çıkmasını sağlar. Test sırasındaki en fazla yakınmalardan biri bulantı-kusma şikâyetleridir. Verilen glikoz sadece 1 bardakta eritilip içirilmeye çalışıldığında ortaya çıkan bir yakınmadır. Toplam glikoz 3 bardak suda eritilip, bir miktar limon sıkıldığında böyle bir sorun gelişmeyecektir.


11 yıl önce