Seçim İlk halk oylaması: 1961 anayasa referandumu

İlk halk oylaması:
1961 anayasa referandumu

Bundan tam 96 yıl önce, 20 Ocak 1921 tarihinde Türkiye'nin ilk anayasası Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Bu Türk toplumunun ilk anayasa tecrübesi değildi. Türkiye'nin mirasını devraldığı Osmanlı Devleti; 1808 yılında Senedi-i İttifak, 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı ve son olarak 1876 Kanun-i Esasi gibi anayasa gelişim süreci yaşadı.

İlk anayasası 1921'de yürürlüğe giren Türkiye, 3 yıl sonra yani 1924'te ikinci anayasasını kabul etti. Bu şu ana kadar Türkiye'nin en uzun ömürlü anayasası oldu. Takvim yaprakları 1961'i gösterdiğinde Türkiye yeni bir kavramla tanıştı. Türkçe karşılığı "halk oylaması" olan Fransızca kökenli "referandum" sözcüğüyle ilk kez, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından gündeme geldi. 26 Mayıs'ı 27 Mayıs'a bağlayan gece saat 03.00'da İstanbul'da başlatılan darbe ile bir saat içinde önemli mevkiler ele geçirildi. Darbe saat 4.36'da Binbaşı Kenan Ersoy'un sesinden radyodan duyuruldu.

Milli Birlik Komitesi, anayasa ve TBMM'yi fesh etti. Haziran 1960'da Celal Bayar, Adnan Menderes ve diğer 400 DP'li yargılanmak üzere Yassıada'ya getirildi. Anayasayı ihlal, örtülü ödenek, 6-7 Eylül olayları gibi suçlamalardan yargılanan DP'lilerin 123'ü beraat etti. 31 kişi müebbet hapse, 418 kişi hafif cezalara ve 15 kişi ölüm cezasına çarptırıldı. Cezalar MBK tarafından hafifletildi. Bayar, Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idam kararına oy birliği ile karar verildi. Bayar yaşı sebebi ile idam edilmedi. 16 Eylül 1961'de Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, 17 Eylül 1961 günü ise Adnan Menderes idam edildi.

Türkiye’nin ilk referandumu
OYNAT 01:00
Türkiye’nin ilk referandumu
Yeni Şafak
Bundan tam 96 yıl önce, 20 Ocak 1921 tarihinde Türkiye'nin ilk anayasası Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Olumlu olumsuz yanları üzerinde en çok konuşulan yasalardan biri olan 1961 Anayasası'nın giriş bölümünde darbe meşrulaştırılmaya çalışıldı.

Referandum için liderlerin gazetede yer alan görüşleri.
Referandum için liderlerin gazetede yer alan görüşleri.

Cemal Gürsel referandum çalışmalarında.
Cemal Gürsel referandum çalışmalarında.

Darbenin lideri Cemal Gürsel
Darbenin lideri Cemal Gürsel

Günümüze uzanan kökler

27 Mayıs 1960 darbesini yapan Milli Birlik Komitesi, Sıdık Sami Onar Başkanlığı'ndaki asker ve profesörlerden oluşan bir kurula 1961 Anayasası'nı hazırlattı. İlk olarak Kurucu Meclis'te oylanan anayasa iki çekimser oya karşı 261 oyla kabul edildi. Meclis'ten sonra halkın karşısına gelecek olan anayasa için propaganda dönemi 15 Haziran'da resmen başladı. 3 Temmuz'da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü, Türkiye radyolarından yayınlanan bant kaydı ile anayasaya övgüler yağdırdı. Aynı gün C.K.M.P lideri Osman Bölükbaşı Kırıkkale'de, A.P lideri Ragıp Gümüşpala basın toplantısıyla 'evet' kampanyası yürüttü. Darbeci Cemal Gürsel ve Milli Birlik Komitesi üyeleri, İsmet İnönü liderliğindeki CHP, evet cephesi içindeydi.

