Bu defa asıl haberimize geçmeden önce ilk olarak aşağıdaki haberimizi verelim. Çünkü ikisi birbiriyle tamamıyla bağıntılı gelişmeler:
Evet; gelelim şimdiki gelişmeye:
Gök bilimciler evrenin en yaşlı galaksisini keşfetti. Bu, izafiyet teorisinden hareketle, aynı zamanda dünyamıza en uzak galaksinin de bulunması anlamına geliyor.
Nisan 1990'da uzaya gönderilen Hubble Uzay Teleskobu, 26 yıllık süreçte dünyaya çok sayıda veri gönderdi ve bu sayede uzaya dair bilinmeyenleri anlamamıza yardımcı
Fakat Hubble'ın son gönderdiği veri, hepsinin arasında şüphesiz en değerlisi:
'Evrenin en kadim galaksisi!'
GN-z11 ismi verilen bu galaksinin yaydığı ışıkların dünyaya ulaşması tam 13.4 milyar yıl sürdü ki ESA'ya (Avrupa Uzay Ajansı) göre bu, galaksinin Büyük Patlama'dan 400 milyon yıl sonra oluştuğunu gösteriyor. Diğer taraftan GN-z11'in bize ulaşan görüntüsü, evrenin şimdiki boyutunun %3'ü kadar olduğu zamandan geliyor.
Araştırmacılara göre bu keşif, evrenin en erken safhalarına ilişkin bildiklerimizi geriye itiyor. Ayrıca GN-z11'in görüntülenmesiyle birlikte evrende oluşan ilk galaksileri tespit etmeye daha yakın olunduğu düşünülüyor. Bu gelişmelerin akabindeki asıl hedef Büyük Patlama'yı görebilmek. Yale Üniversitesi araştırmacılarından Pascal Oesch'e göre ise Hubble'ın marifetleri, beklentilerin de ötesine geçti.
GN-z11 dünyaya en uzak galaksi olmasının yanı sıra en yaşlı galaksi olma özelliği de taşıyor. Zira astronomide uzaklık ve yaş birbiriyle bağlantılı.
Fiziksel özelliklerine baktığımızda ise GN-z11, dünyamızın içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinden 25 kat daha küçük. Kütle açısından baktığımızda ise Samanyolu'un sadece %1'ine denk geliyor. Gezegen oluşumuna baktığımızda ise GN-z11'in, galaksimizden 20 kat daha hızlı olduğunu görüyoruz.
