|

Davos’tan sonra on yıl ve Türkiye’nin var oluş mücadelesi

13:48 - 6/05/2019 Pazartesi
Güncelleme: 13:50 - 13/05/2019 Pazartesi
Yeni Şafak

2007'de Erdoğan karşısında şekillenmeye başlayan çok ortaklı yeni bir siyasî irade vardı. Bu o zaman görebiliyordu. Erdoğan'ın 2002'de başlayan yeni siyasî süreci Amerika ve Avrupa'da etkili çevreler tarafından tehlikeli bulunmaya başlanmıştı. Bunun da Türkiye'ye yansıması cumhuriyet mitingleriyle kitlesel boyutlara taşınmıştı. 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri bir kez daha Türkiye'nin siyasî kaderi üzerinde etkili oldu. Erdoğan'ın en yakın arkadaşı olarak öne çıkanlar dahi onun yakın gelecekte kaybedeceğini düşünüyordu. Sırf bu sebeple etkiledikleri kişilere Erdoğan ile birlikte görüntü vermemeleri yönünde uyarılarda bulundular. Bunun basit bir siyasî rekabet olmadığı zamanla ortaya çıktı. FETÖ'cülerin merkezinde olduğu belirli çevreler, Erdoğan karşısında yeni bir blok oluşturmanın gerekli olduğuna o zaman karar vermişlerdi. Bu kararın 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday formülüyle somutlaştığını biliyoruz. 2013'te Gezi Parkı Kalkışması ile sosyal alanda görünür hâle gelen yeni siyasî uzlaşma gittikçe kuvvetlendi. Bu uzlaşmanın 7 Haziran 2015'te Meclis'e yansıması için çok büyük bir gayret gösterildi fakat Erdoğan ve Bahçeli, bu yakınlaşmanın ciddî bir uzlaşmanın neticesi olduğunu fark etmekte gecikmediler.

#Selçuk Türkyılmaz
#Yazarlar
#Yeni Şafak
#Sesli MAkale
#Davos
#Türkiye
#Erdoğan
#Amerika
#Avrupa
#FETÖ
5 yıl önce