Milli Birlik Komitesi tarafından hazırlanan 1961 Anayasası darbeden 13 ay 13 gün sonra 9 Temmuz 1961'de halk oylamasına sunuldu. 1961 Anayasası, yüzde 38,3 "hayır" oyuna karşılık, yüzde 61,7 "evet" oyuyla kabul edildi. Referandumda birçok vatandaş seçmen kütüklerinin eksik düzenlenmesi nedeniyle oy kullanamadı. Sandığa gitmeyenlerin oranı ise yüzde 19'du. Hayır, oylarının yüksek olması CHP'yi memnun etmedi. Parti içerisindeki özellikle gençlerin yönetime karşı bayrak açma çalışmaları hızlandı.

Referandumun arından en dikkat çeken gelişme ise anayasa, darbe ve Yassıada ile ilgili konularda konuşmanın yasak olduğu Hürriyet ve Tercüman gazetesinin manşetinden 16 Temmuz'da kamuoyuna duyuruldu. TBMM ise 23 Ekim'de toplanacaktı.

Cemal Gürsel oy kullanırken. (BYEGM arşivi)
Cemal Gürsel oy kullanırken. (BYEGM arşivi)
1961 referandumunda vatandaşlar oy kullanıyor. (BYEGM arşivi)
1961 referandumunda vatandaşlar oy kullanıyor. (BYEGM arşivi)

Anayasa ne getirdi

Olumlu olumsuz yanları üzerinde en çok konuşulan yasalardan biri olan 1961 Anayasası'nın giriş bölümünde darbe meşrulaştırılmaya çalışıldı. Bu yaklaşım 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerine de bir gerekçe olarak kapı açtı. 1961 Anayasası ile çift meclis yaşama geçirildi, Anayasa Mahkemesi kuruldu, Devlet Planlama Teşkilatı bir anayasal kurum olarak oluşturuldu.

MKB ülkeyi yayımladığı tebliğlerle askeri cunta olarak idare etti.

27 Mayıs ordunun politika içinde belirleyici bir rol oynamaya başladığı bir dönüm noktasıdır. Askerin bir anlamda örtülü iktidar olma dönemi başladı. Bu eğilim 1961 Anayasası'nda Milli Güvenlik Kurulu olarak somutlaştı. 27 Mayıs darbesiyle iktidara ortak olan askerin Meclis'teki kanadını TBMM'deki Tabii Senatör olarak görev yapan Milli Birlik Komitesi oluşturmaktaydı.

27 Mayıs 1960'tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen süre, askerin Milli Birlik Komitesi (MKB) eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönemdir. Bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisinin anayasal bütün hak ve yetkileri 38 subaydan kurulu MKB'nin eline geçmiştir. MKB ülkeyi yayımladığı tebliğlerle askeri cunta olarak idare etti.

1961'de yapılan seçimler sonrası İsmet İnönü başkanlığında 26. Hükümet kuruldu.
1961'de yapılan seçimler sonrası İsmet İnönü başkanlığında 26. Hükümet kuruldu.

Türkiye koalisyon ile tanışıyor

Yeni Anayasa sonrası yapılacak olan seçimler için 15 Ekim 1961 tarihi kararlaştırıldı. Darbe sonrası gerçekleştirilen 1961 seçimlerine CHP, Yeni Türkiye Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Adalet Partisi olmak üzere 4 parti katıldı. Dönemin Hürriyet gazetesi manşetten “Şimdi Söz Milletin" diyordu.

CHP cephesinde yine bir panik havası hâkimdi.

Menderes'in idamından 32 gün sonra seçim

Adnan Menderes'in idamından 32 gün sonra gerçekleştirilen seçimlerde Demokrat Parti'nin halefleri konumundaki AP, YTP ve CKMP oyların yüzde 60'ını aldı. Sonuçlar herkes tarafından şaşkınlıkla karşılandı. CHP cephesinde yine bir panik havası hâkimdi. Darbe kurulunu ise büyük bir huzursuzluk kapladı. Halk darbeye olan tepkisini oyları ile verdi. Hiçbir parti tek başına iktidar olamadı. Bu seçimle Türkiye, tarihinde ilk kez koalisyon ile tanıştı. Darbenin mimarı Milli Birlik Komitesi, dörtlü koalisyon isterken, CMKP ve YTP koalisyon teklifini reddetti. Bunun üzerine iki zıt parti İnönü başkanlığındaki Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti'nin halefi Ragıp Gümüşpala başkanlığındaki Adalet Partisi koalisyon kurmak zorunda kaldı.