İstanbul 3'üncü bölge 9'uncu sıradan aday gösterilen Uğur Işılak, siyasete büyük bir iştahla girmediğini belirterek, "7 Haziran'da milletimizden vekaleti alırsak sanat, kültür, edebiyat sahasında çok farklı bir vizyonla kalıcı bir izler bırakmaya niyetliyiz" dedi. Işılak, kavga, gürültü, patırtı için değil, ses, nefes, renk ve ahenk için bu yola çıktığını dile getirdi. Işılak, "Benim için ise siyaset, ya cennet akçesi ya da cehennem odunu.." dedi.
Yeni Şafak'a siyasete girme nedenini ve sanatçı kimliğiyle nasıl Meclis'te hizmet vereceğini anlatan Işılak şunları söyledi: "Açıkçası siyasete büyük bir iştahla girmedim. Zaten 30 yıldır sanat ve kültür sahasında hizmet etmeye çalışan bir adamım. Aynı hizmete, ayrı bir kulvarda farklı bir etki ve yetkiyle devam etmek için aday oldum. İnşallah 7 Haziran'da milletimizden vekaleti de alırsak sanat, kültür, edebiyat sahasında çok farklı bir vizyonla kalıcı izler bırakmaya niyetliyiz."
"Yaklaşık 13 yıldır Ak Parti ile birlikte hareket ediyor ve çalışıyoruz. “Haydi Anadolu", “Her şey Türkiye İçin", “Dombra" “İnandık Hakka", “Bir Yiğit Adam" gibi eserlerde müessir olarak payemiz var naçizane... Bu arada yüzlerce etkinlikte yer alan birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, sanatın meydanlarda çok büyük etkisi var. Seçim evveli birçok yerde 50.000 kişiyle konserler yaptık. Ve o meydanlar öyle zannediyorum, o coşkunun izlerini uzun bir zaman taşıyacaktır. Biz bu davayı, sadece kendi memleketimizdeki insanlara değil, uluslararası sahaya da taşıyarak sanat vesilesiyle milyonlara ulaştırdık diyebilirim. Beni en çok etkileyen ve heyecanlandıran şey, yeni Türkiye'nin inşası adına her türlü zorluğu ve meşakkati omuzlamış iki büyük dava adamıyla aynı saflarda yer almak ve milletimiz için çalışmak olacak."
"Siyaset, niyete göre değişir. Kimi için etki, yetki, yaptırım, saygınlık, terfi etmek... Benim için ise siyaset, ya cennet akçesi ya da cehennem odunu... Asıl olan vekaleti verendir, alan değil. Bu anlayışla hareket ettiğiniz vakit, riayet etmeniz gereken husus da kendini göstermiş oluyor. Bütün vekiller bir ağızdan inanarak ve hissederek bir kere “hasbunallah-u ve ni'mel vekil" diyebilse, milletvekilliğinin hizmet eden bir vakıf gönüllüsünden farkı kalmayacaktır. Adaylığı bir ölüm kalım meselesi haline getirmek olgun, oturaklı, mütevekkil insanların işi olamaz. İnşallah milletimiz teveccüh gösterir de seçilirsek, sanat, kültür, edebiyat ve müzik alanında uzun yıllar bu coğrafyada iz bırakacak ve yüzlerce sanat adamının yetişmesine vesile olacak işler yapmaya niyetliyiz. Ben kavga ve gürültü-patırtı için değil, ses, nefes, renk ve ahenk için bu yola çıktım.
Uğur Işılak, kendisine yönelik belli gruplar tarafından gelen tepkilere ise Necip Fazıl'ın dizeleriyle şöyle cevap verdi: "Üstad Necip Fazıl der ki: 'Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın, Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın... Anadolu'da “Kötü komşu ev sahibi yapar" derler... Çok yerinde bir ifadedir. Bu sözü farklı alanlara uyarlamak mümkün. Kötü muhalefet, iktidar yapar, iftira çetesi, evliya yapar, fitne tetikçileri, ferasetli yapar, müfteriler muteber yapar.. Hasılı kelam, herkes kendine yakışanı yapar."