Teknolojinin gelişmesiyle birlikte mekanik ve dijital saatlerin kullanımı yaygınlaşmış olsa da güneş saatleri ilk çağlardan bugüne çeşitli şekillerde varlığını devam ettiriyor.
- OMÜ Gözlemevi’nde de bu alandaki en eski ve en yeni modellerdeki güneş saatlerini gözlemek mümkün. Gözlemevi bahçesinde 2 bin yıllık armillary küre modeli bir güneş saati ile güneşin konumuna göre zamanı dijital olarak gösterebilen bir diğer güneş saati yan yana sergileniyor.
Tarih ve teknolojiyi bir araya getiren buluşmayı görenler hayretle karşılıyor.
Tarihten günümüze devam eden bir gelenek
OMÜ Gözlemevi Sorumlusu Selami Kalkan şunları söyledi:
”Bu kürenin M.Ö. 200 civarlarında Yunanlı matematikçi, coğrafyacı ve astronom Eratosthenes tarafından bulunduğu ifade edilmektedir. Armillary küre olarak ifade edilen bu model, tarihsel astronomlar ve diğer bilim adamları tarafından gökyüzünü anlamak için kullanılmış bir modeldir. Tam tasarlanmış bir armillary küre ile gökyüzündeki bir gök cisminin, yeryüzündeki bir gözlemciye göre konumu hesaplanabilmektedir.
- OMÜ Gözlemevi’nde de armillarry küre modeli göz önüne alınarak, bir güneş saati oluşturduk. Tabi ki teknolojinin ilerlemesiyle günümüzde zamanı dijital olarak ölçen bir dijital güneş saati modeli de geliştirildi. Dış mekanlarda kullanılabilen dijital güneş saati yapısında hassas biçimde yerleştirilmiş küçük delikler vasıtasıyla üzerinde bulunduğu zemine zamanı yansıtıyor ve örneğin saat 13 olduğunda zamanı “13.00” şeklinde gösteriyor. Güneşin gökyüzündeki hareketine göre, zamanı 20 dakikalık dilimler halinde görüntüleyebiliyor.
Sabah saat 10.00 ile öğleden sonra saat 16.00 saatleri arasında hassas olarak bilgi verebiliyor. Bu güneş saati modelini de diğer modelimizin yanında sergiliyoruz. Ziyaretçilerimiz bu güneş saatleriyle saati, ayı, günü ve güneşin eğimini kollarına bakmadan bire bir görebilecekler” dedi.