|

Türklerin yarısının başı ağrıyor

Türkiye'de en büyük sorunlardan biri de baş ağrısı. Türkiye Beyin Yılı projesi kapsamında açıklama yapan uzmanlar, Türkiye''de nüfusun yüzde 45''inin başağrısı, yüzde 16''sının da migren ağrısı çektiğini söylüyor. Migren hastalarının hayat kalitesinin etkilendiğini ifade eden uzmanlar, "Önemli derecede iş gücü kayıpları meydana geliyor" diyor.

.
00:00 - 21/04/2014 Pazartesi
Güncelleme: 09:44 - 21/04/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Türklerin yarısının başı ağrıyor
Türklerin yarısının başı ağrıyor

Beynimizin ne kadar farkındayız? Beyin sağlığı hakkında neler biliyoruz? Peki, beynimizde bir sorun olursa nereye başvuracağız? Tüm bu soruların yanıtlarını vermek ve toplumda beyin hastalıkları hakkında bilinç oluşturmak, korunma ve tedavi imkanları hakkında farkındalığı artırmak için Türk Nöroloji Derneği tarafından ''Türkiye Beyin Yılı'' projesi başlatıldı.

Proje kapsamında 2014 yılı boyunca gerçekleştirilecek farkındalık çalışmaları ve Türkiye''de en sık görülen nörolojik hastalıklar hakkında bilgiler, Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ersin Tan, Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer, Türk Nöroloji Derneği Saymanı Doç. Dr. Levent İnan, Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Beyin Aksiyon Grubu Moderatörü Prof. Dr. Rana Karabudak ile Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Babür Dora ve Prof. Dr. M. Ali Akalın tarafından aktarıldı.

Nörologa gitme bilinci oluşmalı

Türkiye''de en sık görülen nörolojik rahatsızlıkların başağrısı, beyin-damar hastalıkları, inme, epilepsi, Parkinson, Alzheimer, Multiple Skleroz (MS) ve kas hastalıkları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Rana Karabudak, halkın böyle bir rahatsızlık geçirdiğinde nörologa gitmesi gerektiğini bilmediğini ve bu konuda farkındalığın son derece önemli olduğunu ve Beyin Yılı Projesi kapsamında bunun için çalışacaklarını söyledi.

Ölüme neden olan hastalıklarda beyin hastalıkları 2''nci

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, beyin damar hastalıklarının dünyada olduğu gibi Türkiye''de de ölüme neden olan hastalıklarda ikinci sırada geldiğini, bu hastalıkların sakat bırakmada ise birinci sırada olduğunu söyledi. Beyin hastalıklarının önlenmesinin büyük ölçüde mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Türkiye Beyin Yılı projesi kapsamında bu hastalıklarla mücadelenin önemine dikkat çekerek farkındalık oluşturmaya çalışacaklarını ifade etti.

Beyin hastalıkları toplam sağlık harcamalarının yüzde 20''sini oluşturuyor

Prof. Dr. Öztürk,, Türkiye''nin toplam sağlık harcamalarının beşte birini oluşturan beyin hastalıklarından kaynaklı maliyetlerin de bu doğrultuda düşmesinin sağlık ekonomisi açısından önemli olduğunu bildirdi.

Bu belirtiler sizde varsa nörolojik bir probleminiz olabilir

Doç. Dr. Levent İnan, periyodik veya kronik başağrılarında, günlük yaşamı etkilemeye başlayan unutkanlık, davranış bozuklukları, kişilik değişiklikleri, hayal görme, kendine bakım-hijyende bozulma, kişinin hareketlerinde ortaya çıkan yavaşlık ya da istemsiz hareketler, yapılan işe uyumlu olmayan halsizlik, inatçı olabilen karıncalanma, denge problemleri, görme bozuklukları, konuşma bozuklukları, geçici görme kaybı veya çift görme, göz kapağında düşüklük, göz bebeklerinin büyüklüklerinde farklılık gibi şikayetlerde nöroloji uzmanına görünmesi gerektiğine dikkat çekti.

MS hastalığına kadınların yakalanma riski 2 kat fazla

Multipl Skleroz ( MS) hastalığının Türkiye''de yaklaşık 35-40 bin kişide görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Rana Karabudak, MS''in özellikle 20-40 yaş arasında başlama sıklığının yüksek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Rana Karabudak, hastalığa yakalanma riskinin kadınlarda 2 kat daha fazla olduğunu da vurguladı. MS''in tüm dünyada öncelikli çözülmesi gereken hastalıklar arasında görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Rana Karabudak, son 4 yılda arka arkaya etkinliği giderek artan ilaçların kullanılmaya başlandığına ve ağızdan alınabilen bu ilaçların uzun yıllardır iğne tedavilerini sürdüren hastalar için önemli bir alternatif oluşturduğuna da dikkat çekti.

MS hastalığının ekonomik yüküne de değinen Prof. Dr. Rana Karabudak, 2013 yılı itibari ile MS'te hafif, orta ve ağır engelli bir hasta için yıllık toplam maliyetin sırasıyla 15.418 TL, 26.002 TL ve 44.208 TL olarak hesaplandığını bildirdi. Prof. Dr. Rana Karabudak, Türkiye''de hasta/yıl başına düşen toplam maliyetin ise 37.495 TL olduğunu söyledi.

Türklerin yüzde 45''i başağrısı çekiyor

Türkiye''de nüfusun yüzde 45''inin başağrısı, yüzde 16''sının da migren ağrısı çektiğini söyleyen Prof. Dr. Babür Dora, başağrısının genellikle önemsenmediğini oysa Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre başağrısının en çok özürlülüğe yol açan hastalıklar arasında ilk 10''da yer aldığını söyledi. Dünyadaki tüm doktorlara başvuruların yüzde 4''ünün başağrısına bağlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Babür Dora, başağrısının birçok nörolojik hastalığa kıyasla kişi başı maliyetinin düşük olsa da toplumdaki görülme sıklığının yüksek olmasından dolayı toplam maliyetinin oldukça yüksek olduğunu da bildirdi. Türkiye Başağrısı Epidemiyoloji Çalışması'nın verilerini açıklayan Prof. Dr. Babür Dora, migren hastalarının yüzde 90''ının hayat kalitelerinin etkilendiğini ve yüzde 30'unda önemli derecede işgücü kayıpları meydana geldiğini söyledi. Migren hastalarının yüzde 25'inde başağrılarının orta-ileri derecede engellilik yarattığını vurgulayan Prof. Dr. Babür Dora, başı ağrıyan kişinin işe gidemediğini ya da gitse bile işte verimli çalışamadığını ifade etti.

İnsan beyninin modeli oluşturuluyor

Beyin hastalıklarının daha iyi anlaşılması ve etkili tedavilerin geliştirilmesi için çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Ali Akalın, şunları söyledi: ''Bugün pek çok ülkenin katıldığı ortak projelerle insan beynindeki hücreler arasındaki trilyonlarca bağlantının haritası, çok gelişmiş üç boyutlu mikroskopi ve hücre boyama teknikleriyle gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Bu verilerden yola çıkılarak, bilgisayarların yardımıyla insan beyninin bir modelinin oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca genetik teknolojisindeki gelişmeler, daha büyük DNA bölümlerinin daha kısa sürede ve daha etkin taranmasına olanak sağlıyor. Yakın gelecekte sağlıklı çalışan bir beynin fonksiyonu için kritik genlerin yanı sıra hastalıklardan sorumlu genlerin de saptanması kolaylaşacak.''

Beyin hastalıklarında yeni tedavi yöntemleri

Toplumda en sık görülen ve ciddi etkileri olan beyin hastalıklarından biri olan inmenin tedavisinde, tıkalı damarın açılması için pıhtı eritici ilaç kullanıldığını veya anjiyografi ile mekanik olarak pıhtının çıkarılması, yani trombolizin halen tek etkin tedavi olduğunu belirten Prof. Dr. Akalın, bu tedavinin ancak inmenin başlangıcından itibaren sadece ilk 4.5 saat içinde uygulanabildiğini söyledi. Bu konuda yeni tedavi yöntemleri üzerinde çalışıldığını belirten Prof. Dr. Akalın, hipotermi, yani beyin soğutma tedavisinin kalp durması gibi durumlarda beyin hasarını azalttığı bilindiği için inmede de etkili olabileceği düşünüldüğünü ve bu konuda bir dizi klinik çalışma sürdüğünü açıkladı.


Alzheimer''ın belirtileri 20 yıl önce başlıyor

Alzheimer hastalığı ile ilgili yapılan çalışmalardan da bahseden Prof. Dr. Akalın, araştırmalarda hastalığın unutkanlık belirtisi ortaya çıkmadan en az 20 yıl önce beyinde hasarın başladığı ve beyinde amiloid beta adlı bir maddenin biriktiğinin tespit edildiğini söyledi. Prof. Dr. Akalın, hastalığın belirteci olabilecek maddelerin kan ve beyin-omurilik sıvısında araştırılması ile erken tanıya ve riskin belirlenmesine yardımcı olunmaya çalışıldığını da bildirdi.


MS hastalarına D vitamini

Multipl skleroz (MS) hastalığında, D vitamini eksikliğinin hastalığın ilerlemesinde önemli olduğu anlaşıldığını açıklayan Prof. Dr. Akalın, bu vitaminin takviyesinin tedavide de önemli bir aşama olmaya başladığını söyledi.

10 yıl önce
default-profile-img